Bu Mart ayında izlenecek en iyi 10 film

Disney'in Pamuk Prensesi

Disney'in Pamuk Prenses'i, Walt Disney'in ilk uzun metrajlı çizgi filmi olan 1937 yapımı Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'in canlı aksiyon/CGI yeniden yapımıdır, ancak stüdyonun diğer yeniden yapımlarından daha tartışmalı olduğu kanıtlanmıştır. Bazı bağnaz sosyal medya posterleri, Kolombiya kökenli bir aktris olan Rachel Zegler'in Pamuk Prenses rolüne seçilmesine itiraz etti ; Zegler, orijinal çizgi filmdeki prensi bir "sapık" olarak tanımladığında bir başka tepkiyle karşılaştı; Peter Dinklage, cücelerin tasvirinin "geriye dönük" olduğunu söyledi; ve Stuart Heritage, Guardian'dan fragmanı "tartışmasız ekrana taşınmış en çirkin şey" olarak nitelendirdi ve "yeni cücelerin tasarımı, ruhlarını kırmak için savaş esirlerine kasıtlı olarak gösterilmiş gibi hissettiriyor" diye ekledi. Öte yandan, Disney'in Pamuk Prenses'i Benj Pasek ve Justin Paul'un ( La La Land , The Greatest Showman ) yeni şarkılarına ve Greta Gerwig'in (Barbie) ortak yazdığı bir senaryoya sahip olduğundan, klasik bir masalın modern yorumu hâlâ bir altın madeni, hatta bir elmas madeni olabilir.

21 Mart'ta uluslararası sinemalarda gösterime girecek.

Bir Tekboynuzun Ölümü

Süper zengin eksantriklerin seçkin bölgelerinde geçen kıvrımlı hicivli ürpertici hikayeleri seviyorsanız ( Glass Onion , Blink Twice , The Menu – bu tarz şeyleri biliyorsunuzdur), o zaman şanslısınız: A24'te bu ay iki tane var. Tek Boynuzlu Atın Ölümü'nde, bir baba ve kızı (Paul Rudd ve Jenna Ortega), babanın zengin patronuna (Richard E Grant) ait bir doğa koruma alanından geçerken arabaları bir tek boynuzlu ata çarpar. Evet, bu masal yaratıklarının gerçek olduğu ve sahip oldukları söylenen büyülü iyileştirici özelliklerinin de gerçek olduğu ortaya çıkar. Grant'in karakteri ve ailesi – Tea Leoni ve Will Poulter tarafından canlandırılıyor – bu özelliklerden yararlanmak isterler, bu yüzden bir bilim insanları ekibi hayvanın vücudunu keserek gerçekten kanseri tedavi edip edemeyeceğini belirlemeye çalışırlar. Öte yandan, 14 Mart'ta ABD'de vizyona giren Opus'ta Ayo Edebiri, John Malkovich'in canlandırdığı münzevi bir rock yıldızının evine davet edilen genç bir muhabiri canlandırıyor.

ABD'de 28 Mart'ta, İngiltere'de ise 4 Nisan'da piyasaya sürülecek.

Siyah Çanta

Steven Soderbergh'in son filmi Presence'ın vizyona girmesinden iki ay sonra, her zaman meşgul olan yönetmen, David Koepp (Jurassic Park) tarafından yazılan bir casus gerilim filmi olan Black Bag ile geri dönüyor. Cate Blanchett ve Michael Fassbender, aynı zamanda nazik gizli ajanlar olan bir İngiliz evli çifti canlandırıyor; bu kombinasyon, karısı vatana ihanetle suçlanana ve kocası soruşturmak zorunda kalana kadar sorun teşkil etmiyor. Soderbergh, The Hollywood Reporter'a "Kim Korkar Virginia Woolf'tan? [Edward Albee'nin oyununu] yapmak ilginç olabilir diye düşündüm, ancak George ve Martha istihbarat topluluğundalar," dedi . "Bu nasıl olurdu? Yani istihbarat işinde olan ancak aynı zamanda karmaşık kişisel, duygusal hayatları olan insanlara dair çok, çok özel bir bakış açısı." Yıldız oyuncu kadrosunda Tom Burke, Regé-Jean Page ve Marisa Abela'nın yanı sıra iki eski James Bond müdavimi Pierce Brosnan ve Naomie Harris yer alıyor.

