şu söylenenleri okuyunca CHP nin hali Antalya da işler acısı.Umarım diğer illerde böyle değildir,eğer böyleyse yazık değilmi her seçimde hiç bir çıkar beklemeden yıllarca partiye oy veren seçmene.Nasıl oldu da bu kadar 2 farklı düşüncede ve uyumsuz olan insanlar Antalya da yerelde ve genelde iş başına getirildi anlamak mümkün değil,sanki birbirlerine düşmanlar aralarında kan davası varmış gibi ne kadar acımasız,küçültücü,hafife alma, dalğa geçme konuşmalar.Hiç durmuyorlar, vekiller sırasıyla belirli aralıklarla sistematik olarak saldırıya geçiyorlar.Bunların tamam anladık hocaya karşı sevği ve sayğıları yok ama halka karşıda yok,kendileri zaten halkın vekilleri olsalardı böyle davranmazlardı,gerek büyükşehir belediye başkanını gerekse vekilleri de seçenin Baykal olduğu düşünüldüğünde bu yaşananların ne kadar isabetsiz bir seçim olduğunun çok açık göstergesidir .İşde Baykal partiyi de yıllarca bu düşünceyle yönetti. Aynı Antalya da halkın tercihini değil de kendisine yakın olanı ve sırası geldiğinde kullanacağı kişileri vekil yaptığı gibi ülke genelinde de hoyratça listeler hazırladı.Peki ne oldu 18 sene içerisinde kendi zevk ve sefa içerisinde bir yaşam sürerken, partinin sürekli muhalefet de kalmasını sağladı,daha da kötüsü bu durumu kanıksayan kadroların hiç bir sesi çıkmadığı, bir kaç kişi bağırdıysa da onlarında sesini duyan olmadığı gibi, boğazları da kesiliver di.İş de Baykal böyle bir siyasetçi CHP nin ve ona yıllarca oy verenlerin en büyük talihsizliği de Baykal ın CHP de siyasete başlamış olması,ülkenin bu günkü tablosunun baş sorumlusunun da Baykal olduğu unutulmamalıdır.Başda Livaneli olmak üzere yakın siyasi arkadaşlarını dinlemeyerek,tek başına verdiği kararların ne kadar yanlış ve isabetsiz olduğu o günde yanlışdı bu günde yanlış olduğu apaçık ortaya çıkmışdır.Kendisi genel başkanlık dan ayrıldık dan sonra da sade bir vekil olarak partiye ve seçilen genel başkana yardımcı olacağına, tam aksine genel başkanın başarısız olması için elinden ne geliyorsa yapmakta dır.Parti' nin olağanüstü kurultaylara gitmesinin arkasında da Baykal' ın parmağı olduğu kanısı halk arasında yaygındır.Kılıçdaroğlu'nun şansızlığı da Baykal dan sonra genel başkan olması,kim gelseydi aynı durumu yaşayacak dı.Sonuç olarak en büyük görev genel başkan KILIÇDAROĞLU'na düşüyor,her türlü düşünceyi partide tutmak için bugüne kadar gösterdiği HOŞGÖRÜ'den artık vazgeçmelidir.Partiye zarar veren kim olursa olsun gereğini yapmalıdır.Artık radikal kararlar alarak 2015 seçimlerine öyle gidilmelidir,bunları yapacak gücü kullanmalıdır.Seçmenin beklentisi de bu yöndedir, yok kullanmaz ise de kusura bakmasın gücü kullanacak olana devredecek dir.Gün masaya yumruk vurma ve bünyeye zararlı olan kanserli hücreleri temizleme zamanı dır.Bunuda genel başkan yaparak chp yi ya düzlüğe çıkaracak, yada yapmassa, zaten kenside gittiği gibi chp de virajlı yollarda yolculuğa devam edecektir.Seçim sayın genel başkan KILIÇDAROĞLU'NUN. Halk arasında bir söz vardır kendi düşen ağlamaz bizden söylemesi.