Adı; Gökmen Hakkı Gökmenoğlu…
Isparta’da avukat…
10 yıllık baro başkanlığının ardından geçtiğimiz yerel seçimlerde Millet İttifakı’nın belediye başkan adayı oldu.
Gökmenoğlu, Sözcü Yazarı Uğur Dündar ve Gün Haber’e birer mektup gönderdi.
Isparta’nın kar yağışının ardından yaşadığı rezaleti tüm ayrıntılarıyla kaleme almış.
İnanın, biz okurken üşüdük ve mektubun sonuna doğru donduk kaldık.
İşte, Gökmenoğlu’nun kaleminden o rezalet ve sefalet günleri…
“Bu mektubu kaleme almamın ve size göndermemin tek nedeni çaresizlik ve yalnızlık… Isparta ilinde ikamet etmekteyim. 27 yıldan bu yana Isparta Barosu’na bağlı olarak avukatlık mesleğini icra etmekteyim ve 10 yıla yakın Isparta Baro Başkanlığı yaptım. Hemen akabinde ise millet ittifakı Isparta Belediye Başkan adayı oldum. Ben siyasetçi değilim, ancak siyasetin ülkemizde temiz yapılabileceğini göstermek için aday olmuştum. Aday olduğumda Isparta’da Cumhur İttifakı’nın 15 yıldır belediye başkanı olan kişi tek adaydı ancak ben aday olduktan tam 3 gün sonra şu andaki mevcut belediye başkanı da AKP’den adaylığını ilan etti. Kendisi, ticaret odası başkanı idi. Maddi olarak güçlü iki adaya karşı tüm maddi ve fiziki imkânsızlıklara, engellemelere karşın arkadaşlarımız ile birlikte büyük mücadele verdik. Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki gençler oy kullanamasın diye, akademik takvim yok sayılarak, yerel seçime 10 gün kala üniversiteyi kapattılar, Gerisini siz düşünün. Bu girizgâhı yapmamdaki neden, Isparta’nın son günlerde yaşamakta olduğu sefalet… Aday olduğumda tam 110 günüm vardı ve 110 gün boyunca noterden tasdikleterek taahhüt haline getirdiğimiz projelerimizi Ispartalı hemşerilerimize ilan ettik. Önceden hiçbir siyasi geçmişim olmamasına karşın millet ittifakı adayı olarak 40.000’e yakın oy aldık. Cumhur İttifakı’nın MHP’li 15 yıllık belediye başkanı da 40.000 oy aldı, diğer Cumhur İttifakı adayı ve şu anki Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ise 46.000 düzeyinde bir oyla başkanlık koltuğuna oturdu. Oturmasına oturdu ama 110 gün seçim sathında ne dediysek onların hepsi Isparta’da sırayla yaşandı, keşke haksız çıksaydık. İşte son günlerde Isparta ilimizde yaşanan sefalet bunu gösterdi.
GÜNLERDEN 3 ŞUBAT
Yıl 2022, yer Isparta, günlerden 03 Şubat… Sabah saatlerinde kar yağışı başladı, tabi tüm Isparta halkında kar sevinci var. Isparta bir tarım şehri, karı bereket olarak nimet olarak gören halk mutlu, ama nereden bilsinler 35-40 cm’lik karın 6 günü aşan süre boyunca kendilerinin yaşam kalitelerini ellerinden alacağını. Ama inanın beni ve arkadaşlarımı bir korku aldı, çünkü biliyorduk ki belediye başkanı kifayetsizdi. Kar yağışı ile birlikte tüm şehirde kar mücadelesi yapılması gerekirken, belediye başta olmak üzere tüm yetkili kurumlardan araçlarla sokağa çıkılmaması gerektiği duyuruları yapılmaya başladı. Halk araçlarla çıkmanın yasaklanmasını kar temizleme faaliyetine bağlasa da sokaklar terk edilmiş gibi idi. Ne bir belediye aracı ne de bir belediye personeli müdahalesi görülmedi, görülemedi. Tabi daha sonra öğrendiğimize göre belediye başkanı kar yağışı bitene kadar müdahaleye geçilmemesi talimatı vermiş.
KAR TÜM SAHAYI KAPADI
Tabi ilk anlarda müdahalenin yapılmaması nedeniyle 30-40 cm’lik kar, yolları ve tüm sahayı kapladı. Birkaç gün sonra ise sertleşen karın temizlenmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Ulaşımın durması, toplu ulaşımın tamamen sekteye uğraması bir yana üstüne üstlük elektrik kesintileri baş göstermeye başladı. Elektrik kesintisi ile birlikte su pompalarının çalışamaması nedeniyle su sıkıntısı, ısınma problemleri baş gösterdi.
HALK ÇARESİZ
Halk çaresizdi, yalnızdı ve hiçbir yetkiliye ulaşamıyordu. Bunları nereden biliyorsun diyebilirsiniz. İnanın binlerce insandan telefonuma gelen yardım istekleri, suyunun olmadığını, elektriğinin kesik olduğunu, küçük çocuğunun hasta olduğunu, tüpte su ısıtarak buharı ile ısınmaya çalıştıklarını anlatan mesajlar aldım ve inanın manevi olarak çöktüm. Benim de elimden bir şey gelmiyordu.
