Herkesin kendince beğenmediği fiziksel bir özelliği var. Kimimiz burnunu, kimi saçını beğenmiyor.
Erkekler daha kaslı, kadınlar ise daha zayıf görünmek için çaba sarf ediyorlar. Bu durum bir yere kadar
normal. Ancak kişinin kendini beğenmeme durumu aşırıya kaçtığında, sürekli kusur olduğuna inandığı
fiziksel özelliğinizi düşünüp, bunu gizlemek ve düzeltmek için çaba sarf ettiğinde hayatı alt üst oluyor.
Kişi sosyalleşemiyor, normal hayatını sürdüremez duruma geliyor. Buna psikolojide “Beden dismorfik
bozukluğu” deniyor.
Psikolog ve Aile Danışmanı Ebru Özer Özkul, beden dismorfik bozukluğunun; kişilerin sosyal
yaşantısını olumsuz etkilediğini, hatta kişilerin karşı cinsle sağlıklı iletişim kuramadıkları için
evlenemediklerini ya da evliliklerini sürdürmekte güçlük çektiklerini söyledi. Özkul, yurt dışında
yapılan bir araştırmada; beden dismorfik bozukluğu olan kişilerin yüzde 83’ünün bekar, yüzde 7’sinin
boşanmış ve sadece yüzde 10’unun evli olduklarının belirlendiğini ifade etti. Ebru Özer Özkul,
Türkiye’de yapılan araştırmalarda da benzer sonuçlarla karşılaşıldığını belirterek, evli hasta oranının
bir araştırmada yüzde 26, diğerinde ise yüzde 15 çıktığını bildirdi.
Dizilerin ve Sosyal Medyanın Olumsuz Etkisi Var
Dizilerde fit ve kaslı erkekler ile ince güzel kadınların toplumda bir idealizasyon algısı yarattığını
kaydeden Ebru Özer Özkul, sosyal medyada daha iyi, daha güzel, daha kusursuz, daha mükemmel
görünme isteğinin de beden dismorfik bozukluğunu tetiklediğini dile getirdi.
Beden dismorfik bozukluğunu düzeltmek için bilişsel davranışsal terapileri tercih ettiklerini kaydeden
Özkul, rahatsızlığın erken fark edildiğinde kolay çözüldüğünü, uzun süre devam ettiğinde ise kişilik
haline gelebildiğini ve tedavisinin zorlaştığını söyledi.
Psikolog ve Aile Danışmanı Ebru Özer Özkul “Beden dismorfik bozukluğu” konusunda şu bilgileri verdi:
Beden Dismorfik Bozukluğu Olan Kişilerin Özellikleri:
- Yüzde 93’ü yüz ve baş bölgesinde bir fiziksel özelliğini beğenmiyor.
- Kusur olduklarını düşündükleri fiziksel özellikleriyle aşırı uğraşıyorlar, bu kusuru gizlemek için
kompulsif abartılı, tekrarlayan davranışlarda bulunuyorlar.
- Sık sık aynada kendilerini kontrol ediyorlar.
- Kendilerini ideal görünüme, ölçülere getiremediklerinde kişinin sıkıntısı daha da artıyor,
depresyona giriyorlar.
- Yüzde 92’sine başka bir ruhsal bozukluk eşlik ediyor. En sık görüleni depresyon. Sonra obsesif
kompulsif bozukluk geliyor. Yüzde 23’ünde intihar düşüncesi gelişiyor. Paranoya ve şizofrene
kayan sanrısal davranışlar gösterenler de var
- Takıntılı oldukları fiziksel durumları ile ilgili dermatolog, estetik cerrah, diyetisyen gibi
uzmanların kapısını aşındırıyorlar.
- Kadınlar beden dismorfik bozukluğunu nispeten erken fark ederken, erkekler davranışlarını
normal zannederek çok daha ileri yaşlarda fark edebiliyor.
- Hastalar “fobik kaçınma” davranışı gösteriyorlar. Yani kendilerini eksik ve kusurlu gördükleri
için sosyal ortamlara girmekten kaçınıyorlar. Buna karşın sosyal medyada çok fazla zaman
geçiriyorlar. Gerçek hayatta sosyalleşemeyince sosyal medyaya yöneliyorlar.
- Gerek gerçek hayatta gerekse sosyal medyada beğenmedikleri fiziksel özelliklerini saklama
çabası içindeler.
- Kadınlarda beden ölçüleri ile ilgili takıntılar da çok fazla. Bu hastalarda anoreksiya (düzensiz
ve az yeme bozukluğu) gözlemleniyor. Çevredekiler kilolu olmadığını söylese, hatta doktoru
diyetisyeni kilosunun normal olduğunu ifade etse bile reddediyorlar.
- Bazı erkek hastalarda bigoreksiya olarak adlandırılan kaslı vücuda sahip olma takıntısı var.
Daha az yağ kütlesine sahip olmayı arzulayıp vücutlarındaki kas kütlesini artırmaya
çalışıyorlar. Bunun için spor salonlarında çok zaman geçiriyorlar. Kas yapmak için aşırı yeme
şeklinde bir beslenme bozukluğu görülüyor.
- Ergenlik yaşındaki gençlerde okula gidememe, arkadaşlarıyla görüşmeme gibi aşırıya kaçan
davranışlar yoksa bu tür takıntılar daha normal karşılanıyor.
- Beden dismorfik bozukluğunun ortaya çıkmasında aile ve partnerin etkisi var. Ayrıca
mükemmeliyetçi kişiliğe sahip insanlarda daha fazla görülüyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |