Hoş bir şey değil…
DHA’nın verdiği sadece bir örnek.
Özellikle tanıtımla ilgili paraların ödenmediğini biliyoruz. Yerel gazeteler, ‘Hocanın bir bildiği var’ diye boy boy verilen reklamların karşılığını alamadı. Henüz seslerini çıkarmıyorlar.
Ama, onların da adli takip sürecisini başlattığını sağır sultan duydu.
Seçimi kaybedince borcun üzerine yatan hoca ve takımı, yeni il başkanı olan Cavit Arı ile yönetimini ne kadar zor durumda bıraktıklarının farkında mı bilmem…
Sadece Devrim Kök ve Hoca değil, mevcut belediye başkanları içinde, seçim kampanyasını yürüten ajanslara borç takanlar da var. Onlarda yarın bir gün bu şekilde deşifre olurlarsa şaşırmam.
Şimdi size soruyorum.
Devrim Kök’e, kim güvenir ve inanır da trilyonlarca iş yapar. Kimse yapmaz. Ama işin içinde CHP olunca akan sular durur.
Dolayısıyla CHP’nin adını kullanan Kök ve Mustafa Akaydın bunun hesabını vermelidir.
Diğer borç takan belediye başkanları da oturup düşünmelidir.
CHP gibi bir partiyi, birkaç trilyon için mahkemelik edenler, utanmadan, sıkılmadan hala siyaset yapacağım diye çırpınıyorlar.
CHP’nin kasasını aldıkları gibi bırakmadan gitmeleri ise partinin değil, onların ayıbı…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, doğru, dürüst ve bu konulara hassasiyet gösteren kimliği ile tanınıyor. Bu imaja leke getiren her kim olursa olsun, acilen hesap sorumalıdır.
SON SÖZ: Bir kentte, genel seçimlere, peşinde onlarca alacaklı ile gitmek iktidara oynayan bir partiye yakışmaz.