14 Mart'ta uluslararası sinemalarda gösterime girecek

Alto Şövalyeleri

Alto Knights, 1950'lerin New York'unda en iyi arkadaştan baş düşmana dönüşen iki rakip İtalyan-Amerikan mafya babası Frank Costello ve Vito Genovese hakkında bir suç gerilim filmi. Bugsy'yi yapan Barry Levinson tarafından yönetildi, Goodfellas'ın ortak yazarı Nicholas Pileggi tarafından senaryosu yazıldı ve başrolde Robert De Niro'dan başkası yok, bu yüzden gerçeklere dayanan bir gangster filminin arkasında bundan daha umut vadeden bir ekip olamazdı. Ancak projenin en ilgi çekici kısmı, De Niro'nun hem Costello'yu hem de Genovese'yi canlandırması ve karakterlerin özdeş ikizler gibi görünmesini engelleyecek kadar protez makyaj yapması. Levinson'ın bu şaşırtıcı oyuncu seçimi için açıklaması? "Çocukken, ikisi de aynıydı," diyor yönetmen Empire'da . "İki adam neredeyse birdi, sonra aniden sadece ayrılmakla kalmadılar, sonunda düşman oldular." İkna olmuş olun ya da olmayın, bir De Niro performansının fiyatına iki performans sergilemekten şikayet edemezsiniz.

21 Mart'ta İngiltere, ABD, Kanada, İrlanda ve İspanya'da piyasaya sürülecek.

Miki 17

Bong Joon Ho'nun Parazit'inin en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi uluslararası uzun metrajlı film Oscar'larını kazanmasından beş yıl sonra, Koreli yazar-yönetmen sonunda İngilizce bir bilimkurgu macerasıyla geri döndü. Edward Ashton'ın romanından uyarlanan Mickey 17'de Robert Pattinson, 2054 yılında bir buz gezegenine giden bir uzay gemisinde çalışan sıradan bir işçi olan Mickey rolünde. Düzenli olarak öldürülüyor, ancak her zaman anıları ve kişiliği bozulmadan "yeniden basılıyor". Peki ya biri hata yaparsa ve Mickey'nin iki farklı enkarnasyonu aynı anda hayattaysa ne olur? David Ehrlich IndieWire'da şöyle diyor: "Bong'un İngilizce filmlerinin en iyisi ve en tutarlı olanı, bugüne kadarki en büyük hamlesi, büyük bir Amerikan stüdyosu tarafından yapıldığının farkında olmayan, alaycı, keyifli ve yankılanan bir şekilde tatlı, mega bütçeli bir uzay macerası". Öte yandan BBC'den Hugh Montgomery, Mickey 17'nin "ciddi bir hayal kırıklığı" olduğunu söyledi.

6 Mart'tan itibaren uluslararası sinemalarda gösterime girecek.

KAOS: Manson Cinayetleri

Charles Manson'ın 1969'da masum insanları öldürmeleri için takipçilerinin beyinlerini nasıl yıkadığıyla ilgili korkunç hikaye birçok drama ve belgeselde anlatıldı: Quentin Tarantino bunu Once Upon a Time… In Hollywood'a bile dahil etti. Ancak Tom O'Neill ile Dan Piepenbring'in birlikte yazdığı Chaos adlı kitap, hikayenin olayların resmi versiyonundan daha fazlası olduğunu savunuyor. Rolling Stone dergisindeki Elisabeth Garber-Paul'a göre kitap şunları düşünüyor: "Amerika'nın en kötü şöhretli suçlularından biriyle hükümetin süper gizli zihin kontrol programı MKULTRA arasındaki bağlantılar" ve bazı rahatsız edici sorular soruyor: "Hükümet tarafından finanse edilen, LSD ile desteklenen zihin kontrol deneyleri ile Manson'ın teknikleri arasındaki benzerlikleri ne açıklıyor? Ve neden onun yörüngesinde CIA ile bağlantıları varmış gibi görünen bu kadar çok insan vardı?" O'Neill'in hayatının 20 yılını tüketen bu soruşturma şimdi, İnce Mavi Hat, Savaşın Sisleri ve Güvercin Tüneli gibi filmlerin efsanevi yönetmeni Errol Morris'in hazırladığı belgeselin temelini oluşturuyor.

