Bir zamanlar en iyi meslek dallarından bir olan bakırcılık, şimdilerde unutulmaya yüz tuttu. Malatya tarihi Bakırcılar Çarşısı'nda bakırcı ustası giderek tükenmeye başladı. Babadan oğula geçen bakır ve kalaycılığın son temsilcileri, bugünlerde eleman bulmakta ve iş yapmakta zorlandıklarını söyledi. 100 işyerinden çekiç seslerinin yankılandığı çarşıda, yaptıkları işin tarihe karışmasından korkan ustalar, mesleklerini yaşatmak için eleman arıyor. İş olmadığı için birçok ustanın dükkânlarına kilit vurduğunu söyleyen ustalar, tek korkularının bakırcılık sanatının bitmesi olduğunu vurguladı.
KALAYCI: BAKIR KULLANMAYANLARIN ÇOĞU HASTA OLUYOR
55 yıllık kalaycı ustası Mehmet Ali Kalaycı (70) babadan kalma kalma mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek, "Benim baba mesleğimdir. Şimdi kalaycılık hem alan hem işini yapan yüzde 10 kalmamıştır. Çünkü eski insanlar hiç kalmadı. Yeni yetişen nesiller cam, krom, porselen kullanıyor. Teknoloji gelişti bu iş bitti. Yüzde 10 kaldı. Gidiyor cam alıyor, porselen alıyor, krom alıyor, çelik alıyor. Eskiden kalan yaşlılar bu bakıra özen gösteriyor. Bakırın özelliği; kalay sağlıklı, 50 sene önce Malatya'da hiç 2 tane hastane vardı biri sigorta hastanesi, biri de Devlet Hastanesi. Şimdi 10- 15 tane hastane çıkmış milletin kökü hasta. Kalay sağlıklı, ben burada kalaylı kapta yemek yapıyorum bambaşka. Önceden iş vardı, şimdi kalmadı. Şimdi yüzde 10 kaldı. Eski meslek diye şimdiki nesil yapmazlar. Teknoloji gelişti bu meslekler eski meslekler oldu ve kimse yapmaz, yapmıyorlar. 50 sene önce burada 100 esnaf vardı bu işi yapan. Şimdi git gide biterek 7 esnaf kaldık. Ne yapalım teknoloji gelişti bu eski işler bitti. Zaman böyle götürüyor. Hayat devam ediyor ama. Ben işimden memnunum, mutluyum çok şükür" dedi.
'BİZDEN SONRA USTA OLMAZ'
Çarşıda 55 yıldır bakırcılık yapan Süleyman Akışlı (70) ise 20 seneden bu yana çırak gelmediğini kaydederek, şunları söyledi:
"Biz tek başımıza, kendimize göre hallediyoruz, çıraklık işleri de kendimiz hallediyoruz. Bizden sonra usta olmaz, bu iş üzerine usta olmaz. Kimse yapmıyor, çırak da gelmeyince de basit bir meslek değil ki hemen gelip yapsın. Bakırcılık en azından 7- 8 seneni alır ki çıraklıkta o işi kavrayabilsin. Bizden sonra da çırak yok burada. En genç çıraklarımız 50- 55 yaşlarındadır. İş olmayınca, işlerimizde biraz kirli olduğundan dolayı çırak da gelmiyor. Şimdi hep millet okumaya yöneldi. Bugünkü günden örnek söyleyeyim; bugün hiç siftah etmemişim 3 kişi de çalışıyoruz. Bu halde çırak gelip ne yapabilecek burada. Tabi ki usta olmak istemez bu şartlarda, bu işten. İnsanların çoğu daha rahat işe, daha temiz işe yöneldi. Bizim iş kirli, tabii ki elini nereye atarsan kirleniyor. Bundan sonra tahmin edemem ki çırak gelmez ve biter bu iş. Bu çarşıda bir sürü esnafımız var ve bunların hepsi bakırcı ve kalaycıydı. Hepsi iş yapardı, para da kazanırdı. Biz 7- 8 kişi kalmışız. İş yok tabii ki. Eğer başka bir iş yapabilsek biz de bunu yapmayız. Fakat mesleğimizdir ben 70 yaşındayım halen çalışıyorum. Şikâyetim yok Allah'a çok şükür. Uğraştık, yaptık, ettik eğledik. O zamanlar iş de vardı, para da kazandık, dükkânı da aldık, ev de aldık durum böyle fazla ileri gidemeyiz. Halen de çalışıyorum çok şükür."
Taha AYHAN/MALATYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |