Bu Şubat ayında izlenecek en iyi 10 film

Led Zeppelin Olmak

The Beatles hakkında birçok film var, ancak Becoming Led Zeppelin, dünyanın en büyük ve en etkili rock gruplarından biri olma unvanını devralan grup hakkında ilk yetkili belgesel. Dörtlünün Zep öncesi kariyerlerinin ve birlikte geçirdikleri ilk yılların samimi bir anlatımı olan film, hayatta kalan üç üye, şarkıcı Robert Plant, gitarist Jimmy Page ve basçı John Paul Jones ile yapılan neşeli röportajlardan oluşuyor ve John Bonham ile 1971'de yapılan bir röportaj, merhum davulcunun bakış açısını sunuyor. Jonathan Romney, Uncut'ta "Bu "büyüleyici" filmde öne çıkan şey kişisel sırlar" diyor . "Page ve Jones'un seans müzisyenleri olarak yoğun geçmişlerinde zengin bir anekdot damarı bulunuyor ve Jones özellikle sulu bir anekdot portföyüne sahip, cana yakın bir hikaye anlatıcısı olarak ortaya çıkıyor." James Bond hakkında bilgi: Page ve Jones, Shirley Bassey'nin Goldfinger filminin tema şarkısını kaydettiği sırada Abbey Road Stüdyoları'ndaydılar ve bu sırada müzisyen olarak çalışıyorlardı.

5 Şubat'ta İngiltere ve İrlanda'da, 7 Şubat'ta ise ABD, Kanada, Avustralya, İspanya ve İsveç'te piyasaya sürüldü.

Armand

Armand, iki İskandinav sinema efsanesi Ingmar Bergman ve Liv Ullmann'ın torunu olan Halfdan Ullmann Tøndel tarafından yazılıp yönetilen kışkırtıcı ve tuhaf bir şekilde komik bir Norveç dramasıdır. The Worst Person in the World'ün yıldızı Renate Reinsve, altı yaşındaki oğlunun bir sınıf arkadaşına cinsel saldırıda bulunmakla suçlanmasının ardından okuluna çağrılan ünlü bir aktrisi canlandırıyor. HeyUGuys'da Jo- Ann Titmarsh'ın söylediğine göre, okulun kıdemli öğretmenleri ve iddia edilen kurbanın ebeveynleriyle bir odaya götürülen Reinsve, "şimdiye kadar tanık olunan en korkunç PT toplantılarından birine" maruz kalıyor. Ve gizli bağlantılar ve karanlık gündemler ortaya çıktıkça, "bu orta sınıf hikayesinin yüzeyinin altında bolca şiddet gizleniyor". Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali'nde en iyi ilk uzun metrajlı film ödülünü kazanan Armand, "rahatsız edici, eğlenceli ve zaman zaman kafa karıştırıcı".

ABD'de 7 Şubat'ta, İspanya'da 21 Şubat'ta ve Türkiye'de 28 Şubat'ta vizyona girecek

Ben Hala Buradayım

I'm Still Here, en iyi film, en iyi uluslararası uzun metraj ve en iyi kadın oyuncu Oscar'larına aday gösterilerek bu yılın ödül sezonunun göze çarpan başarılarından biri oldu. Walter Salles'in (Central Station, The Motorcycle Diaries) yönettiği Brezilyalı bir politik gerilim filmi olan film, Rubens ve Eunice Paiva ile çocuklarının gerçek hikayesini anlatıyor. 1971'de Rio de Janeiro'da sahilde mutlu bir şekilde yaşıyorlar, ancak eski bir milletvekili olan Rubens (Selton Mello), askeri diktatörlüğe karşı kampanya yürütüyor. Bir polis ekibi tarafından evinden çıkarıldığında, nereye götürüldüğünü sormak karısına (Oscar adayı Fernanda Torres) kalıyor - ve tüm umutlar kaybolmuş gibi görünse bile sormaya devam ediyor. Paivas'ın uzun zamandır aile dostu olan Salles, Variety'de Jessica Kiang'ın söylediğine göre "derinden dokunaklı" bir drama yaptı ve "derinden yatırım yaptığı film yapımcılığı zarafeti ve doğallığıyla dikkat çekici".

ABD'de 14 Şubat'ta, İngiltere, İrlanda ve İspanya'da ise 21 Şubat'ta vizyona girecek.

