"Mahkemenin kararını bütün duygularımı bir kenara koyarak dinledim, okudum. Bu karar, Millet iradesini hiçe sayıyor. TBMM’nin yasama gücünü ve işlevini hiçe sayıyor. Siyasi partilerin "demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu" ilkesini hiçe sayıyor. Başta masumiyet karinesi ve tutuksuz yargılama esastır ilkesi olmak üzere bütün temel hukuk kurallarını hiçe sayıyor.
"TUTUKLULUĞUMUN DEVAMINA KARAR VEREN ÜYELER, BENİM TAHLİYE TALEBİMİ OKUMAMIŞ"
Tutukluluğumun devamına karar veren üyeler, benim tahliye talebimi okumamış. Ben, milletvekili seçildiğim için tahliye istemedim. Mahkemenin, "kaçma", "delilleri karartma" gibi gerekçelerinin gelinen noktada mahkeme açısından da ortadan kalktığını ifade ettim. Ben, CHP İzmir milletvekili ve yurtsever bir yazar olarak ülkeme hizmet etmek için özgürlüğümü istiyorum. Mahkeme heyeti buna yasak koyuyor. Türkiye’de ilk kez hakkında hiçbir mahkumiyet kararı olmayan bir milletvekili, kanıtlanmamış iddialar nedeniyle hapiste tutulmaktadır. Bu, olağanüstü bir durumdur. Bu, yargının demokrasiye, demokrasinin en önemli kurumu olan meclise müdahalesidir. Her şeye rağmen, demir parmaklıkların arkasında adaleti bekliyorum.