Müsadenizle konuya bodoslama girip Antalya’nın CHP’li Büyükşehir Belediye Başkan Muhittin Böcek’e ilk sorumu yönelteceğim:
1-) Sayın Böcek, oğlunuz Mustafa Gökhan Böcek’i FETÖ ile müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Uluslararası Antalya Üniversitesi’nde okuttunuz mu?.. Oğlunuzu kaydettirdiğiniz bu okulun FETÖ Lideri Fethullah Gülen’in talimatıyla FettahTamince’ye kurdurduğunu biliyor muydunuz?.. Bu okulun 15 Temmuz 2016’daki kanlı darbe girişiminden hemen sonra kapatılması sizde nasıl bir his uyandırdı?..
Ben sizin, Konyaaltı Belediye Başkanı olduğunuz dönemlerde koşa koşa bu cemaatin düzenlediği Türkçe Olimpiyatları’na gidip en ön koltuklarda oturduğunuzu da biliyorum.
2011’dekine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geldiğinde baş konuktunuz…
Protokol sıraları bakanlardan, AKP’li siyasilerden, belediye başkanlarından geçilmiyordu ama muhalefet partilerinden sizden başka Allah’ın tek bir kulu yoktu…
Bir başka yıl düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’nda Ömer Çelik, Mevlüt Çavuşoğlu ile aynı protokoldeydiniz… Bu kez protokoldeki komşularınızdan biri de kapatılan o üniversitenin mütevelli heyeti başkanı Fettah Tamince’ydi…
Türkiye’de 41 kentte düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’na tek bir CHP’li belediye başkanı bile katılmazken, sizin cemaatin bu etkinliklerine olan merakınızı gerçekten anlamış değilim…
Yazılarımı yakından takip edenler hatırlar…
Son yazılarımdan birinde, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in beni, CHP’nin grup toplantısında meclis üyelerine şikayet ettiğinden bahsetmiştim.
Böcek’i, Rixos Otelleri’nin sahibi Fettah Tamince’ye ait üniversiteyi Yörük Festivali’ne sponsor yapıp CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da festivale davet ettiği için eleştirmiştim.
O da benden intikam alacak ya, işte o grup toplantısında Tamince ile yıllar önce bir röportaj sırasında çekilmiş fotoğrafımı meclis üyelerine göstermişti.
Ben de bu olayı köşeme taşımış ve şöyle demiştim;
“Sayın Böcek, evet ben bir gazeteciyim, Fettah Tamince ile görüşmem kadar normal bir şey olamaz.
Sayın başkan, madem fotoğrafımı göstererek Fettah Tamince’yi hatırlattınız, bu kişi ile sizi en kısa sürede bu köşede derinlemesine irdelememe, size bazı sorular sormama da müsaade edersiniz herhalde…
Attığınız bu Fettah Tamince pasını gole çevirmek benim için gerçekten çok hoş olacak…”
Aynen bunları yazmıştım…
Şimdi lafı fazla uzatmadan sayın başkana yine bazı sorular yöneltip sonra meselenin detaylarına geçeyim…
2-) Sayın Böcek, cemaatin en güçlü olduğu 2012-2013 döneminde oğlunuzu bu okula kaydettirirken CHP’den Konyaaltı belediye başkanıydınız … Siz oğlunuzu FETÖ ile müzahir bu okula kayıt yaptırmadan birkaç ay önce, 2012’nin nisan ayında partinizin lideri Kılıçdaroğlu’nun polis ve yargıdaki örgütlenmeler konusunda cemaate savaş açtığını bilmiyor muydunuz?..
3-) Sayın Böcek, oğlunuz Gökhan Böcek’in okulunu, cemaatin Antalya imamının FETÖ liderinden getirdiği talimatla kuran Fettah Tamince’nin, siz kayıt yaptırmadan önce, ‘Fethullah Hoca benim için bir değerdir, bir idoldür’ dediğini duymadınız mı?.. Gazeteler yazdı okumadınız mı?..
4-) Sayın Böcek, Özel Antalya Koleji Turizm Bölümü’nden mezun olan oğlunuz Mustafa Gökhan Böcek, cemaatin FETÖ ile müzahir özel üniversitesinde burslu mu okudu, yoksa ücretli mi?.. Ücretli okuduysa ne kadar ücret ödediniz?.. Parayı Bank Asya’ya mı, yoksa direkt üniversite veznesine mi yatırdınız?..
Şimdilik sorulara ara verip biraz kelam edelim…
Bu yazıyı okuyanlardan bazılara bana diyecek ki, neden bir siyasinin oğlunu yazıyorsun?..
Bu sana yakışır mı?..
Doğrudur…
40 yıllık gazetecilik yaşamımda yapmadığım bir şey…
Hiçbir siyasiyi oğlu, kızı, eşi üzerinden eleştirmedim, hırpalamadım, vurmadım…
Ama bu farklı?..
En başta işin içinde bir dönem cemaat diye bildiğimiz FETÖ ile müzahir olduğu için kapatılan bir üniversite var…
Yazımıza konu olan Gökhan Böcek ise geçtiğimiz 22 Haziran’da 29 yaşına girmiş, evli barklı kocaman bir adam artık…
Ben bebekliği, çocukluğu, gençliği dahil seceresini biliyorum ama Antalya, daha doğrusu siyaset dünyası onu pandemide evlere kapandığımızda tanıdı.
Babası Böcek hastalandığında objektiflerin önünde o vardı.
Valiyi, belediye başkanlarını, bakanları hastanede o karşıladı.
Bir gazeteciye söylediği iddia edilen, “Abla, benim Mevlüt (Çavuşoğlu) amcam var, doktorlara talimat verdim, Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e babamın sağlığıyla ilgili bilgi verilmeyecek. Babam iyileşir iyileşmez biz AK Parti’ye geçeceğiz” sözü hala orta yerde duruyor.
Gökhan Böcek artık çocuk değil, isterse babasını başka partiye transfer edebilecek kapasitede siyasi bir oyun kurucu da…
Babası hastanedeyken büyükşehirdeki genel sekreter ablası Cansel Çevikol Tuncer’le el ele verip birileri ile koltuk savaşına girdiğini bilmeyen yok.
Menderes Türel’in eşi Ebru Türel’in seçimden birkaç gün önce ses kaydının alınıp yayımlanması olayında da adı geçenlerden ve yargılananlardan biri de o…
Yani bir siyasinin ailesi üzerinden tezgahlanan ayıplı siyasi oyunun bir parçası olmakla suçlandı Mustafa Gökhan Böcek…
Bakanların da katıldığı protokollerde CHP il başkanından da önce gelen ve babasının yanında oturan kişi aynı zamanda Gökhan Böcek…
Belediyede ondan habersiz adım atılmadığını bilen bir ben değilim herhalde…
İşte, bu nedenle ben bu Gökhan Böcek olayına salt Muhittin Böcek’in oğlu, evladı gözlüğünden bakmıyorum.
Gökhan Böcek, resmen babasının siyasi menajeri, büyükşehirdeki eli ayağı…
Tabi burada, o tarihte 20’li yaşlarda olan ekonomik açıdan ailesine bağlı birini, ‘Neden cemaatin kurdurduğu, sonradan FETÖ ile müzahir diye kapatılan bir üniversiteye gittin?’ diye sorgulamıyorum.
Burada, bir gazeteci olarak benim muhatabım olan kişi Muhittin Böcek’tir…
Dikkat ederseniz yukarıdaki sorularımın muhatabı da bir siyasi ve baba olarak Muhittin Böcek’tir…
Bu arada, aklıma gelmişken bir soru daha sorup devam edelim konumuza…
5-) Sayın Böcek, sizi Fettah Tamince’nin mütevelli heyeti başkanı olduğu Uluslararası Antalya Üniversitesi’ne yönelten nedir?.. Türkçe Olimpiyatları’nda cemaat üyeleriyle kurduğunuz sıcak ilişki mi?.. Okul daha yeni açılmış, herhangi bir akademik başarısı, üniversiteler içinde ulusal bir sıralaması yokken neyi baz aldınız?.. Biri mi önerdi?.. Misal bu kişi; bir dönem Fettah Tamince’nin de avukatlığını yapan, o dönem Konyaaltı’nda meclis üyeniz olan şimdiki genel sekreteriniz Av. Cansel Çevikol Tuncer olabilir mi?..
O dönemi yaşamış biri olarak, Uluslararası Antalya Üniversitesi’nin cemaatin üniversitesi olduğunu bilmemek mümkün değildi.
