Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'na bağlı Aydın Kadın Meclisleri ile Kadın Hakları Koruma Derneği Aydın Şubesi ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi bir grup kadın, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin'in vahşi bir cinayete kurban gitmesi nedeniyle Aydın Atatürk Kent Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi. 'İstanbul sözleşmesini uygulayın, kadınları yaşatın', "6284 kadınların güvencesi', 'Hiçbir şiddet karanlıkta kalmayacak', 'Asla yalnız yürümeyeceksin', 'Sessiz kalmıyoruz' yazılı pankart ve dövizler taşıyan kadınlara, bazı erkeklerde destek verdi.
'BU TOPLUMDA KADIN OLMAKTAN YILDIK'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) sözcüsü Hale Dalkıran, basın açıklamasında, "Şiddeti meşrulaştıran hatta her an sistematik şiddet uygulanan bu toplumda kadın olmaktan yıldık" dedi. Dalkıran , "ınar Gültekin, eski sevgilisinin barışma talebini reddettiği için öldürüldü. Eski sevgili egosu, 27 yaşındaki genç bir kadının yaşamına son verdi. En temel hak olan yaşama hakkını elinden aldı. Biz kadınlar, ölmemeye direnirken sistem ölmemiz için elinden geleni yapmayı ne zamana kadar sürdürecek. Kadınların yaşam hakkını savunan ve olası kadın cinayetlerinde adil yargı için İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması şart" dedi.
'OCAK AYINDAN BUYANA 285 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Aydın Kadın Meclisleri Sözcüsü Kadire Özkan ise son 10 yılda yüzlerce kadın cinayetinin işlendiğine dikkati çekip, "Bu yıl ocak ayından buyana 285 kadın öldürüldü. Bunlardan biri de Pınar Gültekin. Genç kız, , reddettiği erkek tarafından eziyet edilerek öldürüldü. Münevver Karabulut, Şule Çet, Helin Palandöken, Güleda Cankel, Aleyna Çakır, Zeynep Şenpınar, Ceren Özdemir ve adını sayamadığımız yüzlerce kadın gibi gencecik yaşında yaşamı elinden alındı. İşte o isimlerini bile sayamayacağımız kadar çok kadın; gereken adımlar atılsaydı, kadınların yaşaması için politikalar uygulansaydı şimdi yaşayacaklardı. Kadın cinayetlerini durdurmak için hiçbir önlem almayan, kadınları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesini ise tartışmaya açanlardır. Açıkça söylüyoruz, kadın düşmanı politikaları üretenler, kadın cinayetlerinin suç ortağıdır" diye konuştu.
"TÜRKİYE KÖR, SAĞIR, DİLSİZ'
Kadın Hakları Koruma Derneği Aydın Şubesi Başkanı Habibe Gürer da açıklamasında kadınlar olarak "Ölmek istemiyoruz" diye haykırdıklarını belirtip, şöyle devam etti:
"Sesimizi duymuyorsunuz. Türkiye bu konuda kör sağır ve dilsiz. Eğer kadınlarımızı yaşatmak istiyorsak İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkmalıyız. İstanbul Sözleşmesi demek; kadınların şiddetten arınmış yaşama haklarını sağlamak ve korumak üzere tedbir almaktır. İstanbul sözleşmesi; şiddetin önlenmesi ve etkin kovuşturma demektir. 7/24 yardım hattı kurmak demektir. "
Katılımcılar, açıklamaların ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
Cemal YILDIRIM / AYDIN, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |