Aynı zamanda Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi ve gazeteci olan Songül Başkaya, Gerçek Gazetesi'ndeki köşe yazısında bu konuda şöyle yazdı:
"Elbette kimse kimseyi sevmek, zorunda değil. Ama dünyanın önünde saygı ile eğildiği bir lidere de kimsenin hakaret etme hakkı yok. Bu hakkı kendinde görmüş birilerini şu günlerde ödüllendirme gayreti içinde bulunmak, Atatürk düşmanlığından başka bir şey değildir…
Kendisini her seferinde laik, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü olarak niteleyen ve bu konuda kimseye pabuç bırakmayacağını söyleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, çok üzücü bir karara imza atmış…
Kanunun verdiği yetkiyle meclis gündemini belirleyen Başkan Türel, bu ayki meclis gündeminde sanıyorum bazı teklifleri gözden kaçırmış…
Çünkü bilerek, böyle bir teklifi gündeme almış olabileceğine inanmıyorum…
Konu Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten ve dava arkadaşlarından “Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular” diye bahseden Osman Yüksel Serdengeçti için verilen teklif…
Atatürk’e hakareti ödüllendirircesine Serdengeçti’nin adı, kent merkezindeki yıkılan ve Kadın Yarı ile Yavuz Özcan Parkı ile bütünleştirilen parka verilmek isteniyor…
Bir daire başkanı bunu teklif ediyor…
Bir genel sekreter yardımcısı olur veriyor…
Genel sekreter de meclis gündemine havalesini uygun buluyor…
Bu kadar kişinin ardından da Başkan Türel, gündeme almakta sakınca görmüyor…
Belki dalgınlık, belki de rahatlık…
Ama teklif çok şık…
1917’de Akseki’de doğmuş, bir dönem Antalya Milletvekilliği yapmış gazeteci, siyasetçi, şair olan birinin adının yaşatılması…
İyi de kim bu kişi?
Samsun konuşmasıyla Atatürk ve dava arkadaşlarına hakaretler yağdıran, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e ‘Yüksek makamın, alçak vekili’ diye dilekçe yazan, herkesin boynuna taktığı kravatı beline takarak meclise giden bir vekil…
Kendini Allah ve iman yolunda tanıyan Serdengeçti’nin kim olduğuna dair Başkan Türel’e ve tüm kamuoyuna fikir verecek birkaç söylemini aktarıyorum…
“…Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde ‘Köylü milletin efendisidir’ diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular."
İnanıyorum ki Atatürk’ten ‘Firavun’ diye bahseden, Cumhuriyet ve kazanımlarını aşağılayan birinin adını hiçbir meclis üyesi bir parka vermek için parmak kaldırmayacaktır…
Hatta bu teklifin meclis gündeminden çekileceğini bile düşünüyorum…
Çünkü böyle bir teklifi görüşmek Antalya Meclisi’ne yakışmaz…"
FACEBOOK'TAKİ POLEMİK
Bu yazının ardından düşüncelerini facebook'taki sayfasından da paylaşan Songül Başkaya ile kendisini gibi CHP'den Muratpaşa Belediye Meclis üyesi olan Mustafa Reşat Oktay arasında şu polemik geçti: