2011 yılında yaşamını yitiren Adalet Partili İhsan Ataöv, hemşehrisi Deniz Baykal başta olmak üzere CHP’ye yönelik siyasi yalanlarıyla adından söz ettirmeyi başarmıştı.
İhsan Ataöv, 2011 yılında Antalya'da yaşamını yitirmişti.
Baykal, Ataöv'ü hasta olduğu dönemde ziyaret etmişti.
İşte, Bünyamin Tokmak’ın o yazısı:
SİYASET VE YALAN
"Siyasette yalan tarih boyunca hep varolmuştur. Yalancılık kimilerince bir siyaset tarzı haline geldi. Kimi politikacılar, rakiplerini yıpratmak, seçmenlerini kendilerine bağlamak için yalan söylemekten geri kalmamıştır yüzyıllar boyu. Siyaset ve yalan bilim adamlarının çalışmalarına da konu olmuştur. Siyaset ve yalan üzerine bir çok kitap yazılmıştır.
Türkiye'de de yalan bazı politikacılar tarafından sık sık başvurulan bir argüman olagelmiştir. Antalya'dan, yakın çevremizden bir örnekle devam edeyim.
Yaşı 60'ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. 1961-1980 arasında tam 19 yıl Antalya milletvekilliği yapan, "Çarıklı" lakaplı Adalet Partisi Milletvekili İhsan Ataöv, Antalyalılara pek çok yalan söylemesiyle meşhurdur. İhsan Ataöv, ölmeden önce kendisini ziyarete gelen dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bir grup Antalya Milletvekiline hasta yatağında nasıl yalanlar attığına ilişkin itiraflarda bulunmuştur.
Aslen Gazipaşalı olan Çarıklı İhsan Ataöv, seçim dönemlerinde köylere gittiğinde, "Dağlarda komünist avından geliyorum" diyerek başladığı yalanlarına, "Deniz Baykal Alevi'dir" ya da Deniz Baykal Ankara'da üniversite öğrencisiyken, dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in yakasına yapışıp, "Özgürlük istiyoruz" diyen bir anarşisttir. Adnan Menderes, Deniz Baykal'a, "Bir başbakanın yakasına yapışabiliyorsun. Bundan daha iyi özgürlük mü olur" diye karşılık vermiştir diyerek yalanlarını sürdürmüştür.
İhsan Ataöv siyasi hayatı boyunca, daha bir çok ipe sapa gelmez yalan uydurmaktan geri durmamıştır.
Çarıklı'nın yalanları say say bitmez.
Menderes döneminde Amerikan güdümüne giren Türkiye'deki sağcı politikacılar, Türk halkını sözümona komünizm tehlikesinden korumak için de türlü türlü yalanlar icat ettiler.
Bunlardan biri şöyleydi:
"Rusya'da, bir erkek akşam iş dönüşü, anahtarıyla kapıyı açıp evine girdiğinde, eğer vestiyerde bir başka erkeğe ait şapka görürse, sessizce evinden ayrılır, karısının o erkekle birlikte olmasına göz yumar."
İşte bu tür iğrenç yalanlar yıllarca Türk halkını kandırmak için pervasızca kullanıldı.
Gelelim günümüze.
Bugünlerde, 9 gün sonra yapılacak yerel seçim öncesi Antalya'da "Yalan rüzgarı" estiriliyor. CHP'nin Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan'a yönelik yalandan öte iğrenç bir hal alan iftiralara karşı Cem Kotan ve avukatları, savcılığa başvururken, ne idüğü belirsiz tipler günübirlik internet siteleri kurarak, iğrenç iftiralarını yaymaktan geri kalmıyor.
Bugün geriye dönüp baktığımızda inanın Adalet Partili Çarıklı İhsan Ataöv'ün, Deniz Baykal'a attığı iftiralar çok masumane kalıyor.
Bu şeref yoksunu iftiracıların yalanlarının ardı arkası kesilmiyor. Bıkmıyor, usanmıyorlar.
Ama Konyaaltı seçmeninden yiyecekleri şamar için son 9 gün kaldı.
Konyaaltı seçmeni bu hadsiz, edepsiz namussuzların yüzüne 9 gün sonra tükürecek. Ama sanmıyorum ki, ders alsınlar, iftiracıların, yüzlerindeki tükürüğü ellerinin tersiyle silip "Yarabbi şükür" diyeceklerinden eminim."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|