CHP eski Genel Başkanı Baykal, Uluslararası Antalya Üniversitesi'nde Türkçe Olimpiyatları Antalya il etkinliği için kentte bulunan yabancı öğrencilerle bir araya geldi. Buluşma öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Deniz Baykal, Taksim gezi parkı direnişi, polisin müdahalesi ve arkasından yayılan eylemleri değerlendirdi.
İŞLER ÇIĞRINDAN ÇIKABİLECEK NOKTADA
Türkiye'nin bir süredir çok sakıncalı, hatta tehlikeli bir kargaşa ortamına doğru sürüklendiğini kaydeden Deniz Baykal, bunun işaretlerinin bir süreden beri alındığını kaydetti. Sürecin derinleşerek devam ettiğine dikkat çeken Antalya Milletvekili Baykal, “Türkiye'de toplumun çeşitli noktalardaki rahatsızlıklarına tepkilerine dayatmacı, zorlayıcı bir anlayışla biber gazı, su yöntemleriyle cevap vermenin sınırına geldiğimizi görüyorum. Keşke daha önceden gidişatı görüp bir yeni notaya gelmek mümkün olsaydı. Ama işler çığırından çıkabilecek noktada" diye konuştu.
BİBER GAZI, TOPLUMSAL TEPKİYE ÇARE OLMAZ
Türkiye'de toplumsal tepki ve rahatsızlıklara daha insani, demokratik, medeni şekilde bir yaklaşım sergilemeye şiddetle ihtiyaç olduğunu kaydeden CHP Antalya Milletvekili Baykal, "Biber gazı, cop ve tazyikli su toplumsal tepkiye, rahatsızlıklara çare olamaz" dedi.
Bunun hem insan haklarına, demokrasiye aykırı bir tabloyu ortaya koyarken hem de işletilmesi mümkün olmayan bir yöntem olduğunu kaydeden Baykal, bu yönteme sonuç almanın olası olmadığına dikkat çekti.
'TÜRKİYE BAHARI MI?' SORUSUNA CEVAP
Baykal, “Eylemlerin siyasi sonucu olur mu? Erken yorumlar var, 'Türkiye baharı' gibi" şeklindeki soruya ise Türkiye'de giderek yayınlaşan bir tedirginliğin toplumsal nitelik kazanmaya başladığını fakat bunun büyük kesintilere, kırıklıklara gelmeden ülkenin toparlayabileceğine inandığını belirterek şunları söyledi:
“Özellikle iktidar sahiplerinin yeni bir anlayışı sergilemesine, yeni bir hoşgörü ortamı yaratmaya toplumsal tepki içine giren kesimlere daha bir şefkatle, daha bir anlayışla yaklaşmaya ihtiyaç var. Türkiye bunu yapacaktır, yapmak zorundayız. Böyle gitmez. Daha ciddi kırıklıklara gider. Buraya sürüklenmeyeceğimizi düşünüyorum ama artık kritik bir noktaya yaklaşıyoruz. Kabul edilebilir bir tablo değil."
İLİŞKİLER SAĞLIKSIZ
Partisi CHP'nin eylemleri provoke etmekle itham edildiğinin hatırlatılması üzerine Deniz Baykal, bu iddialarının ciddiyeti olmadığını söyledi. “Tabi işin temelinde sokaktan önce parlamentoda ilişkiler sağlıksız" diyen Baykal, siyaset kurumunun işletilmediğini, siyasi diyalog, siyasi müzakere, siyasi tartışmanın çığırından çıkarıldığını, çerçevesinden koparıldığını savundu.
CHP eski Genel Başkanı Baykal, “Siyaset birbirini dinlemez hale geldi. Birbirini suçlamayı diyalog zannediyorlar. Bunlar çok yanlış. Bu bir süre sonra topluma, sokağa da yansıyor. Sokak da onun etkisi altına giriyor. Bu ortamda muhalefeti suçlayarak bir yere varmak mümkün değil" diyerek açıklamalarına devam etti.
SİYASİ DİYALOG İŞLETİLMELİ
Böylesi bir olaylar dizisi karşısında siyasi diyalogun birbirini dinleme ve anlamadan karşılıklı suçlama ve savunma noktasına geçmiş olmasını “Çok yazık" diyerek değerlendiren Baykal, şöyle konuştu:
“Derhal bunu işletmek lazım. Şu andaki tablo iyi değil tabi. Bu konuda sorumluluğun iktidara düştüğü de sorgulama götürmez. İktidar derhal yeni bir anlayışı sergilemelidir. Kimse mizacının kurbanı olmamalıdır. Türkiye'de demokrasi de kimsenin mizacının kurbanı olamaz. Kişisel kısıtlıklarımız Türkiye'yi bir bunalıma sürüklememelidir. Hoşgörü, anlayış gösterebilmeliyiz. Yumuşayabilmeliyiz, inandırıcı olabilmeyiz ve bizim gibi bakmayanlara hak verebilmeliyiz. Taksim'le ilgili ortada bir yargı kararı da var. İşini özünü saptırmadan 'Gereğini yapacağız' demek lazım. Hala onu bir böyle polis sorunu gibi algılamaya devam etmek mahkemenin karar verdiği bir konuyu bu mücadeleyi vermiş olan kesimlere karşı cop, tazyikli su ve zehirli gaz kullanarak sindirmeye çalışmak sonuç vereci bir yöntem de değil, Türkiye'ye de yakışmıyor. Çok yazık, üzüntü verici bir tabi. Derhal akıl sağduyu yapma gereği duyuyorum. Türkiye'nin, toplumun huzur ve barışı, demokratik rejim hiç kimsenin mizaç özelliklerine kurban edilemez."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -