Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu, kadın- erkek eşitliğinin sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefleyen kavrayışı oluşturmak, şiddete ve cinsel istismara uğrayan kadınlara destek olmak amacıyla 2009 yılında Antalya'nın Kaş ilçesinde bir yatılı okulda tecavüze uğrayan 16 yaşındaki S.K.'nın davasının takibi sürecinde oluştu.
KADINLARIN ÖRGÜTLENMESİ
Olaya ilişkin sadece davanın açılabilmesi için 1.5 yıl mücadele eden Kurul, Antalya Barosu içinde 5 yıldan bu yana kadın hakları konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Baro içindeki diğer 21 kurul gibi bir iç yönergesi olan, o yönergede kurulu organları, çalışma usul ve esasları tek tek ayrıntılarıyla yazılmış olsa da kadınlar, yönergedeki tüm hiyerarşik sınıflandırmaları reddederek yeni bir model ortaya çıkardı.
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR
'Başkanlık', 'Eşbaşkanlık' 'Genel Sekreterlik' gibi tüm hiyerarşik konumlanmaları reddeden Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu, tüm bunların yerine 'kolaylaştırıcı' olarak isimlendirdikleri yeni bir modeli hayata geçirdi. Herhangi bir olay karşısında ya da bir davada anlık belirlenen bir kolaylaştırıcı o anda ne yapması gerekiyorsa, ne söylemesi gerekiyorsa onu yerine getiriyor ve görevi o anda sona eriyor. Kurulun toplantı gündemleri 'her toplantıda bir sonraki toplantının tarihi ve gündemi oluşturulur' klasik tanımların aksine toplantı anında üyelerin önerileriyle, oylanmadan oluşturuluyor. Toplantılarda hiyerarşinin oluşmaması için de sandalyeler çember şeklinde dizilip görüşmeler yapılıyor.
BAŞKANLIK MODELİ GEREKSİNİMLERİ KARŞILAMIYOR
Kurulun bu modelini anlatması için 'kolaylaştırıcı' seçilen avukat Feden Şengün, Antalya Barosu Kadın Hakları Kurulu'nun gönüllü avukatların biraya gelmesiyle oluştuğunu söyledi. 2009 yılında Kaş davasının takibi sırasında aslında başkanlık modelinin anın gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduğunun anlaşıldığını kaydeden Şengün, "Kurul içerisinde başından beri bir başkan sıfatı yoktu. Güzel bir sinerji yakaladığımız için kolaylaştırıcı gibi bir model konuşuluyordu" dedi.
HİYERARŞİ YOK
Kurul oluşumundan itibaren gündemde olan başkansız model, 'kolaylaştırıcı' adıyla ilk olarak geçen yıl denendi. Şengün, "Hiyerarşi olmadan, başkan, başkan yardımcısı, sekreter gibi sıfatları reddederek bu çalışma modelini geliştirdik. Son derece olumlu sonuçlar ortaya çıkıyor, geliştirerek devam ettik" dedi. Hiyerarşik yapılanmanın dilinin kendilerini zorladığını belirten Şengün, "Toplu bir davaya giriyorsak bir sözcümüz oluyor. Bir yere görüşmeye gidiyorsak orada başka kolaylaştırıcı belirleniyor. Ayrıca kolaylaştırıcılık bir kişinin üzerinde de değil" diye konuştu. Şengün, başkansız bir modelin görev ve sorumluluk paylaşımı noktasında daha sağlıklı sonuçlar verdiğini de söyledi.
Avukat Şengün, baronun diğer kurullarının başkansız modeli ve onun etrafında yaratılan sinerjiyi çok sevdiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Bu sisteme geçişimiz kolay oldu. Fakat bazı prosedürleri gerçekleştirmek için yine de sadece kağıt üzerinde kalan bir başkan, başkan yardımcısı ve sekreter gibi sıfatları bazı arkadaşlarımız kabul etmek durumunda kaldı. Ama uyguladığımız modeli görmek için toplantılarımıza girenler, davalarımızı takip eden avukat arkadaşlarımız var. Benimseyebilirlerse kendileri de bu modele geçebilir."
Emre BAYLAN/ ANTALYA, (DHA)