Temel girdi maliyetlerinde kura bağlı artışların fiyatlara güçlü şekilde yansımaya başladığını vurgulayan Başkan Davut Çetin, Merkez Bankası'nın TL'ye güven eksikliğini ve politika etkinliğini sorgulayarak gerekli adımları atması gerektiğini belirtti.
Davut Çetin açıklamasında şunları kaydetti:
"Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 Ekim ayı enflasyonunu bir önceki aya göre TÜFE'de yüzde 2,13, Yİ-ÜFE'de yüzde 3,55 olarak açıklanmıştır. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 11,89, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 18,20 olmuştur.
Ana harcama grupları itibariyle verilere baktığımızda bir ay önceye göre en yüksek artışın yüzde 6,81 ile “giyim ve ayakkabıö grubunda gerçekleştiğini görüyoruz. Bunu yüzde 3,03 ile 'gıda ve alkolsüz içecekler', yüzde 2,45 ile 'ev eşyası' grupları izlemiştir. 'Eğlence ve kültür' grubunda yüzde 0,09, 'alkollü içecekler ve tütün' grubunda yüzde 0,01 oranında düşüş gözlenmiştir.
Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla yüzde 27,40 ile 'çeşitli mal ve hizmetler' yüzde 16,51 ile 'gıda ve alkolsüz içecekler', yüzde 15,60 ile 'sağlık' gruplarında gerçekleştiğini görüyoruz.
Ekim ayında en yüksek artış gösteren ürün yüzde 38,58 ile kazak (erkek için) olurken bu ürünü yüzde 30,77 hırka (kadın için) ve yüzde 26,34 ile kabak izlemiştir. En fazla düşüş ise yüzde 30,94 ile limon, yüzde 24,43 ile yurtiçi bir hafta ve daha fazla süreli turlar ve yüzde 13,18 ile patlıcan olmuştur.
ENFLASYONDAKİ ARTIŞIN ANA NEDENİ MEVSİMLİK ÜRÜNLER DEĞİL
Veriler bize enflasyondaki artışın sebze-meyve veya giyimle açıklanmasının doğru olmadığını, yani ana nedenin mevsimlik ürünlerdeki artış olmadığını gösteriyor. Nitekim 12 aylık ortalama enflasyon meyve ve sebzede yüzde 6.8, giyimde yüzde 6.1'dir. İşlenmiş et, buğday ve ekmek, yumurta, yağ, bakliyat, içecek, mobilya, beyaz ve kahverengi eşya gibi dayanıklı tüketim mallarında ise fiyat artışları aylık yüzde 3, yıllık yüzde 20 civarındadır. Otomobil fiyatı aylık yüzde 3-4, yıllık yüzde 40-60 arasında, elektronik ürünler aylık yüzde 4-7, yıllık yüzde 40-70 civarında artmıştır.
KURDAKİ YÜKSELİŞ GİRDİ MALİYETLERİNİ ARTIRIYOR
Yıllık tüketici enflasyonunu enerji, giyim ve hizmet fiyatlarının nispeten dizginlediği görülmektedir. Enerji ve giyim fiyatları üretici fiyatlarını da frenlemektedir, buna rağmen temel girdi maliyetlerindeki kura bağlı artışların fiyatlara güçlü biçimde yansımaya başladığını görüyoruz.
Yİ-ÜFE verileri bize 2020 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 3,55, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 17,48 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,20 artış yaşandığını söylüyor.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 23,41, dayanıklı tüketim malında yüzde 22,39, dayanıksız tüketim malında yüzde 15,36, sermaye malında yüzde 24,41 artış; enerjide yüzde 2,88 azalış olarak açıklanmıştır.
SORUN DÖNEMSEL DEĞİL, YAPISAL
Covid-19 pandemisinin ekonomik koşulları zorlaştırdığı açıktır, buna rağmen dünyada sıfır enflasyon döneminde ülkemizin döviz kuru ve enflasyon artışında başı çeken ülkeler grubu içinde yer alması sorunun dönemsel değil, yapısal olduğunu işaret etmektedir. Döviz kuru artışı 2018 yılından bu yana yaklaşık yüzde 100, son bir yılda yüzde 50 civarında gerçekleşmiş, mevcut yüksek düzeyde bile kurda psikolojik sınır kalmamıştır. Merkez Bankası'nın milli paramıza güven eksikliğini ve politika etkinliğini sorgulayarak gerekli adımları atmasının zamanı geçmektedir.
BATI AKDENİZ ENFLASYONU TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDE
TÜİK verilerine göre bölgemizdeki TÜFE oranının aylık bazda yüzde 2,37, 10 aylık bazda yüzde 11,38 ve yıllık bazda yüzde 12,25 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Bu veriler bize Batı Akdeniz Bölgesinde görülen enflasyonun aylık, on aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde kaldığını söylemektedir.
Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda altıncı, 10 aylık bazda beşinci sırada, yıllık bazda ise sekizinci sırada yer almıştır.
KREDİ DESTEKLERİ SEÇİCİ OLMALIYDI
Haziran ayından bu yana hem Türkiye'nin hem de ülkemizin turizm lokomotifi olan Antalya'nın turizm geliri kaybını öngörerek, kredi ve diğer desteklerin seçici olarak verilmesi konusunda uyarılarda bulunduk. Ancak aşırı iyimser beklentiler ve kredi desteklerinin pandemiden etkilenme durumuna göre il ve sektör bazında seçici olmaması bugün bir yandan kur ve enflasyon artışı, diğer yandan ihtiyacı olan sektörlere yeterli destek verilememesi sonuçlarını doğurmuştur.
Bu noktadan sonra daha hem yapısal reformlar, hem de halen zor durumdaki sektörlerimize destek yönünde kararlı adımlar atılmasını ümitle bekliyoruz."
ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |