Antalya'daki yalan haberin kaynağını açıklıyorum

Kendimi ihbar ediyorum.

Evet, suçluyum…

Yaptığım, yeni çıkan, halk arasında ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak bilinen internet yasasının 29’ncu maddesini aleni ihlal…

Yalan haberi, bilerek, isteyerek yaydım…

Halk arasında, panik ve endişe yarattım.

Gelin, beni alın…

( Not: Yukarıda yazdıklarım ironidir. Aman ha, ciddiye alıp beni derdest etmeyin… )

Ama edecekseniz de benden önce haberin kaynağını derdest etmeniz lazım.

Yoksa haksızlık edersiniz.

Çünkü ben onların yalancısıyım.

Antalya’daki o yalan haberin kaynağını da açıklıyorum.

Evet, beni yanıltan ve yalan haber yapmama sebep olan kurum; Antalya Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’dür…

Bu müdürlük Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı olup bir ucu Ankara’ya uzanmaktadır.

Şaka bir yana, aslında bu ‘Dezenformasyon’ meselesine verilebilecek bir örnektir de meteorolojinin dünkü son rezil Antalya hava tahmini…

Efendim mesele şu; Antalya Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Antalya Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi 28 Kasım saat 16.16’da, Gün Haber dahil tüm medya kuruluşlarına bir uyarı gönderdi.

Meterolojinin cep uygulamasına girenler ise ‘Sarı Uyarı’ kodu ile karşılaştı…

Sarı kodlu uyarı neydi?..

“Günlük hayatın işleyişini aksatabilecek kuvvetli meteorolojik durumlar…”

Medyaya geçilen uyarıda ve Meteoroloji’nin kendi sosyal medya sayfasına konulan metinde özetle şöyle deniliyordu: 

"Yapılan son değerlendirmelere göre; gök gürültülü sağanak yağışların bu gece (28.11.2022 Pazartesi 23:00 TSİ) saatlerinden itibaren kuvvetli, kıyı kesimlerinde çok kuvvetli ve yer yer şiddetli (51-100 kg/m2), merkez ilçelerinde (Konyaaltı, Muratpaşa, Kepez, Döşemealtı, Aksu ve Serik) beklenen gök gürültülü sağanak yağışların kuvvetli yer yer çok kuvvetli (40-75 kg/m2) olması bekleniyor. Kuvvetli yağışların batı kesimlerde 29.11.2022 akşam saatlerinden sonra, merkez ilçelerde ise 30.11.2022 öğle saatlerinden sonra etkisini kaybedeceği tahmin ediliyor. Ani sel, su baskını, yıldırım, kısa süreli fırtına ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır."

Uyarı metni bu…

Bu tür uyarılar meteorolojiden her gün yapılmaz…

Düşünsenize, kuvvetli ve şiddetli diyor…

Metrekareye 100 kilogram yağıştan söz ediyor.

Ani sel, su baskını, yıldırım, fırtına kelimeleri var duyurunun içinde…

Ulaşımda aksama olabileceği belirtiliyor.

Bir gazeteci olarak siz olsanız, koskoca Çevre ve İlklim Bakanlığı’na bağlı kurumu ciddiye almaz mısınız?..

Alırsınız ve bunu okuyucularınıza duyurursunuz.

Gün Haber olarak biz de öyle yaptık.

Haberi manşetten çaktık…

Pazartesi, yani dün gece yağışın başlayacağı söylenen saat 23’den sonra kafamı pencereden dışarı uzattım, ne yağmuru, bulut, mulut bile yok…

Salı, yani bugün oldu, saat 01.00’de baktım, durum da değişen bir şey yok.

Perdesi açık pencerede yıldızlara bakarak uyuya kalmışım.

Sabah bir uyandım, pencereden giren güneş ışınları gözümü alıyor.

Aklıma, ‘Sarı Uyarı’ geldi…

Dışarı çıktım, yağmur yok.

Gökyüzüne baktım, güneş parıl parıl parlıyor.

Öğlen de yemeği bahçede güneşin altında yedim.

Yağmur yine yok.

Öğleden sonra dışarı çıktım, görüşmelerimi yaptım, işlerimi hallettim eve döndüm yollar kupkuru…

Havada yine güneş var.

Meteorolojinin ‘Sarı’ dediği güneş olmasın dedim…

Neyse…

Bilgisayarı açtım, bir sürü eş, dost WhatsApp’dan bana sitem döşenmiş…

Biri yazmış, “Dün sarı alarm var demiştin, hangi ildeydi o…”

Diğeri, bot giyip gitmiş işe, bana fotoğrafını atıyor.

Öbürü, aracını dolu yağar diye kapalı parka bırakmış, park parasını benden alacağını söylüyor.

Geceden bahçelerindeki masayı, sandalyeleri, minderleri toplayıp da, yağmur yağmadığı için sitem edenleri mi ararsınız, ilçelerde işi olup ertesi güne erteleyenleri mi…

Haklılar…

Biri var ki o çok daha haklı…

Demiş ki; bu yalan haberdir ve suç işledin.

Bir de “Dezenformasyon Yasası”nın 29. Maddesi’ni eklemiş:

“Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Suçun, failin gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır” 

Ben de suç işlediğimi kabul ediyor ve aynı Şener Şen’in Banker Bilo’da İlyas Salman’a sorduğu gibi diyorum ki;

“Yaptım, evet yaptım. Hele bir kere sor bakim, niye yaptım?”

Haberi yaptım çünkü, devletin koskoca kurumuna inandım.

Evet, meteorolojinin son dönemlerde yaptığı bir değil, iki değil…

Hava tahminleri tam bir hayal kırıklığı…

Ama inanmaktan başka çaremiz de yok.

Yalancı çoban misali, bir gün ‘Hadi be’ desek ve o günkü tahmini de doğru çıkarsa o zaman ne yaparız?..

Bakın, yağmur, sel, felaket dediği ve saat verdiği uyarının üzerinden neredeyse 24 saat geçti, hala ‘Yanıldık, çünkü…’ türünden bir açıklama yok.

Eskiden hata yapanı görevden alırlardı veya birileri istifa ederdi.

O da yok…