Sabah saatlerinde Mardin'e gelen Deniz Baykal ve beraberindekileri havalimanında CHP İl Başkanı Mahmut Duyan, CHP üyeleri ve Ahmet Türk'ün yeğenleri ile yakın çevresi karşıladı.
Baykal, havalimanından Türk'ün evine geçerek Türk'ün eşi Nevin Türk'ü ziyaret etti. Baykal ziyaretinde Ahmet Türk'ün gözaltına alınmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Ziyaretinde bir açıklama yapan Baykal,"Hayırlı haberler gelmesini bekliyoruz" diye konuştu. Ziyaret daha sonra basına kapalı olarak gerçekleşti.
BAYKAL: AÇIKLAMA DAHA SONRA
Deniz Baykal, Antalya'dan kendisine telefonla ulaşan Gün Haber muhabirine, 'İlginize teşekkür ederim. Şu an burada temas yapıyorum. Daha sonra açıklama yapacağım' dedi.
AHMET TÜRK, DENİZ BAYKAL İLE ANISINI ANLATMIŞTI
Ahmet Türk, 2009 yılında Deniz Baykal için yaptığı açıklamada, "Cezaevi’nden yeni çıkmıştım. 1983 yılıydı. Deniz Baykal Diyarbakır’a gelmişti. O da siyasetten yasaklanmıştı. Mardin’e geldi. Yaz aylarıydı. Bizim Kasrı Kanco’nun üst katına çıktık. Döşekleri serdik. Üstümüzde yıldızlar. Rakılar açıldı. Çektiklerimizi konuştuk" diyerek anısını anlatmıştı. "Ben anlattım, o dinledi. İkimiz de duygusallaştık, ağlama noktasına geldik yani" diyen Türk, "12 Eylül’de yaşadıklarım anlatsam, siz de ağlarsınız" ifadelerini kullanmıştı.
VE AÇIKLAMA YAPTI
Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Mardin Valisi Mustafa Yaman'ı makamında ziyaret etti. Ardından Valilik önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Mardin'e Ahmet Türk için geldiğini ve Türk'ün ailesiyle görüşüp, geçmiş olsun dileklerini ilettiğini söyleyen Baykal, "Bir dostluk, nezaket ziyaretin gerçekleştirmek üzere buraya geldim. Ahmet Türk'ün ailesiyle görüşüp, geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Ayrıca hem adli, hem de idari yetkililerle görüştük. Bizim işimiz hukuk sürecine müdahale olamaz. Hukuk sureci kendi kuralları içerisinde işliyor.
Olay sadece adli bir konu olmadığı için, ülkenin temel bir sorunuyla da doğrudan bağlantılıdır. Olayın içerisinde toplumumuzun dikkatle izlediği pek çok yön vardır. Bizim insani dayanışma ve görev yaklaşımımızın dışında Türkiye'nin maruz kaldığı çok ciddi tehdit ve tehlikelerle ilgili değerlendirmelerimizi herkesle paylaşma imkanımız oldu" dedi.
"TERÖRLE BİR YERE VARMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Deniz Baykal, Türkiye'de yaşanan terör olaylarına da değinerek, terörle hiç bir yere varılamayacağını söyledi. Terörün tecrit edilmesi gerektiğini belirten CHP'li Baykal, konuşmasını şöyle sürdü:
"Terör konusunun artık bir tıkanma noktasına geldiği herkes tarafından anlaşması gerektiği ihtiyacı var. Terör artık doğal limitine gelmiştir. Terörün bundan sonra gideceği hiç bir yer yoktur. Yeterince acıyı topluma yaşatmıştır. Bundan sonraki her terör adımının, o terörü belirli bir siyasi bekleyişle gerçekleştirenler başta olmak üzere, toplumun her kesimine, bu bölgede yaşayan insanlara, bütün ülkeye çok ciddi zararlar verdiği net bir şekilde ortadadır.
