Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Sağlık Bakanlığı'nda düzenlenen 'Üreten Sağlık Tanıtım Toplantısı ve Sağlık İşbirlikleri Protokol Töreni'ne katıldı. Programda, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Ümit Kervan ve çok sayıda davetli de yer aldı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 2002 yılından itibaren sağlık sisteminde, büyük bir değişim ve gelişim gerçekleştiğini belirterek, "AK Parti hükümetleriyle 'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı hayata geçirdik. Pandemi döneminde, gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetleri kesintiye uğradı. Aynı dönemde biz kesintisiz şekilde tüm vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerimizi sunduk. İhtiyaç sahibi ülkelere yardım eli uzatan sayılı devletlerden biri olduk. Küresel Covid-19 salgını krizinde ve 'Asrın Felaketi' 6 Şubat depremlerinde güçlü sağlık altyapımızın önemini tecrübe ettik ve tüm dünyaya örnek olduk. Şimdi sağlık alanında yeni bir adım daha atıyoruz. Yine Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, 'Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli' ile 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı'nı önümüzdeki dönemde hayata geçiriyoruz. İşte bugün, başlattığımız bu yeni dönemin temel başlıklarından, 'Üreten Sağlık Modeli'nin lansmanını yapmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Yeni vizyonumuzu, TÜSEB üzerinden gerçekleştiriyor, fikirden ürüne giden bir ekosistem inşa ediyoruz. Bu ekosistemin, 'Milli Sağlık Teknolojisi' hamlemizin taşıyıcısı olmasını hedefliyoruz. 'Üreten Sağlık Modeli'mizi, sağlık alanında marka ve katma değer oluşturduğumuz, ülkemizin ekonomik büyümesine ve kalkınmasına katkı sunduğumuz, kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımız, dünyaya teknoloji ve ürün ihraç ettiğimiz, önemli bir adım olarak görüyoruz. Bu adımı atarken Türkiye'nin yetişmiş insan gücüne ve tecrübesine, akademisyenlerimizin birikimine, sanayicilerimizin üretim kapasitesine ve girişimciliğine, devletimizin ve bakanlığımızın teşvik edici rolüne sonuna kadar güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
'TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSLERİ KURUYORUZ'
'Üreten Sağlık Modeli'nin işleyişini anlatan Memişoğlu, "TÜSEB öncülüğünde üniversitelerimizi ve özel sektörümüzü 3'lü sarmal modelimizle bir araya getiriyoruz. Başta hekimlerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarımızı bu sürece güçlü şekilde dahil ediyoruz. Ar-Ge ve üretim süreçlerini planlıyor; bilgi, deneyim ve finansal destek sağlıyoruz. Bu amaçla ilk önemli adımımızı, Etlik, Bilkent ve Çam Sakura'dan başlamak üzere şehir hastanelerimizde Teknoloji Transfer Ofisleri kurarak atıyoruz. Bu sayede başta hekimlerimiz olmak üzere, uygulamanın içerisinde olan ve ihtiyaçları en iyi bilen sağlık çalışanlarımızı, 'Üreten Sağlık Ekosistemi'nin merkezinde konumlandırıyoruz. Yeni bir fikirle kapımızı çalan her sağlık çalışanımıza, patentten hukuki yardıma, Ar-Ge'den finansal desteğe kadar her türlü katkıyı sunuyoruz. Onları sanayicilerle de üreticilerle de biz buluşturuyoruz. Artık sanayicilerimizin kapımızı çalmasını beklemeden, biz gidip kendilerini üretim tesislerinde ziyaret ediyoruz. Sanayicilerimizin üretim kapasitelerini yerinde görüyor, hangi adımları birlikte atacağımızı planlıyoruz" diye konuştu.