Dünya'nın Patladığı Gün: Bir Looney Tunes Filmi

Klasik Looney Tunes karakterleri şimdiye kadar yapılmış en iyi animasyon kısa filmlerinden bazılarında yer aldılar, ancak hiçbir uzun metrajlı çizgi filmde yer almadılar: bunun yerine, Space Jam ve Who Framed Roger Rabbit gibi animasyon/canlı aksiyon melezlerinde ortaya çıktılar. Ancak şimdi, sonunda, Daffy Duck ve Porky Pig, karakterlerin ilk kez sahneye çıkmasından tam dokuz yıl sonra, kendi 91 dakikalık animasyonlarında başroldeler. Fikir, Daffy ve Porky'nin (ikisi de Eric Bauza tarafından seslendiriliyor) dünyayı ele geçirmek için bir uzaylı planını ortaya çıkardıkları bir sakız fabrikasında iş bulmaları. William Bibbiani, The Wrap'te "Sürekli olarak komik değil, ancak sürekli olarak yaratıcı, hatta bazen nefes kesici," diyor . "Animasyon tarzı, çene düşüren arka planlar ve akıcı, enerjik, etkileyici hareketlerle Max Fleischer ve Don Bluth ile olumlu karşılaştırmalar çağrıştırıyor. Warner Bros'un The Iron Giant'tan bu yana yayınladığı en güzel animasyon filmi."

12 Şubat'ta Fransa, Belçika ve Lüksemburg'da, 28 Şubat'ta ise ABD ve Hindistan'da vizyona girecek.

Maymun

Stephen King'in kısa öyküsünden esinlenen The Monkey, Theo James'i lanetli bir kurmalı oyuncak maymunu olan ikiz kardeşler olarak canlandırıyor: Çocuk olduklarından beri, oyuncak bir şekilde insanların aşırı derecede kanlı şekillerde ölmesine neden oluyor. Film, geçen yılın ürkütücü korku filmi Longlegs'i yapan Osgood Perkins tarafından yazılıp yönetildi , ancak devam filminin tamamen farklı olacağına söz veriyor. Longlegs kasvetli bir korku ve umutsuzluk atmosferiyle aşılanmışken, The Monkey öncülünün saçmalığından zevk alıyor. Perkins, The Hollywood Reporter'da "Kasıtlı olarak komik," dedi . "Daha çok eski bir John Landis filmi veya Joe Dante filmi veya Robert Zemeckis filmi gibi hissettiriyor. Ölüm hakkında alaycı, absürt bir komedi yapma fırsatı gördüm... Benim için film tepeden tırnağa bir gülümseme."

21 Şubat'ta uluslararası sinemalarda gösterime girecek.

Bridget Jones: Çocuğa Deli Oldu

İlk Bridget Jones filminin üzerinden 24 yıl, son filmin üzerinden ise sekiz yıldan fazla zaman geçti, ancak Renée Zellweger, Helen Fielding'in en çok satan romanlarından uyarlanan dördüncü komedide tekrar geri dönüyor. Bu sefer Bridget, kocası Mark Darcy'nin (geri dönüşlerde görünmesi beklenen Colin Firth) ölümüyle başa çıkmaya çalışan bekar bir anne. Leo Woodall ( Bir Gün ), çok daha genç olan Bridget'i, çocuklarının okulunda uygun bir öğretmen olan Chiwetel Ejiofor'u ve onun alçak eski patronu Daniel Cleaver'ı canlandırıyor. Ancak izleyiciler beceriksiz Bridget'e hala ısınacak mı? Zellweger buna inanıyor. British Vogue'da "Sanırım insanlar kendilerini onda buluyor ve mücadeleleriyle ve öz güvensizlik duygularıyla özdeşleşiyorlar," dedi . "Bridget gerçek anlamda kendisi ve her zaman doğruyu yapmıyor, ancak kusurları ne olursa olsun neşeli ve iyimser kalıyor, kendi yolunda ilerliyor ve zafer kazanıyor. Tuhaf bireyselliğini ve eksikliklerini çekici, sevimli ve kabul edilebilir kılmayı başarıyor - ve karşılığında bizi de sevimli ve kabul edilebilir hissettiriyor."

Uluslararası sinemalarda 12, 13 ve 14 Şubat'ta, ABD'de ise Peacock'ta 13 Şubat'ta vizyona girecek.

Aşk Acıtır

1980'lerde bir çocukken, Ke Huy Quan iki gişe rekortmeni filmde, Indiana Jones and the Temple of Doom ve The Goonies'de önemli roller üstlendi, ancak oyunculuk işi kısa süre sonra tükendi. On yıllar sonra, Everything Everywhere All at Once'da çoklu evreni kapsayan filmde muhteşem bir geri dönüş yaptı ve hatta en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Oscar kazandı . Şimdi ilk başrolünü üstlendi. Love Hurts, Quan'ın bir çete tetikçisi olarak gizli bir geçmişi olan geek bir emlakçıyı canlandırdığı bir aksiyon komedisidir. Filmin nazik mizahı ve ustaca dövüş sanatlarının karışımı onun için ideal görünüyor, ancak eski bir arkadaşına danışana kadar rolü alıp almama konusunda emin değildi. Quan, Empire dergisine "Steven Spielberg ile bir etkinlikteydim ve bana 'Ke, nasılsın?' diye sordu ." dedi. "'Steven, pek iyi değilim' dedim. Tüm o ödül sezonu boyunca aldığım tüm sevgi ve destek nedeniyle, bundan sonra ne yaparsam yapayım hayal kırıklığına uğratacağımdan çok endişeliydim. Ona bu projeden bahsettim ve bir nevi ona sundum. "Ke, harika. Yap" dedi."

