CHP eski Genel Başkanı, Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Mersin Tarsus'ta öldürülen Özgecan Aslan için kadınların başlattığı siyah giyme eylemine destek verdiğini söyledi, "Onlara desteğimi ifade etmek için kara şimşek gibi giyindim" dedi.
Yurt Gazetesi ve Sokak TV Akdeniz Bölge Bürosu'nun açılışı, siyasilerin katılımıyla yapıldı. Yurt Gazetesi ve Sokak TV'nin kurucusu CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat'ın ev sahipliğini yaptığı açılışa, CHP eski genel başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile çok sayıda partili ve davetli katıldı. Açılış kurdelesini Deniz Baykal ile birlikte kesen Durdu Özbolat, davetlilere ofisi gezdirdi.
Burada gündemle ilgili değerlendirmede bulunan Deniz Baykal, Mersin'in Tarsus ilçesinde tecavüz girişiminin ardından yakılarak öldürülen Özgecan Aslan için kadınların başlattığı siyah giyme eylemine destek verdiğini söyledi. “Birkaç gündür Türkiye'yi derinden sarsan şiddet olayıyla ilgili ben de kadın hareketinin aldığı dayanışma duyguları içinde onlara desteğimi ifade etmek için kara şimşek gibi giyindim" diyen Baykal, şöyle konuştu:
"Bu noktada yapabileceğimiz tek şey siyahlar giyerek dayanışma sergilemektir. Bu olayın Türkiye'de benzer diğer olaylardan farklı olarak derin etki yarattığını görmek en teselli edici noktadır. Geçmişte oluyordu, herkes üzülüyordu. Ama bu defe daha kalıcı olacak bir deprem yaşandı. Bunu geliştirmeliyiz, unutulmasına göz yummamalıyız. Buna karşı toplumun savunma içgüdüsünü canlı, diri tutmak için hepimiz ayrı ayrı üzerine düşeni yapmalıdır."
7 Haziran seçimlerinin önemini anlatarak sözlerine devam eden Baykal, "Şu sırada Antalya ve Türkiye siyaseti bakamından en önemli konu, önümüzdeki 7 Haziran seçimleri. Seçimlere giderken aday belirleme konusundaki yöntem CHP açısından dün yapılan toplantı ve açıklamalarla netlik kazanmıştır. 7 Haziran seçimlerinin olağanüstü bir seçim olduğunu dikkate alarak bakmamız gerekiyor. Bu söz, her seçimde söylenen bir sözdür. Ama bu defa öyle değil. Bunun çok ötesinde büyük bir önem taşıyan bir seçimdir. Artık açıkça ülkenin geleceği, rejimin niteliği konusunda herkesin kendine göre planları, hesapları, hazırlıkları vardı. Bunları önceden sezmeye, görmeye, eleştirmeye çalışırdık" diye konuştu.
Şimdi ise öyle olmadığını aktaran Deniz Baykal, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi önümüzdeki projeler rejim projeleri. Türkiye'nin, Cumhuriyet'in, TBMM'nin açıldığı andan itibaren gerçekleştirdiği, siyaset anlayışını kökten ortadan kaldıracak bir proje niyeti açıkça ifade edilmektedir. Seçim bunun kaderini belirleyeceği için son derece önemlidir. Bu çok büyük sorunları da beraberinde getirecek, hatta buna niyetlenen partilerin yapılarını sarsacak ve bu projeyi gerçekleştirilebilir olmaktan uzaklaştıracak bir süreci de beraberinde getirecek bir konudur. Böyle kolayca yapılacak bir iş değildir. Bu siyasi hayatımızdaki çok köklü bir yeniden yapılanmayı kaçınılmaz kılacaktır. Birileri rejimi değiştirmeye kalkacak, rejimi değiştirmeye kalkarken partiler sistemi, Türkiye'de belki yeniden şekillenecek. 7 Haziran sonrası Türkiye siyaseti bugüne kadar gördüklerimizin ötesinde önemlidir. Çok derin, çok büyük, çok yaşamsal sorunların gündeme geleceği bir siyaset ortamı açılacaktır. O siyaset dönemi bunu ne ölçüde sürdürebilir, ne kadar sürdürebilir. 4 yıllık parlamento dönemi olur mu, bu şartlar altında ortaya çıkacak bir parlamento 7 Haziran sonrası 4 yıllık görevine devam edebilir mi, yoksa bu çalkantılar ülkeyi daha erken bir hesaplaşmaya sürükler mi bu sorular ortada, önü açık."
BAYKAL'DAN HAKAN FİDAN'A: MECLİS HUZUREVİ Mİ?
Antalya'da Altındağ Mahallesi'ndeki bir çay ocağında partililerle buluşan Deniz Baykal'a, milletvekilleri Yıldıray Sapan, Osman Kaptan ve Arif Bulut eşlik etti.
Milletvekili seçimlerini değerlendiren Deniz Baykal, yorulduğu gerekçesiyle görevinden istifa eden eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı eleştirdi. Baykal, "Meclis huzurevi mi? Biraz dinlenecekmiş. Çok yorulup, bunalmış. Meclis'te görevini yaparsan, asıl orada bunalıyorlar. Asıl orada sıkıntı var. Asıl orada yük var. Daha genç adamsın. Değerli arkadaşlarım bu sıradan bir olay değil. Bu rejimde çok temel ve geleceğe dönük bir kırılmanın işareti olarak anlaşılmalıdır. Yani, kader ortaklığı yapmışsın, hatta belki suç ortaklığı yapmışsın. Şimdi 'Bana müsaade' deyince birisi, öbürü de 'bir dakika bundan hoşlanmadım' diyorsa, bu önemli bir noktadır" diye konuştu.
Baykal ve beraberindekiler sohbetin ardından çay ocağından ayrıldı.
İbrahim LALELİ/ ANTALYA, (DHA) -