Mardin'de geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan ve kentin tarihine ışık tutan, her dönemden izler taşıyan, 'abbara' diye tabir edilen odalar, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Tarihi sokakların üzerinde, altta geçit bırakılarak inşa edilen ve kentte yakın zamana kadar 106 tane bulunan abbaraların çoğu, yıkılarak ve çökerek hasar gördü. Yükseklikleri 1,5 metre ile 5 metre arasında değişen abbaraların sayısı, bu nedenle 57'ye düştü.
Artuklu Belediye Başkanı Abdulkadir Tutaşı, birçok abbaranın üzerinde teras olduğunu belirterek, "O teraslar da Mezopotamya Ovası'na bakar. Bu apayrı bir güzellik, kent olarak tarım ve taşımacılıktan eskisi gibi kazanamıyoruz. Dolayısıyla bundan sonra turizme yönelmeliyiz. Abbaralar da ilimize turist çekecek en önemli mimari yapıtlar arasında bulunuyor. Biz bunları korumaya çalışıyoruz. Bizden sonraki nesiller de korumalıdır" diye konuştu.
'GÜVENLİK İÇİN YAPILMIŞ'
Abbaraların kentin en önemli ve sıra dışı mimari yapıtlarından olduğunu vurgulayan Başkan Tutaşı, "Bu abbaraların tarihi, kentin kuruluşuna kadar uzanıyor. Artukluların, Osmanlıların, kısaca kim burada yaşamışsa onların bunlarda bir harcı var. Abbaralar, geçiş yolu ve güvenlik için yapılmış. Aşağıdan gelecek bir tehdidin veya bir geçişin önünü kesmek için yapılmış. Burada bir teraslama sistemi var. Her bir abbaranın 3-5 metre aşağısında bir başka abbara var. Bu bir kademe geçişi olarak görülüyor. 5 metreden 25 metreye kadar uzanan abbaralarımız var. Yükseklikleri 1,5 ile 5 metre arasında değişiyor. Bunlar geçmişte insanlarımızın, atalarımızın yaşadığı dönemdeki geçişlerini kolaylaştırıyordu" dedi.
'KORUNMASI GEREK'
Yakın zamana kadar 106 abbaranın varlığından söz eden Başkan Tutaşı, şunları söyledi:
"Ama ne yazık ki yıkılarak ya da çökme sonucu bunların hemen hemen yarısını kaybettik. Sayı olarak 57 tane kaldı. Bunlar koruyabildiklerimiz. Bunlar evlerimizin de geçişidir. Neredeyse evimizin bir temelidir, bir terasıdır. Bunların korunması gerekiyor. Elimizden geldiğince bunlarla uğraşıyoruz. Ara sıra bunlardan bazıları tabi ki zarara uğruyor, uğratılıyor. Biz bunları engellemeye çalışıyoruz. İnşallah bundan sonra hiçbir zarar görmeyeceklerdir. Bunlar ağırlıklı olarak Savurkapı ve Şar ve Şehidiye mahallelerinde var. Burası bir geçiş yolu. Bunlar Şanlıurfa'da da var ama onlar abbara demiyor 'aba altı' diyorlar. Bunlar bizim için abbara. Bizim özümüzde abbara olarak geçiyor. Bunları korumamız lazım. Allah razı olsun, bundan birkaç yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi bunların 40 tanesini onardı. Biz de korumaya çalışıyoruz. Bizden sonraki nesillerin de koruması lazım. Çünkü kaybolmaması gereken bir kültürdür. Mardin anlatılmakla anlaşılmaz. Mardin yaşanmadan anlatılmaz. Mardin'de yaşayacaksın, göreceksin, gezeceksin. Bu sokakları gezmeden Mardin'in neresini görmüş olacağız. Geçerken bir resim çekmekle Mardin tanıtılmaz. İnsanlarımıza buyurun gelin diyoruz. Şimdi bizim Güneydoğu'da özellikle kentimizde tek kurtarıcımız turizm. Bundan sonra bizi ayakta tutabilecek, çocuklarımızın geleceğini sağlayabilecek, ilimizi koruyabilecek, ülkemiz için bir giriş kapısı olacak bir kent Mardin."
Mardin'e gezmeye gelen İbrahim Yakut ise abbaraları ilginç bulduğunu dile getirerek, "Yani evlerin altında açılmış tüneller. Hatta ben bunların tarihini okudum, kışın soğuktan korunmak yazın da sıcaktan korunmak için geçitleri kullanmışlar. Dışarıda da bayağı bir rüzgar var şimdi ve biz rüzgardan da korunuyoruz. Abbaralar, gerçekten de çok ilginç mimari yapılar" dedi.
Selim KAYA/MARDİN, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |