Antalya'da partisinin Manavgat İlçe Başkanlığı'nı ziyaret eden CHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Atila Emek, 2002 yılından bu yana iktidarda bulunan AK Parti'nin aykırı düşüncede olan herkesi susturmaya çalıştığını iddia etti. İktidar partisinin sık sık ileri demokrasi kavramını kullandığını hatırlatan Emek, 'Ergenekon' ve 'Balyoz' davalarının hazırlık sürecinde yaşananların yerleşik hukuka uymadığını ileri sürdü. 12 Eylül ihtilalinde avukatlık yapıtığını kaydeden Emek şunları söyledi:
"O zaman duruşmalara girer savunma yapardık. Ama o dönemde bile avukatlar yaptığı savunmadan dolayı gözaltına alınmadı, yargılanmadı. Şimdi, AK Parti'nin 'ileri demokrasi' dediği bir dönemde, avukatlar Silivri'de yaptıkları savunmalardan dolayı gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Savunma hakkı hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmamıştı."
'İLERİ DEMOKRASİ ADI ALTINDA FAŞİZM YAŞANIYOR'
Silivri Cezaevi için 'Silivri Toplama Kampı' benzetmesi yapan Emek, Türkiye'de bağımsız ve tarafsız yargının kalmadığını iddia etti. Anayasa'da 'güçler ayrılığı' ilkesi bulunduğuna değinen Emek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasamıza göre 'yasama', 'yürütme' ve 'yargı' ayrı ayrı çalışır. Ancak bu AK Parti iktidarıyla sona erdi. Şu anda 'güçler birliğine' dönüştü.. Türkiye'de 'ileri demokrasi' adı altında açık bir 'faşizm' yaşanıyor. Özel yetkili savcılar, özel yetkili mahkemeler ve 'Silivri Toplama Kampı' var. Artık 'AKP'ye yan baktı, söz söyledi' diye insanlar hakkında dosyalar hazırlanıyor. TBMM'de 3 milletvekili AKP'yi eleştirdi diye haklarında fezleke hazırlandı. Adeta 'Hitler' döneminde gibiyiz."
HSYK'NIN ÖZÜR BEKLENTİSİ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik özür talebi hakkında da açıklama yapan Atilla Emek, şöyle dedi:
"Bizim tarafsız ve yansız hakimlere dediğimiz tek sözümüz yok. Ancak biz taraflı hakim ve savcılar hakkında sözlerimizi söyledik. Bir milletvekili Meclis'te AK Parti'yi eleştirdi diye, hakkında fezleke hazırlayanları eleştirdik. Bunlar, hakimliği ve cumhuriyet savcılığını bırakarak AK Parti çatısı altında siyaset yapsınlar."