Bir an önce herkesin aklını başına almaya ihtiyacı vardır. Terörle bir yere varmak mümkün değildir. Terörü tecrit etmek lazım. Terörün kendi doğal alanı dışında kapsam geliştirmesine izin vermemek lazım. Bu konuda toplumumuzda genel bir duyarlılık ortaya çıktığını görüyorum."
Türkiye son dönemde, dünyanın diğer ülkelerinde görülmeyen bir şiddet saldırısına maruz kaldığını belirten Baykal, "Özellikle bu bölge 300 bin insanın göç etmek zorunda kaldığı bir ortamı yaşamıştır. Binlerce insan kaybedildi. Doğal bir yaşam, bu bölgenin belirli yerlerinde aylarca sürdürülemez hale geldi. Çok büyük acılar yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Böyle bir acıyı yaşamış, böyle bir travmaya maruz kalmış toplumun, şiddet konusunu yeniden değerlendirilmesi kaçınılmazdır. Bu tablonun temel nedeni, şiddetle belli bir siyasi amaca ulaşılmak istenilmesidir. Bu mücadele ne sonuç vermiştir? Şiddete maruz kalan insanları doğrudan perişan etmiştir, ölümler, ekonomik kayıplar ve bu bölgede hayatın sürdürülemez olması oldu" diye konuştu.
"BÖLGEDEKİLER ŞİDDET POLİTİKASINA KARŞI NET TAVIR ALMALI
Deniz Baykal bu bölgenin terör saldırılarının hukukun, demokrasinin, insan haklarının, kimliğin düşmanı olduğunu en iyi bilmesi gerektiğini belirterek, "Yani bu deneyi yaşadıktan sonra, inanıyorum ki, bu bölgede yaşayan bütün insanların, şiddeti bir politika olarak ortaya koyanlar karşında net bir tavır almasından ihtiyaç var. Terör, hukukun, demokrasinin, insan haklarının, kimliğin düşmanıdır. Bunu en iyi bilmesi gereken bölge burasıdır. Artık, şiddeti etkisiz kılacak yöntemleri bulmamız lazım" dedi.
Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kadar acı yaşanmıştır, kayıp verilmiştir. Günde 10 insanı kaybettiğimiz zamanı yaşadık. Ama şiddete teslim olmama iradesi, şiddeti etkisiz kılma iradesi, en küçük bir gerileme yaşanmadan bütün ülkede ayakta kaldı. Şiddete boyun eğmeme noktasında mutlak egemen olduğu anlayışını Türkiye'de görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Şiddetin acısını çeken, özellikle de bu bölgede yaşayanlar sanıyorum ki yeni bir durum değerlendirmesi yapmaya başladılar. Şiddet politikası sahiplerine yönelik de değerlendirmelerini gözden geçirdiler. Bu nedenle ben, bugüne kadar terörle bir yere gelmeye çalışan kesime, bunun çıkmaz bir yol olduğunu anlama çağrısı yapıyorum. Artık bu yolla bir yere gidilemez, buna bir son vermek lazım. Buna son vermek kendilerine ve topluma karşı temel sorumluluk ve görevleridir. Umarım önümüzdeki dönemlerde bir an önce böyle bir anlayış ortaya çıkar. Şiddeti bırakmak lazım. Herkes davasını, iddiasını, mücadelesini hukuk ve demokrasi içerisinde daha özgür, daha güçlü bir biçimde, el ele birlikte götürme şansını elde etmek lazım."
Bir gazetecinin, Ahmet Türk ile görüşüp, görüşmediği sorusuna yanıt veren Baykal, "Ahmet Türk'ün iyi olduğunu umut ediyorum. Kendisinin sağlık sorunları var. Yetkililer bunu dikkate alıyorlar. Umarım en kısa zamanda hukukun gereği, hepimizin beklediği bir ortamın şekillenmesi gerçekleşir" dedi.
Fotoğraf: Mardin Arena gazetesi