Antalya İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun görevi nedir Allah aşkına?..
Ankara’dan, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen kararların tastik makamı mı?..
Odun yarıcının ‘Heh’ deyicisi mi?..
Korona kısıtlamaları, yasakları ile ilgili Ankara ne karar alıyorsa, bizim Antalya’daki kurul bir iki gün sonra toplanıyor, aynı yazıyı alıp kendi antetli kağıtlarına koplayayıp ilgili makamlara dağıtıyor.
İlgili makam valilikte, bizlere, bizler de siz okuyuculara, yani halka bilgileri veriyoruz…
Daha önce İçişleri Bakanlığı’nın kararlarını okuyan Antalyalılar, bir kez de Antalya İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı (kopyaladığı) kararları okuyor.
Yani mükerrer oluyor.
Ama durum bu…
Aslında Ankara ne diyor?..
Eyyy valilikler, eyyy hıfzıssıhha kurulları bizi size temel kararları aldık. Çünkü bizim aldığımız kararlar 81 il ile ilgili… Bu sizin anayasanız. Siz isterseniz, il olarak bu çerçeveya bağlı kalarak değişik kararlar alabilirsiniz. Bu kararları genişletebilir, saatleri değiştirebilirsiniz.
Fakat illerdeki bu kurullar ne yapıyor?.. Aman, etliye sütlüye karışmayalım diye aynısını copy paste yapıp ilgili makamlara dağıtıyor.
Ankara boşuna, bu kararları il hıfzıssıhha kurullarına gönderip oradan çıkan kararların uygulanmasını istemiyor. Çünkü, biliyor ki, her ilin kendine özgü durumları var.
Misal; bu hafta sonu gördük…
Koronavirüs sahillerde açık büfe ziyafeti çekiyordu…
Antalya’da, Kaş’tan, Alanya’da kadar ve özellikle de Konyaaltı Sahili ile Alanya plajları iğne atsan yere düşmeyecek durumdaydı…
Güya 65 yaş ve üzerine dışarı çıkmıyor ama plajlar yaşlılarla doluydu…
Arada mesafe yoktu…
Maske dersen, o kadar fotoğrafa baktım, numunelik bir tane bile görmedim.
Niye belli saatlerde bu kadar kalabalık sahiller…
Çünkü, yaşlılara, onları sahile getirenlere diyorsun ki, “Saat 10.00-13.00 arası buradasın. Sonra çek evine git”…
Dolayısıyla 3 saat sahiller ana baba günü oluyor.
Ve, bulaş riski katlanıyor…
Peki, bu durumları Ankara mı bilecek, Antalya mı?..
Bunu Ankara mı engelleyecek, Antalya İl Hıfzıssıhha Kurulu mu?..
Antalya emekli kenti, yaşlı kenti…
Evden çıkmayacaksınız demekle olmuyor.
Antalya’nın havası, bir Erzurum gibi, Sivas gibi, Ankara gibi değil…
Yaz ve kış pırıl pırıl güneşli bir hava var.
Şimdi sen, Antalya’daki bu yaşlılara saat 13.00’de ‘hadi eve gir’ dersen, bulaş riski dışarıdan daha çok olur.
Sen doğu da, iç anadolu da, doğu anadolu da bunu yap… Eyvallah… Ama, Ege’de, Akdeniz’de yapma be kardeşim…
Neymiş, o saatte yaşlılar içeri girip gençler dışarı çıkacakmış.
Tabi ya, gençler ile yaşlılar çocuk parklarında birlikte oynuyor, deniz kenarlarında birlikte kumdan kaleler yapıyorlar, parklardaki banklarda birlikte oturup sohbet ediyorlar ya…
Antalya gibi iklimi olan bir yerde, AVM’leri açık tutanlar, kır bahçeleri, çay bahçeleri, bahçesi olan kafeleri niye kapatırlar anlamış değilim.
Vali bey bunları görmüyor mu?..
Görüpte bu kurulu toplantıya niye çağırmıyor?..
Niye Antalya’ya özgü kuralları uygulatmıyor, saatleri değiştirmiyor?..
İlla Ankara mı dikte ettirecek?..
Sayın vekliller siz niye uyar mıyorsunuz?..
İşiniz sadece bir kanun teklifine parmak kaldırmak mı?..
Hadi sosyal medya deyimiyle dürtün valiyi…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|