Van, Antalya ve Muğla'da bazı doğal sit alanlarının kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilmesi kararlaştırıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, Van'ın Başkale ilçesi sınırları içerisinde bulunan Yavuzlar Peribacaları Doğal Sit Alanı, Antalya'nın Kumluca ilçesindeki Tekirova-Adrasan-Gelidonya Burnu Arası Doğal Sit Alanı ve Konyaaltı ilçesindeki Geyikbayırı-Trebenna Antik Kenti Doğal Sit Alanı ile Muğla'nın Bodrum ilçesinde bulunan Küdür Yarımadası Doğal Sit Alanı "kesin korunacak hassas alan" olarak tescil ve ilan edildi.
İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırları yeniden belirlenirken, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi kapsamında Urla'nın Zeytineli Mahallesi'ndeki bazı taşınmazların da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi.
Kırklareli'nin Vize ilçesine bağlı Evrencik Mahallesi'ndeki bazı taşınmazlar ise Evrencik Rüzgar Enerji Santrali'nin yapımı amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırılacak.
Adrasan’daki liman projesi bölgedeki canlılığı tehdit ediyor
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Antalya ili sınırları içerisinde yer alan ve doğal güzelliği ile bilinen Adrasan’da “Gezi Teknesi Barınma ve Yanaşma Yeri” yapmak için kolları sıvadı. Proje kapsamında Adrasan’da bulunan Balıkçı Koyu’na 268 bin 490 ton taş ve 13 bin 300 metreküp beton dökülmesi planlanıyor.
Proje dosyasında yer alan bilgilere göre “303 metre uzunluğunda bir ayrık dalgakıran, bu dalgakıranın kara tarafında 270 m uzunluğunda ve -5 metre derinliğinde bir rıhtım” yapılması amaçlanıyor. Dosyada, iskelelerin toplam uzunluğu 418 metre, genişlikleri ise üç metre olarak belirtilmiş. Yaklaşık 20 milyon 807 bin TL harcanacak proje sonucunda 80 gezi teknesinin yanaşabileceği bir liman oluşturulması amaçlanıyor.
Beydağlarında bulunan Adrasan'da 2019 Aralık ayında sunulan proje tanıtım dosyası ile "Gezi teknesi barınma ve yanaşma yeri" projesi planlanıyor. Eğer proje gerçekleşirse 13.300 m3 beton dökülüp, 268.490 ton dolgu yapılacak.
Milli Park sınırında inşaat
Yapılması planlanan projenin 1. Derece Doğal Sit alanına mesafesi ise sadece 12 metre. Liman alanının doğusunda ve güneyinde de 1000’in üzerinde bitki türüne, 21 endemik türe ev sahipliği yapan Beydağları Milli Parkı yer alıyor.
17 Aralık tarihinde Antalya Valiliği’ne sunulan proje dosyasında “Bu sınır, kıyı kenar çizgisi ile yapılacak olan kazıklı iskele yapısı arasında kalmaktadır ve su yüzeyi alanıdır. Yapılacak yapılar Beydağları Sahil Milli Parkı sınırı içine girmemektedir. En batıdaki 184 metre uzunluğundaki kazıklı iskelenin güneybatı ucu ile sınır yan yana konumundadır” denildi. Proje ile ilgili, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci hala devam ediyor.
Fotoğraf: Beydağları Kardeşliği
‘Halk gezi teknelerinden usandı’
Beydağları Kardeşliği’nden konuştuğumuz kaynaklar, yerelden henüz çok büyük bir tepkinin oluşmadığını söylediler: “Büyük bir çoğunluğu projeyi istiyor. Çünkü gezi tekneleri son yıllarda çok fazla arttı. Sahili ciddi anlamda kapatmaya başladılar. Belki proje bu durumu toparlar diye düşünüyorlar. Ancak projeye dosyasına baktığımızda durumun böyle olmadığını, daha fazla teknenin gelmesine sebep olacağını ve çok daha büyük zararlar vereceğini görüyoruz.”
Gezi teknelerinin aynı anda koya gelerek denize çapa attıklarını ve bu durumun denizdeki canlılığa büyük zararlar verdiğini söyleyen Beydağları Kardeşliği temsilcileri, teknelerin bir iki saat durabilmek için denize attıkları çapanın, dalgalarla birlikte sürüklendiğini; böylece de deniz dibinde yer alan yumurtaları, deniz altı bitkileri ve verimli toprakları da beraberinde süpürdüğünü anlattı.
‘Ulupınar semenderi tehlike altında’
Projenin yarattığı sıkıntılardan birisi ise Milli Park sınırında yer alması. Her ne kadar rıhtım alanı olarak belirlenen bölge Milli Park sınırı içerisinde yer almasa da, iş makinelerinin geçmesi için parkın içerisinden bir yol açılması gerekiyor. Yol çalışmasının vereceği zarara da değinen ekoloji aktivistleri, “Endemik Ulupınar semenderi sadece Adrasan’da yaşıyor. Sayıları iki sene önceki yangında ciddi seviyede azalmıştı. Orada iş makinesinin artması bu koruma altındaki türü de tehlikeye atacak” ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Bayram Göçmen
Soyu tükenme tehlikesinde bulunan balıklar
Taşlık bir alanda bulunan Balıkçı Koyu birçok balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bu balıklardan ikisi soyu oldukça azalan lahoz (epinephelus alexandrinus) ve ofroz (epinephelus guaza). Aynı zamanda Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği‘nin (IUCN) kırmızı listesinde yer alan büyük karavida (scyllarides latus) da gene Adrasan’da yaşıyor.
Poseidon çayırları canlıların yaşama yeri
Proje ile varlığı tehlikeye girecek bir başka tür ise Poseidon çayırları. Barcelona Sözleşmesi ile koruma altına alınan Poseidon çayırları, deniz altı ormanları gibi çok ciddi anlamda oksijen ve besin üretiyor. Aynı zamanda bir sürü canlının yaşama yeri. Hali hazırda tekneler yüzünden çok fazla zarar görmüş bu alan, projenin yapımıyla birlikte iyice tehlikeye girecek.
Fotoğraf: Beydağları Kardeşliği
Beydağları Kardeşliği, liman projesi dosyasında etkilenecek canlı türleri hakkında detaylı bir inceleme yapılmadığını söylüyor. Dosyada, yalnızca çevre ve kimya mühendislerinin görüşünün alındığı, deniz biyologlarına ise hiç danışılmadığını belirten oluşum, “ÇED Raporu gerekli değildir” kararı çıkması durumunda projeye karşı dava açacaklarını belirtti.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |