1- KURALLARI ÖNCEDEN BELİRLEYİN
"Çocukların nerede nasıl davranılması gerektiğini önceden bilmeye ihtiyaçları vardır. Çünkü ani gelişen durumlarda söylenen kurallara uyulması güç olabilir. Anne-babaların bu gibi durumlarda, tepkilerini bağırarak göstermesi sık yaptıkları davranışlardır. Eğer aile içindeki genel kurallar önceden belirtilirse, çocuk bildiği bir kuralın hatırlatılmasından rahatsızlık duymaz."
2- YASAKLARIN MANTIĞI OLMALI
Babanın kız çocuğuna getireceği kuralların gerekçelerinin anlaşılır bir dilde söylenmesi gerekir. "Bilgisayarda oyun oynamak istemeni anlıyorum, ama buna bir kısıtlama getirmeliyiz. 1 saatten fazlası senin için zararlı" gibi.
3- KONULAN TAVIR DEĞİŞMEMELİ
Çocuğa kısıtlama getirildiğinde ya da sınır konulduğunda, bu kural her zaman geçerli olmalıdır. Alınan kararların ruh haline göre değiştirilmemesi gerekir. Bugün yapılmasına izin verilmeyen bir davranışa yarın göz yumulması, çocuğun kuralları öğrenmesinde güçlük çekmesine neden olacaktır. Çünkü çocuk, kuralların ne zaman uygulanması veya uygulanmaması gerektiğini bilemez. Bu da anne-baba ve çocuk arasında çatışma yaşanmasına neden olabilir. Babanın kararlarında tutarlı davranması, çocuklarının söz dinlemeye daha istekli olmasını sağlar.
4- SEN İYİSİN, DÜNYA KÖTÜ
Günümüz babalarının çocuklarına en çok söylediği cümlelerin başında, "Sana kurallar koyuyorum, çünkü dünya kötü!" gelir. Oysa bu tür cümleler, çocuğun çevresine olan güvenini sarsabilir. Babanın çocuğuna, çevreden gelebilecek olumsuz etkilerle neler yapabileceğini ve çözüm yollarını anlatması daha doğrudur. Çocukların özgüvenlerini geliştirebilmesi, çevreyi tanımasıyla ve bu da bazı sorumluluklar verilerek sağlanmalıdır.
5- DERS ÇALIŞMAK SORUMLULUKTUR
Anaokulundan sonra ilköğretim ile birlikte başlayan dersler ve verilen ödevler her zaman eğlenceli olmaz. Aileler böyle bir durumda, endişe duygusuyla çocuğa baskı yapmaya başlar. Çocuğa, "Ders çalışmak zorundasın" yerine, "Hepimizin bazı sorumlulukları var. Annen evde (işinde), ben işimde sen ise okuldaki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmalısın" gibi açıklayıcı ve olumlu mesajlar verilmesi doğru olur.
6- BİRLİKTE ZAMAN GEÇİRİN
Kız çocuklarının sorumluluğu genellikle anneye bırakılıyor. Oysa çocuğun karşı cinsi tanıması ve İlk tecrübesi baba modeliyle bağlantılıdır. Baba ile yapılan aktiviteler, kız çocuklarının kendine olan güveninin artmasına yardımcı olur. Kızlar için baba figürü, ihtiyaç duyulduğunda ona yardımcı olabilecek bir güç olarak algılanır. Baba ile vakit geçiren veya yakın bir bağ kuran kız çocuğu, kendisini daha güçlü hissedecektir. Baba-kız ilişkisi hem zihinsel hem de psikoseksüel gelişim açısından önem taşır.
7- KOŞULSUZ KABUL ETMEYE ÇALIŞIN
Bazı babalar kızlarını, kendi isteklerine yanıt veren davranışlarıyla kabul ederler. Böyle bir yaklaşım şekli, kız çocuklarının endişe ve korku duygularını artırabilir. Hem kız hem de erkek çocukların kendilerini değerli hissetmeye hakları vardır.
8- BÜYÜMELERİNE İZİN VERİN
Türk aile yapısında karşılaştığımız gibi "erkek çocuklara sorumluluk verilmemesi" gibi bir eğilim, gelecekteki yaşamlarında sorunlara yol açabilir. Başlangıçta verilmeyen sorumluluklar bir süre sonra, "Neden yapılmıyor?" diye kızılan davranışlara dönüşebilir. Baba, bu noktada çocuğun kendi başına aldığı kararların sonuçlarını görmesi için ona olanak sağlamalıdır. Çocuklar ancak böyle "gerçekten" büyüyebilir.
9- KENDİNİZLE KIYASLAMAYIN
Çocuğu kendisiyle kıyaslayan baba, hem erkek hem de kız çocuğunun büyük tepkisini alır. Unutulmamalıdır ki aile bireyleri ile çocuk arasında zaman farkı vardır. Babanın çocuğu kıyaslaması, oğlunun kendisini yetersiz ve mutsuz hissetmesine neden olur. Bunun yerine baba, çocuğun farklı yönlerini keşfederek geliştirmesine yardımcı olmalıdır. Çocuğun farklı yönlerini bulabilmek, her zaman kolay olmayabilir. Bunun için büyük çaba gösterin ve asla pes etmeyin. "Ablan kadar güzel resim yapamıyorsun" yerine, "Renkleri güzel kullanıyorsun." gibi olumlu yaklaşmak daha faydalı olacaktır.
10- CİNSEL KONULARDA ÇEKİNMEYİN
Çocuklar küçük yaştan itibaren cinselliği merak ederler. Bu nedenle meraklarını gidermek için sürekli soru sorarlar. Sorulan soruların yanıtlarının kısa ve çocuğun anlayabileceği düzeyde olması gerekir. Özellikle 7 yaşından sonra çocuklar, bu tür soruları sormaya çekinirler. Bu dönemde baba erkek çocuğuna, anne de kız çocuğuna yakın olursa bazı soruların sorulabilmesi kolaylaşır. Eğer ebeveynler bu konuda konuşmaya çekiniyorlarsa, çocuk bu bilgileri uygun olmayan başka kaynaklardan öğrenmeye çalışacaktır.
11- İNATLAŞMAKTAN KAÇININ
"İnatlaşmak" kötü bir davranış değildir. Aynı zamanda da çocuğunuzun size karşı istemediği bir konuda direnebildiğini ve kendi kişisel sınırlarını oluşturmaya çalıştığını gösterir. Size karşı bunu yapabilen çocuk, başkalarına da, "Hayır" demeyi öğrenmiş olacaktır.
12- YETERLİ ZAMAN AYIRIN
Çocuğun büyüme döneminde bazı sorunlar yaşanabilir. Bu dönemdeki sorunların çözebilmesi için, babadan alacağı destek çocuğu rahatlatacaktır. Ancak bunun için babanın çocukla iletişiminin iyi olması ve ona zaman ayırması gerekir.