7 Şubat'ta uluslararası sinemalarda gösterime girdi.

Kaptan Amerika: Cesur Yeni Dünya

Chris Evans artık Marvel Sinematik Evreni'nde Steve Rogers'ı canlandırmıyor, soru şu ki izleyiciler karakterin patentli kırmızı, beyaz ve mavi kalkanını kullanan başka birini görmek için para ödeyecek mi? Daha spesifik olarak, izleyiciler daha önceki Marvel filmlerinde Kaptan Amerika'nın yardımcısı olan ve şimdi başrole terfi eden Anthony Mackie'nin Sam Wilson'ını görmek için para ödeyecek mi? Fragmanlara ve posterlere bakılırsa, stüdyo yöneticileri başka bir karakterin filmin en büyük ilgi odağı olmasını umuyor gibi görünüyor. Merhum William Hurt'un yerini dolduran Harrison Ford, yeni ABD başkanı seçilen eski bir ABD Ordusu generali ve Hulk'un baş düşmanı olan Thaddeus Ross rolünde yardımcı oyuncu olarak yer alıyor. Yeni Kaptan Amerika'nın desteğine güvenmeyi umuyor, ancak Ross'un Hulk'un parlak kırmızı versiyonuna dönüşmesiyle müzakereleri kesintiye uğruyor. Filmin yapımcısı Nate Moore, Entertainment Weekly'ye "Beğendiğimiz şey, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan ama geçmişinin şeytanlarından kaçamayan bir adam fikriydi," dedi . "Hulk'ları avlayan bir adamı bizzat bir Hulk'a dönüştürmek onu bir düşmandan daha fazlası yapıyor; onu trajik bir karakter yapıyor."

14 Şubat'ta uluslararası sinemalarda gösterime girecek.

Geçit

Türleri harmanlayan bir korku-romantik-aksiyon filmi olan The Gorge, Scott Derrickson (Doctor Strange, The Black Phone) tarafından yönetildi ve başrollerinde Anya Taylor-Joy ve Miles Teller yer alıyor. Senarist Zach Dean'in hayal ettiği konsept, iki seçkin keskin nişancının uzak, sisli bir vadinin her iki yakasındaki ayrı beton gözlem kulelerinde bir yıl geçirmeleri için ücretlendirilmesidir. Birbirleriyle iletişim kurmak için yüksek teknolojili bir araçları yoktur, ancak bilgi kartları ve dürbünler aracılığıyla sohbet eder ve flört ederler. Bu gelişen ilişkinin önündeki tek engel, vadinin görünüşe göre "cehennemin kapısı" olması ve görevlerinin canavarların oradan tırmanmasını engellemek olmasıdır. The Gorge, Sevgililer Günü'nde gösterime giren bir film ve Teller, aşk havasında olup olmamanıza bakılmaksızın, bu durum için mükemmel bir film olduğunu düşünüyor. Screen Rant'a "Ben bunun tipik bir aşk hikayesine iyi bir alternatif program olduğunu düşünüyorum," dedi . "İlk kez tanışıyorlar ve onların aşık oluşunu izleyeceksin. Ama birbirleriyle birlikte olmak için gerçekten eğlenceli, ilgi çekici, yüksek oktanlı, cehennem azabı çekmeleri gerekiyor, bu yüzden harika."

14 Şubat'ta Apple TV+'da yayınlanacak.

Onları Aşağı Getirin

Christopher Andrews'un yazar-yönetmen olarak ilk filmi, koyun yetiştiriciliği hakkında yapılmış en karanlık ve en vahşi gerilim filmi olabilir. Özünde, İrlanda'nın kırsal batısında bitişik tarlaları olan iki işlevsiz aile var. Colm Meaney ve Christopher Abbott, bir çiftlikte geçimini sağlamaya çalışan suskun bir baba ve oğlu canlandırıyor; Barry Keoghan, yolun hemen aşağısında rakip bir çiftin (Nora-Jane Noone, Paul Ready) sorumsuz oğlunu canlandırıyor. Bir aile diğerinin iki koç çaldığından şüphelendiğinde, ortaya çıkan kan davası, gerçekçi bir mutfak lavabosu dramasındaki her şey kadar inandırıcıdır, ancak bir gangster filminin kıvrımları ve gerilimiyle. Ve sizi sonsuza dek kuzu yemekten soğutabilir. Screen Daily'den Tim Grierson, "Küçük kasaba topluluklarındaki zehirli erkekliği ve şiddet felaketini ele alan ilk film olmasa da, bu kasvetli ve sürükleyici drama, dağınık bir bütünlüğe sahip," diyor . "Andrews'un vizyonunda, kırsal İrlanda, Eski Batı kadar sert."

7 Şubat'ta ABD, İngiltere ve İrlanda'da piyasaya sürüldü.

(BBC)