7 Mart'ta uluslararası olarak Netflix'te yayınlanacak.

Elektrik Devleti

Yönetmenler Anthony ve Joe Russo ile yazarlar Christopher Markus ve Stephen McFeely, sinema tarihinin en büyük hitlerinden ikisi olan Avengers: Infinity War ve Avengers: Endgame'de birlikte çalıştılar . Bir sonraki iş birlikleri The Gray Man çok iyi karşılanmadı, ancak yeni filmlerinde konfor alanlarına geri dönüyorlar, yani görsel efektlerle dolu bir bilimkurgu destanı. İsveçli sanatçı ve yazar Simon Stålenhag'ın resimli romanından uyarlanan The Electric State, insan ırkının robot türüne karşı bir savaş kazandığı ve kalan "botların" Hariç Tutma Bölgesi adı verilen duvarlarla çevrili bir çöle sürgün edildiği distopik alternatif bir 1990'larda geçiyor. Millie Bobby Brown, uzun zamandır kayıp olan kardeşini aramak için Bölge'yi geçen yetim bir genci canlandırıyor ve Chris Pratt de onunla birlikte giden bir savaş gazisini canlandırıyor. Tek sorun, filmin hikayesinin romandan oldukça farklı olması ve Stålenhag'ın hayranlarından bazılarının bundan memnun olmaması. Joe Russo, Digital Spy'a "Hayranların beklentileri karmaşıktır," dedi . "Çizgi romandan doğrudan çıkmış karakterler var ve sonra tamamen çizgi romandan esinlenerek yaratılmış karakterler var."

14 Mart'ta uluslararası olarak Netflix'te yayınlanacak.

Penguen Dersleri

Bu ayın "hayatınızı gerçekten istemediğiniz bir evcil hayvanın değiştirmesi" komedi dramalarından biri olan (diğeri The Friend), The Penguin Lessons, Tom Michell'in anılarından uyarlanmıştır ve Peter Cattaneo (The Full Monty) tarafından yönetilmiştir. Steve Coogan, 1976'da Arjantin'in Buenos Aires kentindeki bir erkek okulunda rahat bir iş bulacağını hayal ettiği İngilizce öğretmeni Tom'u canlandırmaktadır. Ancak iki komplikasyon vardır. Birincisi, Arjantin'in askeri darbenin ortasında olmasıdır. Diğeri ise Tom'un bir sahilde petrole bulanmış halde bulduğu bir pengueni kurtarmasıdır ve kuş artık onu rahat bırakmamaktadır. Neyse ki, penguenin sınıftaki varlığı öğrencilerini motive etmeye yardımcı olur ve bu, alaycı Tom'a bir veya iki ders verebilir. Isabella Soares, Collider'da şöyle diyor: "Cattaneo'nun son projesi, Coogan'ın "çekici" performansı ve "senaryonun çalkantılı bir arka plana karşı komediye olan keskin bakışı" sayesinde keyifli ve anlamlı."

28 Mart'ta ABD'de piyasaya sürülecek.

Arkadaş

Sigrid Nunez'in romanlarından uyarlanan iki film geçen yıl gösterime girdi, ikisi de edebiyatçı New Yorklular arasındaki ölüm ve dostluk üzerine kafa yoruyor. Bunlardan biri Pedro Almodóvar'ın Venedik Film Festivali'nde birincilik ödülünü kazanan The Room Next Door'uydu ; diğeri ise Naomi Watts, Bill Murray ve Clifford the Big Red Dog'dan beri Manhattan'daki bir daireye sığdırılan en devasa köpeğin başrolde olduğu The Friend'di. Watts, Iris adında bir yazarı, Murray ise onun haylaz akıl hocası Walter'ı canlandırıyor. Iris intihar ettikten sonra, Danua cinsi köpeğine bakmak zorunda kalır ve köpeğin Walter'ın ölümü karşısında onu tanıyan çoğu insandan daha fazla üzüldüğünü fark eder. Steve Pond, The Wrap'te şöyle diyor : "The Friend, mutlu, üzgün ve buruk anları bir arada yaşarken, onu ayakta tutan hafifliği kaybetmemeyi bir şekilde başarıyor."

ABD'de 21 Mart'ta gösterime girecek.

Cimrilik

Ödüllü Stranger by the Lake filminin Fransız yazar-yönetmeni Alain Guiraudie, bir başka kara mizah dolu, cinsellikle dolu gerilimle geri dönüyor. Félix Kysyl, akıl hocası olan yerel bir fırıncının cenazesi için kırsal memleketine dönen genç bir adam olan Jérémie'yi canlandırıyor. Fırıncının dul eşi (Catherine Frot), onu aile evinde kalmaya ve hatta belki de aile işini devralmaya davet ediyor, çiftin yetişkin oğlu Vincent'ın (Jean-Baptiste Durand) büyük öfkesine rağmen. Ve sonra biri köyün yakınındaki yosunlu ormanda kayboluyor. RogerEbert.com'dan Isaac Feldberg, Guiraudie'nin filmini "bu sefer cinayet, arzu ve baskının fantastik derecede hassas, baştan çıkarıcı ve tuhaf bir küçük kasaba hikayesi biçiminde, queer cinselliğini şekillendiren güç dinamiklerinin zarif ve ürkütücü bir incelemesi" olarak adlandırıyor.

14 Mart'ta İspanya'da, 21 Mart'ta ABD'de ve 28 Mart'ta İngiltere ve İrlanda'da piyasaya sürülecek.

(BBC)