Türkiye'nin çok önemli ekonomik, sosyal, politik, diplomatik sorunları geleceğimizi tehdit ediyor. Kentlerdeki farklı sorunlar yerel yönetimleri kıskaca almış, adeta boğuyor. Antalya'da geçen hafta yılların deneyimli gazetecisi Dursun Gündoğdu'nun ortaya çıkarttığı Muhittin Böcek'in Türgev'le dansı haberi, ulusal basının da gündemine girdi. Büyükşehirden "itiraf gibi belgeler" geldi. Konyaaltı'nda birlikte çalışılan, Büyükşehire getirilen, sırdaş denilen genel sekreter Tuncay Saruhan'ın başkan Böcek adına imza attığı belge, gerçekleri ortaya çıkardı. Basının doğru yazdığı, Böcek'e yanlış bilgi verildiği kanıtlandı.
İKTİDAR HER ZAMAN SUÇLAR
Siyasetçiler köşeye sıkıştıkları bir konuda basını, medyayı, gazetecileri, yazarları suçlar, hedef gösterir. Özgür basın her zaman doğruyu yazar, belgeyi yayınlar. O nedenle iktidarda olanlar basınla ilişkilerine mesafe koyarlar, yasaklar getirir, kısıtlama yaparlar.
Yandaş basın, yalaka gazeteciler, iktidar şakşakçılığından beslenir. Rant vardır, ilan, reklam oradadır, para buradan akar. Yolunu şaşıran sözde basın öyle yemlenir. Dürüst gazeteciler, bağımsız gazeteler doğru yoldan sapmaz, gerçeklerin peşinde koşar, belgeleri bulur, yayınlar.
ÖZGÜRLÜKLER YOK EDİLİYOR
Bugünkü iktidar, bir basın kanunu teklifi hazırladı. Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve
otosansür mekanizmalarından biri, ceza teklifi. Sansür ve dezenformasyon gerekçesiyle basın ve ifade özgürlüğüne karşı hapis, internet medyasını kapsama bahanesiyle ağır denetim öneriliyor. Dezenformasyonu değil özgürlükleri yok etmek için hazırlanan bir teklif. Haber alma, haber verme hakkını engelleyen, zincirleyen bir utanç belgesi. Gazetecilerin, basın örgütlerinin görüşlerini hiçe sayan bir kanun teklifi.
KOLAYCILIĞA KAÇIYORLAR
Yedi gazetecilik örgütü karşı çıktı. Türkiye Gazeteciler Sendikası, Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Ulusal Komitesi, Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Basın Konseyi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Haber Sen ortak bildiryle tepkilerini açıkladı.
İktidar sahipleri, demokrasinin gereği olarak, hiç diyalog kurmadan, ben yaptım anlayışıyla, kolaycılığa kaçıyor.
Tüm siyasi aktörlerin gazetecilik örgütleriyle kapsamlı ve şeffaf bir diyalog sürecine girmesini istiyoruz. Kamuoyunun haber alma hakkına saygı göstererek, bu tarihi çağrı yapıldı. Sorumlular bu görevi yerine getirmeli ve Türkiye için çağdaş bir basın kanunu yapılmalı.
Sansüre, ağır cezalara karşı, gazeteciler tarih boyunca yılmadı, karşı çıktı, direndi. Bu kez de öyle olacak.