Bu günler geççek

Birilerinin yakıştırması olan "kıçından uydurulmuş" değil, hayatın özünden, yaşanmış tarihten, bilinen, öğrenilen, kabul edilen çok değerli bir kurtuluş günü kutladık.

Türk ordusu düşmanı kovarken, 19 yaşındaki 5. karısına düğün yapan, sarayın 61 yaşındaki kart zamparasını padişah olarak kabul etmedik. Saltanatı, kendi hayatı ve geleceğini kurtarmak için İstanbul'u ve vatanı düşmanlara teslim eden, Kuvayi Milliye ve Mustafa Kemal hakkında idam kararı veren, İngilizle Yunan'la işbirliği yapan Vahdettin'i övmedik, yolunda olmadık, izinden gitmedik.

KUVAYİ MİLLİYE RUHU

Çanakkale Savaşı'nda yüzbinlerce şehit verdik. Sakarya'da, İnönü'de, Dumlupınar'da,  Anafartalar'da biz vardık. Saraylarda gününü gün eden hainlerden olmadık. Bu anlayışı tarihe gömen Atatürk'ün izinde kaldık.

Bizim dedelerimizin Kuvayi Milliye ruhu vardı. Bizim de damarlarımızda özgürlük, bağımsızlık kanı akıyor. Osmanlı saltanatını savunan meczup feslinin uyduruk tarih anlatımını kabul etmedik. Şehitlerimizi unutmadık. Topraklarımızın düşman çizmesiyle kirletilmesine isyan ettik. "Türk şehitlikleri düzmece, semboliktir" diye, insanın kanını donduran sözler söyleyen sapıklara gereken dersi verdik. 

ATATÜRK'ÜN YANINDAYIZ

Yunan askerleri 3 yıl 3 ay 25 gün Anadolu'yu işgal ederek her yeri yakarken, vahşice katliam yaparken, biz Atatürk'ün yanında yer aldık. "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" komutuyla düşmanı denize döken kahramanların torunları olduk. Bağımsızlık uğruna göğsünü siper eden, can veren, şehit olan atalarımızla gurur duyduk. 22 Ağustos Sakarya'dır. 30 Ağustos zaferdir. 9 eylül izmir'dir. Kurtuluştur, özgürlüktür, aşktır.

Düşmanı denize sürmekle kalmadık, işgal edilen vatanı kurtardık. Türk bayrağını dalgalandırdık. Hasan Tahsin'in ilk kurşunuyuz. Sütçü İmam'ın süngüsüyüz. Mehmetçiklerin direnişiyiz.

YÜZ YILLIK BİR SEVDADIR

Damarlarımızdaki asil kanla gurur duyarız. Kurtuluşun 100. yılını halayla, horonla, zeybekle kutlarız.

1922 yılının 9 Eylül günü İzmir'in ve Anadolu'nun tüm dağlarında özgür çiçekler açtı. O gün Yunan işgal ordusunun 5 Tümeni tutsak edildi. 

O tarihi,  her yıl davul zurna ile kutlarız. Tarkan'la şarkılar söyleriz. Kordon'da güler eğlenir coşarız. 

İzmir'in kurtuluşu, Türk ulusuna büyük mirastır. İstiklal Savaşı'nın Türk'ün büyük zaferi ile bitmesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna adım atılmasıdır. Yüz yıldır var olan güçlü bir Devletin kuruluş harcıdır. 

YENİDEN UMUT OLDULAR

Oraya gidenler bir megastar izlemeye değil, baskıya, zulüme, direnişe, milli duygularının şahlanışına tanıklık ettiler. Her günü son günmüş gibi yaşamayı seçtiler. Birlik oldular, birbirlerini sevdiler, dayanışmanın gücünü gösterdiler. Başkaldırının sembolü oldular. Sevgi ve hoşgörüyü kanıtladılar. 

Özgürce eğlendiler, güldüler, neşelendiler, yeniden umut oldular. Kutuplaşmadan, bölünmeden, düşmanca yaklaşmadan tek yürek oldular. 

Yllardır özlediğimiz duyguları yaşadık. İzmir'in dağlarında aşan çiçekler, Türkiye'de yeni umutların oluşmasını sağladı. İnanıyoruz ki bu karanlık günler, "geççek".