'AR-GE DESTEĞİNİ 2 KATINA ÇIKARIYORUZ'
Türkiye'nin sağlık alanında dışa bağımlılığının azaltılması adına önemli bir çalışma daha yürüttüklerine işaret eden Memişoğlu, "Ülkemizin halen ithal etmek durumunda kaldığı tıbbi cihaz ve ilaçlardan en yüksek miktarda ve en yüksek bedellerle temin ettiğimiz ürünleri tek tek çalıştık. Hedefimiz, doğru eşleştirmeler yaparak; TÜSEB, üniversite, sanayici buluşmasını bir an önce sağlayarak ülkemizin sağlık alanında dışa bağımlılığı minimize etmektir. Bu çerçevede tanı ve teşhis ürünleri, tıbbi cihaz ile aşı ve ilaç geliştirme projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda vermiş olduğumuz Ar-Ge desteğini, 2025 yılında 2 katına çıkarıyoruz. Nadir hastalıkların tanısında büyük önem taşıyan Genom Merkezi'mizde örneklem sayımızı son 2 ayda 3 katından fazla artırdık. Böylelikle tanısı konulamayan nadir genetik hastalıkların tanısını koyabilir hale geliyoruz. 'Türkiye Ulusal Genom Projesi' kapsamında ülkemizde kanser ve nadir hastalıklar başta olmak üzere gen tedavilerine erişim, yeni tedavi yöntemleri geliştirme ve nitelikli insan kaynağı konularında birleştirici bir sistem geliştiriyoruz. Yine sahip olduğumuz büyük sağlık verimizi, bilim dünyamızla paylaşıyoruz. Böylelikle bu verilerin, sağlık teknolojilerinin ve yeni ürünlerin gelişmesine hizmet etmesini ve uluslararası rekabette yerli bilişim sektörümüzün etkin güç haline gelmesini amaçlıyoruz. 'Üreten Sağlık Modelimiz', inşallah 'Milli Sağlık Teknoloji' hamlemizin lokomotifi olacaktır. 'Üreten Sağlık Modeli'miz, ülkemizin sağlık alanında yeterliliğini ve sürdürülebilirliğini en üst seviyeye taşıyacaktır. Sözlerime son verirken, 'Üreten Sağlık Modeli'mizin ilk adımlarından biri olarak sizlere bir müjdeyi de vermek istiyorum; TÜSEB tarafından desteklenen bilimsel çalışmalarda, sağlık hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanması, dün itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edilmiştir" açıklamasında bulundu.
'26 YATIRIM PROJESİNİ DESTEKLİYORUZ'
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da bilimsel ve teknolojik gelişmelerin, yaşamın her alanını köklü bir şekilde dönüştürdüğünü belirterek, "Sadece geçtiğimiz yıl sağlık endüstrisinde 175 Yatırıma Teşvik Belgesi düzenleyerek, 30,7 milyar lira yatırımı harekete geçirdik ve yaklaşık 3 bin 262 nitelikli istihdamın önünü açtık. Yeni destek ve teşvik mekanizmalarımızı da adım adım devreye alıyoruz. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı kapsamında; biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 13 milyar lirayı aşan 26 yatırım projesini destekliyoruz. Bildiğiniz üzere Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirecek, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı'nı 5 ay önce ilan etti. Programın öncelikli alanları kapsamında sağlık endüstrisinde biyoteknolojik ilaçlardan yenilikçi sağlık teknolojilerine, akıllı tıbbi cihazlardan teknolojik gıdalara uzanan geniş bir yelpazede ekosistemimizi yeni yatırımlarla güçlendirmeyi hedefliyoruz. Sağlık alanında üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetlerini birbirinden ayrı düşünmemiz mümkün değildir. Bugün bir ilacın geliştirme sürecinde yürütülen Ar-Ge çalışmalarını ele aldığımızda 10-15 yıllık bir süreçten ve milyar dolar seviyelerine uzanan maliyetlerden bahsediyoruz" ifadelerini kullandı.
'SAĞLIK ALANINDA TURCORNLAR DOĞACAK'
Bakan Kacır, 'Üreten Sağlık Modeli'yle, sağlık ekosistemindeki tüm paydaşların bir araya getirildiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Birlikte yerli üretim kapasitesini artırmayı, dışa bağımlılığı azaltmayı ve Türkiye'yi küresel sağlık teknolojileri pazarında lider konuma taşımayı hedefleyen bu program doğrultusunda, atacağımız önemli adımlardan biri de TÜSEB ve TÜBİTAK arasındaki sinerjiyi güçlendirmek olacak. Oluşturduğumuz iş birliği modeliyle; aşı, tıbbi cihaz ve biyoteknolojik ürünler alanındaki yetkinliklerimizi, ortak kullanım esasına dayalı yeni bir yaklaşımla etkin bir şekilde değerlendirme imkanına kavuşacağız. Aynı zamanda, TÜBİTAK bünyesinde yürüttüğümüz projelerle, oluşturduğumuz kabiliyet havuzumuzu sağlık ekosistemindeki tüm paydaşların erişimine açarak, bilimsel bilgi birikimini ve teknolojik yetkinlikleri ortak bir zeminde buluşturacağız. Bu sayede kaynaklarımızı daha verimli ve stratejik bir şekilde kullanarak, sağlık teknolojilerinde özgün, yüksek katma değerli ürünler geliştirme yolunda önemli bir ivme kazanmayı hedefliyoruz. Program doğrultusunda bir diğer önceliğimiz de sağlık alanında Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerimizi artırmak ve yenilikçi fikirlerin ticari ürünlere dönüşmesini sağlamak olacak. Ülkemiz teknoloji ekosistemi bugüne kadar milyar dolar değerlemeyi aşan 7 teknoloji girişimi, bizim ifademizle 7 Turcorn çıkardı; ama sağlık alanında henüz Turcorn çıkaramadık. Ben inanıyorum ki burada temellerini atacağımız iş birlikleri, önümüzdeki yıllarda sağlık alanında da Turcornların doğuşuna zemin hazırlayacak."
Gizem ÇORLU-Canberk ÖZTÜRK/ANKARA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
||||||||||||
Koç 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||