Çiftin cenaze namazına CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, CHP Antalya milletvekilleri Mustafa Akaydın, Niyazi Nefi Kara ve Devrim Kök, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Antalya Barosu yönetimi, Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Hasan Subaşı, çok sayıda meslek odası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, sevenleri ve yakınları katıldı.
Alakır Nehri Kardeşliği, Köprüçay Kardeşliği, Phaselis, Ahmetler Kanyonu gibi alanlarda Antalya'da HES ve mermer ocaklarına karşı mücadele veren gruplardan da çok sayıda doğaseverin katıldığı cenaze töreninde Büyüknohutçu'nun taş ve mermer ocaklarına karşı yürüttüğü mücadelede yanında olan Alacadağ, Gökbük gibi köylerden vatandaşlar da yer aldı.
Yakınlarının sinir krizi geçirdiği ve fenalaştığı cenaze töreninde çiftin kızları Emine, Zeynep ve Elif Büyüknohutçu'ya cenaze törenine katılanlar başsağlığı dileğinde bulundu. Tabutları çiçeklerle süslenen çift cenaze namazının ardından ise yaklaşık 1 kilometre mesafedeki Andızlı Mezarlığı'na omuzlarda taşındı. Mezarlığa şiirler okunarak ve alkışlar eşliğinde getirilen çiftin cenazeleri, Andızlı Mezarlığı'nda defnedildikten sonra mezarları karanfil ve güllerle süslendi.
'KARANLIK NOKTALARI AÇIĞA ÇIKARILMADI'
Defin işleminin ardından ise çiftin en büyük kızı Emine Büyüknohutçu açıklama yaptı. Annesi Aysin ile babası Ali Ulvi Büyüknohutçu'yu korkunç bir cinayete kurban verdiklerini belirten Emine Büyüknohutçu, şunları söyledi:
“Kaybımız çok büyük, acımız tarifsiz. Annemiz ve babamız bizler için her zaman iyi bir ebeveyn oldular, her hareketleriyle örnek oluşturdular. Sizler onları doğayı seven yaşam savunucuları ve çevre mücadelecileri olarak tanıyorsunuz. Anne ve babamızın tarımı ve doğal yaşamı yıkıma uğratan taş ocaklarına karşı verdikleri mücadelenin onları hedef haline getirmiş olabileceğini düşünüyorsunuz. Ulaştıkları önemli hukuki zaferlerin ve yeni mücadelelere hazırlanıyor olmalarının birilerini tedirgin ettiği kanısındayız. Her ne kadar cinayetin faili yakalanmış ve suçunu itiraf etmiş olsa da, bu katliamın karanlık noktalarının henüz açığa çıkarılmamış olduğu kanısındayız."
'DAVALARININ TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
Anne ve babasının geçmişte çeşitli şekillerde tehdit edildiklerini dile getiren Emine Büyüknohutçu, şöyle konuştu:
"Kısa bir süre önce de evlerinin hemen yanında gerçekleşen yangındaki kundaklama şüphesi, Türkiye'nin dört bir yanında yaşam savunucularını, doğayı katleden şirketlerin, çalışanları ve destekçileri tarafından çeşitli tehdit ve şiddete maruz kaldığı için endişelerimizin yersiz olmadığını göstermektedir. Bizler Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu'nun ailesi, sevenleri ve yaşam savunucusu dostları olarak, bu cinayetin derinlemesine soruşturulmasını ve varsa azmettiricilerinin ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz. Akıllardaki soru işaretleri tamamen ortadan kalkana ve kamu vicdanı rahatlayana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız, onların bu mücadelesi de yolumuza ışık tutacak. Biz çocukları ve sevenleri olarak ailemize yapılan saldırı dışında, babamızın başlattığı doğaya karşı yapılan saldırılara karşı davalarının da takipçisi olacağız."
Mehmet ÇINAR- Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA)