Burun ameliyatı oldu, öldü

İddiaya göre doktorların "Kızınız naz yapıyor. Bir şeyi yok. Yakında taburcu edeceğiz" sözleri üzerine aile, kızlarının iyileşmesini bekledi. Fakat ağrıları artan Leyla Sönmez kan kusmaya başladı. Ameliyattan 3 gün sonra fenalaşan öğrenci, Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Duran kalbi çalıştırılan ve yoğun bakıma alınan genç kızın iç organlarının çöktüğü tespit edildi. Leyla Sönmez buradaki 2 günlük yaşam savaşının ardından yaşamını yitirdi. 

‘Sorun değil dedi’

Milliyet'ten Gülden Çoktan'ın haberine göre kızlarının ölümünde ameliyatta görevli doktorun ihmali olduğunu öne süren baba Ali Haydar Sönmez, suç duyurusunda bulundu. Ameliyatı yapan 76 yaşındaki estetik cerrahi uzmanı M.S.A. savcılığa verdiği ifadede, “Hastanın diş telleri vardı. Bu her ne kadar yapılan ameliyata engel teşkil etmese de biz operasyondan sonra diş tellerinden enfeksiyon kapma ihtimalini düşündük” dedi. Milliyet’e konuşan Leyla Sönmez’in babası Ali Haydar Sönmez ise doktorun kendisini korumak için tamamen yalan ifade verdiğini öne sürdü.

Baba Sönmez, doktorun ameliyat için diş tellerinin sorun olmadığını söylediğini belirtti. Leyla’nın ameliyattan sonra kötüleştiğini belirtern Sönmez, kızının kan kusmaya başladığını ve doktorun  kendilerini “iyileşecek” diyerek kandırdığını iddia etti. Sönmez şunları anlattı: “Doktor çelişkili ifade vermiş. Kızım ameliyattan çıkınca ‘Karnım ağrıyor’ diye bağırdı. Doktor ise Leyla’ya ‘Sende bir şey yok, her şey normal. Seni yarın taburcu edeceğim’ dedi. Kızım oluk oluk kan kusuyordu. Doktor tamamen yalan söylüyor. Ameliyata girmeden önce Leyla’dan üzerindeki metalleri çıkarmasını istiyor. Leyla da diş telinin olduğunu söylüyor. ‘Olsun o sorun değil’ dedi doktor.” 

Son sözü: Baba beni eve götür

Leyla’nın ameliyattan çıktıktan sonra elleri ve ayaklarının mosmor olduğunu söyleyen baba Ali Haydar Sönmez şöyle konuştu: “Doktor kızımı taburcu edecekti. ‘Bu halde taburcu edemezsiniz’ dedim. ‘O zaman bir gün daha kalsın’ dedi. Kızımı zehirlediklerini fark ettikten sonra kurtarmaya çalıştılar ama yapamadılar. En son sabah hastaneye gittim.

Kızım odasında yoktu. Annesi koltukta yatıyordu. ‘Leyla nerede’ diye sorduğumda eşim yoğun bakıma aldıklarını söyledi. Yoğun bakım kapısına gittiğimde neden oraya aldıklarını sordum. Doktor, ‘Kızının bir şeyi yok. Gülüyor, şakalaştık. Sen karını da al, evine git. Saat 15.00’te gel, taburcu edelim, kızını götür’ dedi. En son hastaneye gittiğimde kızım Balcalı Hastanesi’ne sevk ediliyordu. Leyla en son bana, ‘Baba beni eve götür’ dedi. İçim yanıyor. En kısa sürede sorumlular cezalarını alsınlar.”