DEMİREL’İN KEMİKLERİ SIZLIYORDU
Evet, belediye başkan adayı olan ve 40.000 bin oy alan biri idim ama ben de çaresiz ve yalnızdım. Her mesaja tek tek cevap vermeye çalışıp sabırlı olmaları gerektiğini belirtsem de içim yanıyordu. Çünkü Türkiye’de yaşanabilir şehirler sıralamasında ilk sırada olan, demokrasinin kalesi ve beşiği Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Merhum Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in kemikleri sızlıyordu. Isparta ilinin bir anda düştüğü bu durum içler acısı idi. Yakın çevremizden, arkadaşlarımızdan elektriği olmayanlarla konuştuğumuzda tüp üzerinde su ısıtarak evlerini ısıtmaya çalıştığını duydukça yıkıldık. Suyunuz yok ve su firmalarından su isteyorsunuz, karşılığında su yok cevabını alıyorsunuz. Çünkü su yoktu, bitmişti. Yolların kapalı olması nedeni ile su firmalarına su ulaştırılamamıştı. Su olsa servis araçları yolların kapalı olması nedeni ile dağıtım yapamıyordu. Tüm alıp üzerine lüks takarak ısınmak isteseniz tüp tükenmişti, üzerine takılacak Lüks yoktu. Cebinizde milyarlarca lira paranız olsa dahi kifayetsizdi.
BELEDİYE ORTADA YOKTU
Herkes çaresiz Isparta Belediyesi’nden bir umut bekliyordu ama belediye ortada yoktu, araçları yoktu, yetkili bulmak imkânsızdı. Kapalı pazar alanlarının çatıları çökmüş, altında ki onlarca araç hasar görmüştü. Orta da bir yetkili ve sorumlunun olmaması karşında, telefonuma gelen mesajlar giderek sertleşmeye başlamıştı. Çünkü yetkililere ulaşamayanlar, belki bir umut olur diye bana ulaşmakta ama benden de bir yardım alamayınca bana da tepki göstermeye başlamışlardı. İnsanlar gibi sokak hayvanları da donarak ve açlıktan ölmeye başlamıştı. Bu kar yalnız Isparta’ya mı yağmıştı? Isparta’ya 20 km mesafedeki Burdur iline yağmamış mıydı ?. Belediye bu kadar çaresiz miydi? Evet, anladık ki çaresizmiş ve hazırlıksızmış. Afet durumlarında ayrılan bütçe çok ama çok cüziymiş. Ama biliyorduk ki belediye başkanı göreve gelir gelmez 3.8 milyon TL’ye temizlik ihalesi promosyonu olarak kendisine makam aracı bağışı yaptırmıştı. Tabi 10.000 konut yapacak, ilk 2.000’ini 2 yılda teslim edecekti, tranbüs hattı kuracak, üniversiteye tren yolu inşa edecekti. Daha bunun gibi nice vaatlerle oturmuştu o koltuğa ama anlamıştık ki jeneratör yoktu ellerinde. Isparta Afat İl Müdürlüğü kurumlardan ve halktan mesaj atarak geçici olarak jeneratör yardımı istiyordu. Afat il Müdürlüğü çaresizdi. Tabi bunları duydukça çaresizliğimiz giderek artıyordu.
MANSUR YAVAŞ’IN YARDIMI GERİ ÇEVRİLDİ
Afat İl Müdürlüğü’nün elinde jeneratör yok idi ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın 16 personel ve 8 Tır taşınabilir jeneratör yardımı neden belediye başkanınca geri çevrilmişti? Susuzluk, elektriksizlik, ısınma problemi bir yandan bir öğrendik ki il valimiz korona olduğu için yerine yeni vali atanmıştı. Nasıl yani, tüm kabahat valinin miydi? Isparta belediye başkanının hiç mi ihmali yoktu? Yine 2013 yılında Isparta elektrik dağıtım ihalesini alan firmanın hiç bir ihmali bulunmuyor muydu? Elektrik faturalarının ödeme günü bitmeden mesaj ile faturanızı ödeyin diyen CK Enerji Akdeniz Elektrik firması, yapması gereken, taahhüt ettiği yer altı ve yer üstü yatırımlarını yapmış mıydı? Yine haricen basın yolu ile öğrendiğimiz üzere ilk saatlerden itibaren Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Burdur Belediyeleri yardım talebinde bulunmuş ise de neden yardım talepleri Isparta Belediye Başkanlığı’nca ret edilmemişti?
KURU İNAT
Yardım çağrısında bulunan belediyeler Yunanistan belediyeleri miydi? Isparta halkı bir kuru inat nedeni ile neden sefalete sürüklenmişti? Yardım talepleri geri çevrilen Antalya Büyükşehir Belediyesi yine de Isparta ilinde 10.000 insanımıza çorba dağıtarak bile kadirşinaslığını göstermişti. Neden yardım çağrıları karşılıksız bırakılmıştı? Keşke ama keşke dediklerimiz doğru çıkmamış olsaydı. Bir özrü bile şehrimize fazla gördüler. 2022 yılı Türkiye’sinde, önceki yıllar yaşam kalitesi olarak ilk sırada yer alan Isparta’nın düştüğü durum içler acısı idi. 20 yılın en yoğun karı yağdı diyerek, kar nimettir, nimet hakkında konuşmayalım demek sureti ile basın açıklamaları yapan belediye başkanı kifayetsizliğini örtemeyecektir. Çünkü Ispartalı yediği ayazı unutamaz. Biz yalnızca insanca yaşamak istiyoruz, daha fazlasında gözümüz yok. Ama tabi ki takdir halkın, tabi ki Ispartalının… Defalarca kez anlattık ama yine biz kabahatliyiz, yeterince anlatamamışız. Keşke bunlar yaşanmasaydı, biz haksız çıksaydık. Bu günleri Ispartalı olarak, Merhum Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in görmediğine seviniyoruz. Güller diyarı Isparta’dan sevgiler, saygılar sunarım. Gülü soldurdular, gülü kuruttular ne yazık ki.