Fettah Tamince’nin Fethullah Gülen ile ilgili övgü dolu sözlerini duymayan kalmamış, üniversiteyi kurmak için zorla teklif götürülen iş dünyasından bazı insanlar, ‘Cemaat’ meselesine uyanıp daha okulun temeli atılmadan onlardan uzaklaşmıştı.
Bu gelişmeleri bırakın bir belediye başkanının bilmemesini, o günler de sağır sultan bile duymuştu.
Tamince, okul kapatıldıktan sonra herkesin bildiğini bir savcıya verdiği ifadede şöyle ifşa etmişti:
“Bir gün cemaatin Antalya sorumlusu Tahsin Hoca beni arayarak Antalya ilinde özel bir üniversite yapılmasına, 10 kişiyle birlikte dahil olmamı istedi. Bu teklifi kabul ettim. Kuruluş aşamasında kişi başı yıllık 500 bin lira bir bedel konuldu. Ancak süreç içinde arkadaşlar vaat ettikleri paraları ödemedi. Üniversite kuruluşundaki maddi kaynağın yüzde 95'ini ben karşıladım.”
ÖĞRENCİLER CEMAATİN OKULLARINDANDI
Üniversiteyi cemaatin kurdurduğu kesindi… Çünkü, Tamince bunu itiraf etmişti. Peki gerçekten bu öğrencilerin cemaatle bir ilgisi var mıydı?..
Bakın, üniversitesi kapatıldıktan sonra yeniden açıldığında rektörlüğe atanan Prof. Dr. İsmail Yüksek, gazetecilere o günlerde ne demişti:
"ÜNİVERSİTENİN KURULMASI FETÖ BAĞLANTILI”
“İtiraf etmek lazım bu farklı ülkelerden gelen öğrencilerin birçoğu FETÖ'nün okullarından gelen öğrenciler. Üniversitenin kurulması da FETÖ ile bağlantılıydı. Bu üniversite de onların kurduğu bir yer. Eğitim öğretim kadrosunun çoğunluğu bu örgüte mensuptu. Burayı birlikte düzelteceğiz. O çocuklara bu örgütü anlatmamız lazım. Gençleri kazanmamız lazım. Biz onları kazanmaktan yanayız. "
Bakın, üniversite 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’den temizlendikten sonra rektör olan ve şu an hala aynı koltukta oturan İsmail Yüksek, Mustafa Gökhan Böcek’in okuduğu dönemdeki okulun FETÖ bağlantılı olduğunu TV kameralarına karşı itiraf ediyor. O dönem üniversite kadrosunun örgüt mensuplarından oluştuğunu kabul ediyor.
Şimdi sayın Böcek’e soruyorum;
6-) Sayın Böcek, okula eğitim parası verdiyseniz, paranızın örgüte himmet parası olarak gittiğini düşünüyor musunuz?.. Oğlunuzun rektörün itiraf ettiği gibi örgüt mensubu öğretim üyelerinden eğitim alması sizi hiç etkilemedi mi?.. Zorunuza gitmedi mi?.. Bir CHP’li belediye başkanı olarak oğlunuzu cemaatin okulunda okutmanız sizi hiç mi rahatsız etmedi?.. Bugün kürsüde yaptığınız her konuşmanızın sonunu, “Sevgiyle kalın, Cumhuriyetle kalın, Atatürk’le kalın” diye bitirirken bunda ne kadar samimisiniz?..
Ve son soru;
7-) Sayın Böcek oğlunuzun FETÖ ile müzahir bir üniversitede ne işi vardı?.. Oğlunuzu bilmem ama sizin bu okulu tercihiniz, cemaate ilginizin, sempatinizin bir tezahürü müydü?.. Cemaatle ilginiz bu okula kayıtla sınırlı mı kaldı?.. Daha sonraki dönemlerde cemaatin ileri gelenleriyle hiç bir araya geldiniz mi?.. Akıl aldınız mı, akıl verdiniz mi?..
Sayın Böcek, bir gazeteci olarak bazı sorular yönelttim. Bu soruların cevaplarını mutlaka ama mutlaka bekliyorum.
Sözüm söz, cevabınızın her kelimesini yayınlayacağım.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
||||||||||||
Koç 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||