30 senedir sektörün içinde olan biri olarak en iyi arkadaşım tekne alınca yatçılığı daha yeni öğrenmeye başladık diyebilirim.
Değerli kaptan arkadaşım marina’ya geçerken iş yerime uğrayıp jurnal defterini imzalamak zorunda.
Defter bahane , yat şahane !
Benimde canıma minnet bir an önce tekneye gitmek için ,“ kaptanım siz gelmeden 15 dakika önce beni arayın , ben sizin yerinize imzayı atar dükkanı toplar hazır miço olarak beklerim ” diyorum.
Ve tekneye gidiyoruz . Hep tanıdık malzemeler. Uygulamalı olarak ders görüyoruz. Sattığımız malzemeleri yerinde görerek test etme imkanı ve müşterilerimizi daha iyi anlama imkanı buluyoruz.
Tekneyi kullanırken ve denize açıldığımızdaki ufak detaylar dikkatimi çekiyor .
Ayrıca tekne ile marinaya dönüşte bağlama sürecindeki hareketlilik ve heyecan ayrı bir olay.
Bu zaman sürecinde nelere dikkat ediyoruz, neler yapıyoruz bunlardan bahsedeceğim.
* Tekneye bindiğimizde güvenlik donanımlarını kontrol ediyoruz.
* Ana makineyi çalıştırıp motor sesini dinliyoruz.
* Elektronik cihazları,vhf telsiz ve sintinemizi kontrol ediyoruz.
* Marina servis botu ile temasa geçip seyir için sıra bekliyoruz.
* Marina içinde dümen dinleyecek kadar hızla seyir etmeye ve rıhtıma yanaşırken de düşük hızı tercih ediyoruz.
* Elbette can yelekleri ve işaret fişekleri ince detaylar teknenin olmaz ise olmazları.
Mutlaka daha başka detaylarda vardır usta denizcilerden öğreneceğimiz.
Acemiliğimizi üzerimizden atmak için ATIN BİZİ DENİZLERE …
Pruvanız açık , salmanızın altında en az 1 karış su eksik olmasın…
İzzet Ünlü
Hakkımızda
Iletisim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene
Ekle
Günün
Haberleri