Atatürk'üm, 10 Kasım'da naciz vücudun 84 yıl önce sonsuzluğa göç etti. Oysa, sen öldükçe yeniden doğan ender bir insansın.
Seni sevenler her gün çoğalıyor. Yalnız Türk dünyası değil, tüm ülkelerde aklı başında olan, bilime inanan, yaptıklarını saygıyla anlayan yeni kitleler, seni sevenler arasına katılıyor.
Seni sevmeyenlerin sayısı da artıyor. Ayyaş diyen mi ararsın, nefret duyan mı, hakaret eden mi, küfürü basan mı?
Sakın üzülme. Sen bizim atamızsın, ecdadımızsın, baş tacımızsın. Öyle bildik, kabul ettik, seni kalbimize işledik. Türk ulusunun bozkurtusun, yol göstericisi, hayat ışığısın.
AİLENİZE DE DİL UZATTILAR
Dinsiz mi demediler sana? Sakallı ve cübbeli olarak, namaz kılarken fotoğrafın olmadığını dillerine doladılar. Senin dine hizmetlerini görmek istemediler. Minbere çıkıp hutbe okumanı yok saydılar. Camilerin yıkılmasına engel oluşunu görmezden geldiler. Kuran'ı tercüme ettirmeni kabul etmediler.
Değerli annenize çok çirkin iftiralar atmayı marifet saydılar. Babanızın soyuna dil uzattılar.
Savaşlarda bir cepheden diğerine koşmanızı hazmedemediler. Göğsünüzdeki saate çarpan kurşunun sizi öldürmeyişine kızdılar. Yoksul bir ulusun savaş kazanmasını içlerine sindiremediler. Yunanın, İngilizin, İtalyanın kazanmasını gönüllerinden geçirdiler. Yoktan, yokluktan bir ülke yaratmanızı kabul edemediler. Manda olmayı yeğlediler.
HUZURUNUZDAN KAÇTILAR
Halifelik önerisini elinizin tersiyle itmenize, dinsiz damgası yapıştırdılar. Demokrasiyi beğenmediler. Cumhuriyeti ilan etmenizi bardağı taşıran son damla olarak gördüler. Cumhuriyetin nimetlerinden yararlandılar. 10 yılda çok büyük işler yapmanıza da haince dil uzattılar. Dil devrimini, Harf inkılabını, kadınlara seçme seçilme hakkı verilmesini, çağdaşlık kararlarının tümünü reddettiler. Ümmet olarak kalmayı istediler, birey olmaya karşı çıktılar. Okullarda andımızı okutmadılar. Türkiye Cumhuriyeti ve T.C yazılarını kaldırdılar.
Anma törenlerinde hasta oldular, bir bahane buldular, huzuruna gelmekten kaçtılar. Bayramlarda bile olmadılar. Kutlamalarda hiç yoktular. Senden ve eserinden korktular.
GELECEĞİZ DUA EDECEĞİZ
Senin kahraman bir Türk subayı olmandan, Mareşal rütbesi almandan, cepheden cepheye koşmandan utandılar.
Senin önünde saygıyla eğilmek zorlarına gitti. Kabul etmediler. Senin zaferlerin, öncülüğün, liderliğin, insanlığın onlara çok ağır geldi. Ezildiler.
Senin açtığın yolda mutlu yürüyen, özgürlük çağdaşlık, bağımsızlık izinden ayrılmayan ben ve benim gibiler, yine sana geleceğiz. Anıtkabir'de dua edeceğiz, huzurunda saygı duruşunda bulunacağız. Ayrılırken, "İyi ki bize bu vatanı bıraktın. Gösterdiğin yol rehberimiz olacak" diyeceğiz.
Atam, seni sonsuza dek çok seveceğiz. Ne mutlu, Türk'üm diyene ve Atatürk'ü sevene.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |