Ben şunu bilirim, şunu söylerim…
Başarı veya başarısızlıkta hesap kime soruluyorsa yetkili odur.
Halk kime sorumluluk verdiyse yetki de ondadır…
Yaptırım gücü de, dönem sonunda bu millete hesap verecek olan her kimse onda olmalıdır.
Gün gelip hesap kimden sorulacaksa, yetkili, sorumlu ve otorite odur.
Misal, Antalya’da büyükşehir belediye başkanlığını kim kaybetti; Menderes Türel…
Büyükşehirin filan daire başkanı, büyükşehir şirketlerinden bilmem kimin genel müdürü seçimi kaybetti diyeni duydunuz mu?..
Hayır…
Peki, büyükşehiri kim kazandı; Muhittin Böcek…
O zaman, milletin nezdinde sorumlunun adresi belli…
Seçmen olarak her başarısında Böcek’i alkışlayacağız, başarısız olursa da, dönem sonunda ‘Teşekkürler’ deyip uğurlayacağız.
Ama hiçbir başarı tek başına gelmez.
Önce iyi bir orkestra kuracaksınız…
O orkestraya partiden torpilli kemancı, komşunun oğlu davulcu, filanın yakını flütçü, gençlik kollarından klarnetçiyi alırsanız, ‘Daha dün annemizin kollarında yaşarken’ parçasının müziğini bile icra edemezsiniz…
Bir başkanın başarılı olmasının sırrı, önce iyi orkestra elemanları bulmaktan, sonra da orkestrayı maestro olarak yönetmekten geçer…
Muhittin Böcek’in ‘Maestro’ becerisinden kimsenin şüphesi yok…
Yıllarca Konyaaltı’nda belediye başkanlığı yapmış, başarı çıtasını yükselterek büyükşehire kadar gelmiş…
Yani siyasetin Gürer Aykal’ı olmuş…
Kuracağı orkestradan çıkacak ‘Tiz’ bir ses, bir enstrümanın yüksek bir volümü maestronun hanesine eksi olarak yazılacaktır.
Çünkü, kimse filüte, kemancıya bakmaz orkestra şefine puanını verir.
Yapılanların, yapılacak olanların, iyi veya kötü işlerin günahı ve sevabıyla tek müsebbibi artık Muhittin Böcek’tir…
Bu durumda büyükşehir ile ilgili tüm yaptırımların ‘Onay’ makamı da Muhittin Böcek olmalıdır...
Bir belediye bürokratından, genel müdürüne, daire başkanına, halk ekmek büfesinde ekmek satandan tutun, kapınıza su sayacı okumaya gelenden, çöp kamyonunu kullanan şoföre kadar her çalışan Muhittin Böcek adına o görevdedir.
O kişilerin artıları olduğu gibi eksileri de başkana yazılacaktır.
Böcek’in büyükşehirde yapılan her güzel işi sahiplenmesi kadar doğal bir şey olamaz. Ama, her kötü işin de sorumlusunun kendisinin olacağını bilmesi gerekir.
Bunları niye yazdım?..
CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul, geçen gün bir soru üzerine, belediye şirketlerine yapılan bazı atamalar konusunda memnuniyetsizliğini dile getirmiş.
Özellikle de bazı parti yöneticilerinin şirketlerde yönetim kurulu üyeliklerine atanmasına sitem etmiş, ‘Ben olsaydım görevi kabul etmezdim’ demiş.
Bana sorarsınız, benim de tasvip ettiğim bir durum değil…
Ama seçilmiş bir belediye başkanı bu kişileri tercih etmişse veya nezaketen yapılan bir teklifin üzerine atlamışlarsa buna sitem etmek bir il başkanına düşmez.
Bu daha önceden ya partinin etik bir kuralı olarak konulmalıydı veya Böcek ile atamalar yapılmadan önce konuşulmalıydı.
Şirketlere atadığı yöneticilerin yaptıklarının günahı ve sevabı Böcek’in hanesine yazılıyor.
Zamanı geldiğinde Antalya halkına hesap verecek olan o…
Hiçbir belediye bürokratının, çalışanının, genel başkan dahil hiçbir parti yöneticisinin seçilmiş bir belediye başkanının kararlarını tanımama, burun kıvırma, sitem etme hakkı olmamalıdır.
Böcek veya başka bir belediye başkanına sosyal medyadan imalı mesajlar göndererek, yazarak, çizerek bazı kararlar almaya zorlamak, yanlışa zorlamak olur.
Böcek’in tecrübesi bunları savuşturmaya yeter ama diğerleri için bir şey diyemem…
Başkanları halk görevlendirmiştir, değerlendirecek olan da yine halktır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|