Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin patroniçesi bana fena kızmış.
Aldığı maaşları yazdım ya…
Sosyal medya hesabından kamuoyuna ‘duyurucuk’ yayınlamış.
“Gazeteci Dursun Gündoğdu’yu Lara’da işgal ettiği park alanından çıkardığımız için bana saldırdı” demiş.
Yalan…
“İkika Ltd. Şti. onun” demiş…
Yalan…
“Yeğenin” demiş…
Yalan…
“Çocuklarının” demiş…
Yalan…
“Elektrik borçlarını ödemedi” demiş…
Öncelikle böyle bir borcun olabilmesi için benim, çocuklarımın veya yeğenimden kastınız her kimse, onun üzerine abonelik olması lazım…
Yalan…
Suyu ödememişim…
Antalya Sular İdaresi kendisine bağlı, açsın sorsun…
Dursun Gündoğdu’nun, yeğenlerinin, çocuklarının veya Gündoğdu soyadında akrabalık bağı olan herhangi birinin ev haricinde bir abonelikleri veya su borcu var mıymış ASAT’a…
Yok….
Çünkü o da yalan…
Aslında büyükşehir patroniçesinin yazdığı gibi, orada belediyeye ait bir park alanı planda var, gerçekte yok…
Gerçekte olmayan bir park alanı nasıl işgal edilir?..
Doğru olan şu…
Orada, yani park alanında bir karavan alanı var…
Büyükşehir buraya park yerine kaçak olarak, yani plana aykırı, kafasına göre bir karavan alanı yapmış…
İmar planında park alanı olan yeri ticari alana çevirmiş…
Yani asıl işgalci biri varsa o da büyükşehirin bizatihi kendisi…
İşte, ana yoldan plaja kadar, yeşil alanlar dahil, karavan alanında bulunduğu 10 dönüm yerin sorumluluğunu, bakımını, güvenliğini büyükşehir şirketi EKDAĞ vasıtasıyla İkika Şirketi’ne sözleşmeyle vermiş.
Sözleşmede aynen böyle yazıyor.
Milli Emlak’tan kiraladığı plaja büyükşehir önce kendisi komisyonunu koymuş, sonra EKDAĞ komisyonunu eklemiş, plajı işletmecisi şirkete kiralamış.
Hem büyükşehir, hem EKDAĞ devletin arazisini kiralayıp aradan payını almış.
Yani, bir yere çökme, konma, ele geçirme diye bir şey yok.
Bu kiralama işinden, hem devletin hazinesi, hem Büyükşehir, hem belediye şirketi EKDAĞ nasiplenmiş…
Belediye kendi işgal ettiği, karavan alanı diye tabelalar koyduğu, karavanların kullanımı için elektrik, su aparatları bulunan cihazlar yerleştirdiği park alanın sorumluluğunu sözleşme ile EKDAĞ aracılığıyla İkika şirketine vermiş. (Sözleşme madde: 7)
Şirketin tek suçu, bu alan dahil, plaj alanını EKDAĞ’dan kiralarken, ‘Burası planda karavan alanı mı, park alanı mı?’ diye araştırmaması olmuş…
Size soruyorum, belediyeden bir yer kiralarken, burası yasal mı değil mi diye kim sorgular?..
İşletmeci şirket, kendilerine plajı kiraya veren belediyenin şirketi EKDAĞ’a güvenmiş.
Aradan aylar, yıllar geçmiş, belediye kapısına dayanmış, “Sizin karavan alanı diye kullandığınız yer aslında yeşil alanmış, burayı boşaltın” demiş.
Sonuçta büyükşehir gitmiş, kendi yaptığı işgale kendi son vermiş…
İşin özeti işte şu; Park alanını işgal eden büyükşehir, işgali gidip kaldıran da büyükşehir...
Burada mağdur olan kim?..
İşletmeci şirket…
Hanımefendi, maaş olayını kapatmak için bana bu iftiraları atacağınıza, o işgal dediğiniz yerin, benim yani Dursun Gündoğdu’nun, çocuklarının veya yeğeni dediğiniz kişinin olduğuna, işgal ettiğime veya ettiğimize dair resmi bir belge çıkarın gösterin…
Tüm büyükşehir elinizde…
Emrinizdeki memurlara, ‘Gak’ deyin belgeleri çıkarsınlar, ‘Guk’ deyin getirsinler…
Benim çocuğum, o karavan alanının aşağısında mülkiyeti hazineye ait olan plajı işleten Mehmet Erdoğdu’nun sahibi olduğu Orange Beach’te sadece bir yönetici…
Dayısı olduğu için yardımcı oluyor o kadar…
O plaj da şimdilik yerinde duruyor.
Benim oğlum orada çalışıyor diye göreve geldiğiniz günden bugüne elinizden geleni ardınıza koymadınız.
Sürekli mobing uyguladınız.
Bir dönem dost olduğunuz gazetecilere plajla ilgili bilgiler verdiniz, yazılar yazdırdınız.
Yıkım ekiplerini gönderdiniz?..
Sizin derdiniz, benim büyükşehir ile ilgili bugüne kadar yazdıklarım…
Unutmadan söyleyeyim; Orange Beach bu yıl da yıkım ekibinizi bekliyor.
Size ayrıca bir tüyo vereyim, suyunu, elektriğini kesip işlevsiz hale getirebilirsiniz plajı…
Bakın plajın ismine kadar verdim…
Sizinle ilgili bu yazıyı da yazdım diye pazartesi günü ekibi gönderin, elektriğini, suyunu kesin, plajı da kaldırın gitsin…
Anlaşılan siz bu göreve, Antalya’yı ihya etmeye, inşa etmeye, bir şeyler yapmaya, onarmaya, hizmet etmeye değil, yıkıma gelmişsiniz.
Bakın hanımefendi…
Yaptığınız ‘Duyurucuk’ta, bürokrat, yani devlet memuru olduğunuzdan dem vuruyorsunuz.
Gazetecilikte 40 yılı devirdim, sizin gibi siyasetin göbeğinde bir genel sekreter görmedim.
Şu birkaç yıllık icraatınız gösterdi ki, siz büyükşehirde siyasi entrikanın daniskasını yapıyorsunuz?..
Ne demek istediğimi çok iyi anladınız.
Açıklamanızda ayrıca hak, hukuk, adaletten bahsediyorsunuz…
Önümüzdeki günlerde bu köşede çıkacak yazımı iyi okuyun…
Kayırmacılığı, eş, dost ilişkilerini belediyenin kılcal damarlarına kadar nasıl soktuğunuzu belgeleyeceğim…
Yani sizin gibi belgesiz, bilgisiz atıp tutmayacağım…
Belgelerle birlikte yakında görüşmek üzere…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|