Milliyet gazetesinde önceki gün “Ömürboyu bileti var, otobüs bileti yok” başlığıyla yayımlanan haberde, 26. İstanbul Film Festivali’nde ‘Ömürboyu Bilet Ödülü’ alan, ancak iki yıldır maddi imkânsızlıklar nedeniyle festivale katılamayan Vahit Tansoy’un hikâyesi yer almıştı...
Antalya’da yaşayan ve sinema yazıları yazan Tansoy, bu yıl 2-17 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek 30. İstanbul Film Festivali’ni takip etmesinin de mümkün görünmediğini açıklıyor ve “Otel masrafı çok tutuyor ve benim bu kadar imkânım yok. Ömürboyu Bilet Ödülü olmasına rağmen festivalleri takip edememek çok acı” diyordu. Milliyet’in ikinci sayfasında yer alan bu haberin üzerine Ulusoy Otobüs Grubu Başkanı Cem Koçak, Vahit Tansoy’un hem konaklama hem de ulaşım sponsoru oldu...
Cem Koçak, Vahit Tansoy’un Antalya’dan İstanbul’a geliş gidişteki yol masraflarının yanı sıra 2 hafta boyunca konaklama masraflarını da üstlendiklerini açıkladı.
İŞTE O HABER
Adı Vahit Tansoy... 46 yaşında. Antalya’da yaşıyor ve orada bir dergide sinema üzerine yazılar yazıyor. “Sinemadan başka aşkım yok” diyor. En büyük tutkusu ise İstanbul Film Festivali. Festivalde 70’in üzerinde film izleyerek en fazla film izleme rekorunun da sahibi olan Vahit Tansoy’un bu sevdası İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) da dikkatini çekti. İKSV, Vahit Tansoy’u 2007’de 26. İstanbul Film Festivali’nde ‘emekleri’ nedeniyle ödüllendirdi. O yıl Vahit Tansoy’a Şakir Ezcacıbaşı tarafından ‘Ömürboyu Bilet Ödülü’ takdim edildi...
18 yıldır her nisan, bütün bir yıl yaptığı tasarruflarla ucu ucuna denkleştirdiği üç beş kuruşu cebine koyup İstanbul’un yolunu tutan Tansoy, son iki yıldır festivali takip edemiyor. Büyük ihtimalle bu yıl 2-17 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek festivali de göremeyecek. Çünkü “Otel masrafı çok tutuyor ve benim bu kadar imkânım yok” diyor. Tansoy’u en çok da bu üzüyor; Ömürboyu Bilet Ödülü’nün sahibi olduğu halde festivale katılamamak:
“Festival tarihinde ilk ve son kez bana verilen Ömürboyu Bilet Ödülü, benim için 18 senenin yorgunluğunu, açlığını unutturdu. Fakat bu ödülü aldıktan sonra festivale gidememek çok acı verdi. Benim gibi sinemayı hayatın anlamı diye düşünen biri için çok zor oldu.”
Vahit Tansoy son iki yıldır festivali gazete ve televizyon üzerinden de takip etmediğini söylüyor. “Uzaktan seyretmek üzüyor” diyor: “Bunu bile yapamadım ben çünkü çok acı verdi orada olamamak. Bu sene de aynı şeyleri yaşamak zorunda kalacağımı bilmek şimdiden mutsuz ediyor beni.”
‘Karnım açtı, gönlüm doydu’
Yıllarca bu festivale gelebilmek için birçok şeyden vazgeçmiş Tansoy. Tüm harcamalarını azaltmış, para biriktirmiş. “Hep yürüdüm, kitap almadım, kıyafet almadım... Dostlarımın da yardımıyla paramı tamamlayıp festivale öyle gelebildim” diyor ve ekliyor:
“Festival boyunca da günde 3 simitle idare ettim. Karnım açtı ama gözüm ve gönlüm o filmlerle doydu... En ucuz otellerde kapı arkasına sandalye koyarak uyudum korkuyla. Ama muhteşem filmler izledim, sevdiğim oyuncu ve yönetmenlerle fotoğraf çektirdim. Festival bitip yaşadığım şehre dönünce dünyanın en mutlu insanı olarak bir sene idare ettim. O izlediğim filmlerden aldığım hazla... Sonra yeniden bir festival gelmesiyle yaşanan sancılar ‘acaba gidemeyecek miyim’ korkusu... 18 sene işte böyle geçti...”
EN ÖZEL ANI:
18 yıl boyunca pek çok anı da biriktirmiş Vahit Tansoy, İstanbul Film Festivali’nde. Ama onun için en özel anı Şakir Eczacıbaşı’nın elinden ödülünü alış anı... Tansoy, “O sahneye çıktığım an duyduğum heyecanı, korkuyu asla unutamam... Muhteşemdi, en unutulmaz anılarımın başında geliyor” diyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |