Seçim oldu, bitti…
Antalya özelinde kısa bir, ‘Neden böyle oldu?’ sorusuna cevap arayıp, ‘Bu seçimin sonrasında neler olur?’ a bakalım.
Önce, yine her zaman olduğu gibi girizgahı CHP’den yapalım.
Cumhurbaşkanlığı seçimini bırakıp direkt milletvekili seçimi üzerinden gidecek olursak, CHP’nin Antalya’daki durumu oldukça vahim…
Kıyaslama yapacağımız seçim, bir önceki yani 2015 Kasım ayında yapılan milletvekili seçimleri…
Ana muhalefet partisi olmasına ve ortada da 16 yıllık yorgun bir iktidar bulunmasına karşın, CHP’nin il genelindeki oy kaybı 2015’e göre yüzde 3.75...
Her ilçede oy kayıpları var.
CHP’li belediye başkanlarının bulunduğu ilçelerden Muratpaşa ve Konyaaltı’nda partileri birinci…
Başkanlar zevahiri oy kaybı olsa bile kurtarmışlar…
Kemer, cumhurbaşkanlığı seçiminde öne geçmiş, vekil seçiminde kayıp vermiş…
Diğerleri tam bitik…
Döşemealtı, Manavgat ve İbradı’da oy oranları yerlerde…
Beni en çok şaşırtan ise Serik sonuçları…
Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul nereli?..
Serikli…
İkinci sıradaki CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak nereli?..
Serikli…
Üçüncü sıradaki Rafet Zeybek nereli?..
Serikli…
Peki, bu kadar Serikli karşısında Serikli seçmen ne yapmış?..
Ak Parti’yi birinci,
İyi Parti’yi ikinci,
CHP’yi üçüncü parti yapmış…
Bir önceki seçime göre bu ilçedeki oy düşüş yüzdesi 5.6…
İkincilikten üçüncülüğe gerilemiş CHP…
Yılların CHP’si, daha dünkü İyi Parti’ye yenilmiş burada…
Demek ki neymiş, her zaman bir ilçeden çok aday çıkarmak o ilçenin oylarını silip süpürmek anlamına gelmiyormuş.
CHP’yi başarısız kılan başka nedenler de var.
Misal 1;
CHP’nin il genelinde oyunu artıracağı yerde düşürmesi ve Muharrem İnce’nin oylarının altında kalmasının bir başka nedeni, eski genel başkan Deniz Baykal’ın rahatsız olmasına rağmen aday gösterilmesine olan parti içi tepkiyi parti yöneticilerinin yeteri kadar göğüsleyememesi…
Misal 2;
6’ncı sırada yer alan Av. Figen Çalıkuşu’nun FETÖ’den yargılanıp hapis cezası alan Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşlerin neden avukatlıklarını yaptığı konusunda seçmeni ikna edememesi… Bazı CHP’lilerin derinden gelen, ‘O zaten DYP kökenli’ iç sesini Çalıkuşu’nun bastıramaması…
Misal 3;
Özellikle alevilerin bir bölümünün, CHP listesinde seçilebilir noktada alevi aday olmamasını gizliden gizliye protesto etmesi, hatta bazı derneklerin bu konuda toplantılar yapmaya kadar gitmesi… Milletvekilliği seçimlerinde HDP’nin birinci sırasındaki alevi adayına oy veren bazı CHP’li alevilerin cumhurbaşkanlığında Muharrem İnce’yi tercih etmeleri…
Misal 4;
Aday gösterilmeyen eski vekillerden bir kaçı dahil, aday adaylarının parti yönetimine olan küskünlükleri, kırgınlıkları, sahada olmasa bile saha gerisinde çalışmalara katılmamaları…
Misal 5;
Milletvekili adaylarının, parti yöneticilerinin seçim sathında ülke genelindeki sorunların dillendirilmesini Muharrem İnce’ye havale edip yerel sorunlarla fazlaca haşır neşir olmaları…İnce’nin yapıcı, uzlaşmacı üslup ve tavrının yerel siyasette uygulanamaması…
Misal 6;
Adaylar ile parti yöneticilerinin Konyaaltı Sahili projesinde, kendi belediye başkanlarını karşılarına alacak ve zorda bırakacak kadar sert söylemlerde bulunmaları… Partililerin sosyal medyadan bu konuda parti içi çekişmeye varacak paylaşımlar yapması… Bu projeyle ilgili eleştirilerine halktan karşılık bulamamaları…
Netice;
Antalya’daki oy oranını, alevilerin desteği ile 5.89’dan, 7.30’a çıkaran HDP’nin kazandığı bir milletvekilliği CHP’nin kurdeleli hediyesidir.
Ak Parti’ye gelince…
Seçimin galibidir, ancak yarıştan birinci çıkmasına rağmen, bir önceki seçime göre yüzde 6.72 oy kaybetmiştir.
Ak Parti eski yüzlerle sahaya çıkmış, aday göstermediği diğer eski yüzleri de sahaya sürmüştür.
Bu bana göre siyaseten yanlıştır.
6.72’lik oy kaybı, içinden bir parti çıkaran MHP’nin yüzde 7.21 kaybı ile kıyaslandığında büyük bir orandır.
Kepez’de Ak Parti’nin kaybı büyüktür.
Bu ilçedeki kürt seçmenin HDP’ye desteği yüzde 2 civarında artmış, İyi Parti de yüzde 13.4’lük gibi bir oranı yakalamıştır.
Sonuçta Ak Parti, bir önceki döneme göre bir milletvekili kaybetmiştir.
Partinin oyu, Erdoğan’ın oyunun çok çok altındadır.
Antalya’da tarikata üye sayısı on binlerle ifade edilen ‘Süleymancılar’ın kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan torunu Mehmet Beyazıt Denizolgun’un oğlu Fatih Süleyman Denizolgun’u İstanbul’dan aday yapıp vekil seçtiren Ak Parti, bu kişilerin tüm yönlendirmelere rağmen Antalya’da beklenen başarıyı elde edememiştir.
Ya Denizolgun ailesi yeteri kadar tarikat üyesine ulaşamamış veya Antalya’daki Süleymancılar, Denizolgun ailesinden ayrı hareket eden tarikat yönetiminin İyi Parti’yi destekleme kararının arkasında durmuşlardır.
Antalya’nın en başarılı siyasi partisi Nizamettin Sağır’ın il başkanlığını yaptığı İyi Parti’dir.
Ülke genelindeki oy oranları yüzde 10 olan İyi Parti’nin Antalya’da 16.9’u yakalamış olması ve ilk seçimde 3 vekil çıkarması büyük başarıdır.
MHP vekil sayısını 2’den bire düşürmüş ancak parti içerisinde özgül ağırlığı olan etkin bir ismi Abdurrahman Başkan’ı Ankara’ya vekil olarak göndermiştir.
Bence Abdurrahman Başkan, kilit parti konumundaki MHP’nin üyesi olarak Antalya için bir AK Partili vekilden daha çok etkin olacaktır.
Ve gelelim bundan sonrasına…
Ak Parti’nin iktidar olduğu her dönem bir veya iki bakan ile kabinede temsil edilen Antalya bu kez devre dışı mı kalacak?..
Yeni sisteme göre vekillerin bakan olması için istifa etmesi gerekiyor.
Türkiye genelinde kritik bir vekil sayısı yakalayan Erdoğan, Antalya’dan herhangi bir vekili istifa ettirip kabineye sokacak mıdır?..
Şimdi tüm gözler kabinede ve bakanlarda olacaktır.
Ayrıca, Ak Parti’nin mecliste çoğunluğu elde etmesi, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığa yeniden seçilmesi, önümüzdeki yerel seçimlerde iktidar partisine mensup adayların ellerini güçlü kılacaktır.
Bu seçimin sonucu, önümüzdeki yerel seçimlerde Ak Parti’li adayların yarışa önde başlamalarının önünü açmıştır.
Artık önümüzde siyaseten iki beklenti vardır.
İlki, bakanlar kuruluna Antalya’dan birilerinin girip girmeyeceği… Girecekse bunların kim veya kimler olacağı…
İkincisi, Mart 2019 seçimlerinde belediye başkanlıklarına kimlerin aday gösterileceği…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|