Siyaset mangal gibi yürek ister.
Eleştiriye açık olmayan, hafif bir esintiyi fırtına sanıp savrulan, küçük bir ateşte yanıp kavrulan, bir bardak çalkantılı suda boğulan siyaset yapmamalı.
Alıngan olmayacaksın.
Kırılmayacak, darılmayacaksın.
Herkesle barışık yaşayacaksın.
Kan kusacaksın ama kızılcık şerbeti içtim diyeceksin.
Gurur yok.
Hava atmak yok.
Vay efendim, ‘O bana yan baktı’, ‘Şu bana surat etti’, ‘Öteki laf etti’ derseniz, siyaset sizi yer bitirir.
Kısa sürede yaşlanır, saçlar beyazlanır, bel bükülür, öteki tarafa yol görünür.
Kendine güvenecek, dedikodulara kulak asmayacaksın.
Kadronu liyakat sahibi ve sana inananlardan kuracaksın. Arkana değil önüne bakacaksın.
Mehter Marşı gibi, her iki adımda bir, ‘Bana yamuk yapan var mı?’ diye geri adım atarsan, yol alamazsın.
Vicdan sahibi olacaksın, paranın, şanın, şöhretin, gururun esiri olmayacaksın.
Burnu yere düşüp eğilip almayanlardan hiç mi hiç olmayacaksın…
Güleceksin, somurtmayacaksın.
Güven vereceksin.
Korkutmayacaksın.
Bunları neden yazdım.
Büyükşehir’in Manavgat Koordinatörü Ömer Şahin istifa etmiş.
İstifa ederken de demişki:
“Bu kadar süre içerisinde bazen kaportalar yamuluyor. Bazen arızalar çıkıyor, bazen kazalar oluyor. Ama hep şunu ifade ettim. Çok şükür motor yakmadık, dinamoyu bozmadık, çizgimizi bozmadık, bu kadar eleştiriye rağmen terbiyemizi de hiç bozmadık, hiç şaşmadık, hiç terbiye dışı bir hareketin içerisinde olmadık. Ama sabır da bir yere kadardır.”
Anlaşılan eleştirilere dayanamamış. Dedikodular yıpratmış.
Oysa, istifasını sunduğu Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile ilgili yazılanın, çizilenin, söylenenin, dedikodunun binde biri bile değildir kendi hakkında söylenenler…
Hatırlayın… 2009’un sonları, 2014’ün başları…
Türel için neler söylendi neler…
‘Yazıktır, günahtır’ denmedi, aile karıştırıldı, kavganın içine…
Sonuç; Türel hepsinden aklandı, paklandı yine geldi.
Ya, CHP’li Yıldıray Sapan için söylenenler…
Ağıza alınmayacak küfürler edilmedi mi?..
Aile sırları deşifre edilmedi mi?..
Minik bir çocuk dahi bu çirkin kavgaya karıştırılmadı mı?..
Türel’e yapılan ayıp Sapan’a da yapılmadı mı?..
O da Türel gibi aklandı, paklandı siyasetini yaptı ve yapıyor da…
Bu iki zorlu örnekte gösteriyor ki, siyaset çıt kırıldımların işi değildir.
Hakkında bir şey yazıldığı zaman bir yerlerine inme inenler, geçici felç olanlar, ağzı burnu yamulanlar, dudaklarından uçukları eksik olmayanlar bu işi yapmasın derim.
Kooridanatör efendi, 30 yıllık siyasetçi olduğunu söylüyor ama 1.5 yılda pes etmiş.
Açıklamasını satır satır okudum ve kaçınılmaz sonun aslında bu olduğunu anladım.
Çünkü, diyor ki:
“Ben koordinatörlük görevini talep etmedim. Aklımdan da geçmedi. Bir takım arkadaşlarım, dostlarım bu görevi talep ediyorlar. Görev bize tebliğ edildi.”
İşte mesele bu…
Görevi talep etmeden birileri sana bunu altın tepside sunarsa, dayanabileceğin süre bu kadardır.
Çok bile kalmışsın.
Güle güle…