Bu yazma işini Antalya'da da sürdürdüm. MedyaAntalya isimli bir sitede başka bir isimle yazdığım yazılar büyük çapta yorum alıyordu. Ardından bir gün Bizim Antalya Gazetesi'ne başvurdum ve kendimi tanıttım. Başka bir isimle köşe yazısı yazma konusunda ricam kabul edildi. İlk yazımdan son yazıma hiçbir ücret istemeden yazdım.
Yazdığım yazılar onlarca yorum aldı. Çünkü yazılarımın içinde yalan dolan yoktu, sadece geçmişi ve günü harmanlıyor, yalın bir dille okuyucuya sunuyordum. Sonra "Varan1, Varan2, Varan3, ..." gibi numara taşıyan yazı serileri başladı ve Sayın Menderes Türel'i yıpratmaya çalışıldı.
Ben de köşe yazılarımla o haberlere destek veriyordum. Bir gün gazetenin patronu Olgun Matur, "birisini bekliyorum istersen görüşmeye katılabilirsin" dedi. "Kim o" dedim. "Gelecek kişi falancanın filancası" dedi. Şaşırdım. "Ama onun ne işi olabilir burada" dedim. "Bu yarış siyasi bir yarış ve herkes en önde olmak için çırpınıyor" dedi ve ekledi "yoksa bu kadar sağlam nasıl yazabiliriz"
Ülge; Yani?
Soydabaş; Yani Sayın Türel'in yeniden aday olmasını engellemek için bize bilgi desteği veriliyordu. Biz Türel'i güç duruma düşürmek için çaba sarf ederken, aynı zamanda iktidar partili başkalarının yıldızını parlatmaya çalışıyorduk.
Kısacası 'taş hep en yakınlardan' geliyor. O günlerde "Sayın Türel'e haksızlık ettim" ve bundan hala üzüntü duyar ve utanırım. İktidar partisinin seçilmişi olmasının verdiği avantajı kullanarak yaptığı her hizmet bana atılan bir yumruk gibi gelir bana...
Ülge; Peki kimdi bu kendi partilisini sabote etmek için gazeteye destek veren kişi.
Soydabaş; Onu da Bizim Antalya Gazetesi'nin patronu Sayın Olgun Matur'a sormak gerekir diye düşünüyorum. En iyisini o bilir.
Ülge; Peki her röportajın bir son sözü olur. Senin son sözün nedir?
Soydabaş; Sayın Türel'in beni affetmesini diliyorum ve sözlerime kulak vermesini. Sayın Türel; Gönlümden geçen parti içi rakiplerinizin tuzağına düşmemeniz ve ilçe adaylarınızı sizleri de kazandıracak şekilde belirlemeniz. Yoksa bir yanlış ve kendine çalışan aday sizi başkanlıktan edebilir ve parti içi rakiplerinizin ekmeğine yağ sürer.
Artık başka sağ partiler de siyasi arenada olacak ve Ak Parti'yi zorlayacak. Ben de belli bir temizlik yapılmaz ve FETÖ artıkları parti içinde aranmazsa bu yaşımdan sonra kendime yeni bir şans vermek adına başka partilerde umut arayacağım. Çünkü metal yorgunluğunun ötesinde insan çürümesi var, içinizi temizleyemezseniz ve seçmenin karşısına bu halinizle çıkarsanız parti olarak kazanmanız çok zor ve içinizdeki düşmanlar dışarıdaki rakiplerinizden çok yaman. Yeni umutlar peşinde koşmamamız için partinin kurulduğu günkü ayarlarına geri dönün lütfen. Yeni maceralara sürüklemeyin bizleri... Bu vesileyle tüm Kemer ve Antalya Yaşayanlarına sevgi ve saygılarımı sunarım...