Antalya'da savcı-avukat davası

Antalya Savcısı Osman Şanal, gözaltına alınan 9 kişinin tutuklanması için gönderdiği sevk yazısında BDP’yi eleştirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Antalya’da da bu silahlı terör örgütünün genel çağrısına uygun şekilde terör örgütünden ayrı ve bağımsız söylem geliştiremeyen, politika üretemeyen BDP yönetimince halk illegal eylemlere davet edilmiştir. Legal siyasi parti olan BDP’nin halkı illegaliteden uzak tutması gerekirken, buna açık aykırılık oluşturan şekilde halkı illegal olduğu biline biline eylemlere davet etmiş ve silahlı terör örgütü KCK/PKK’nın en yüksek katılımın sağlanması gerektiği genel talimatına uymak için parti olmanın verdiği hak ve yetkileri bu amaçta kullanmaktan çekinmemiştir.”

‘Örgüt üyeliğinden verin’

Şanal, eylemlere katılan 9 kişinin, marş ve sloganlara katılarak terör örgütünün propagandasını yaptıklarını, polise taşla karşılık vererek etkin direnme ve mala zarar verme suçlarını işlediklerini vurguladı.

Ancak suçların çeşitlilik göstermesi nedeniyle terör örgütü üyeliği suçundan işlem yapılmasını talep etti. Mahkeme, bu görüş doğrultusunda 9 kişiyi tutukladı. Avukatlar da Şanal’ın bu ifadelerine “siyasi” olduğu gerekçesiyle itiraz etti. Şanal, bunun üzerine avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Antalya Başsavcılığı da avukatlar hakkında soruşturma başlattı. Şanal, bununla da yetinmeyerek, avukatlar hakkında 60 bin TL tazminat istedi. Dilekçede, avukatların savunma sınırını aşarak kişilik haklarına saldırı niteliğinde sözler sarf ettiği kaydedildi.

‘Siyasi’ itirazları üzmüş

Dilekçede, avukatların şu sözleri tazminat istemine gerekçe gösterildi:

- Münip Ermiş: İddia makamı sevk kendi politik düşüncelerini yansıtan bir metin ile müvekkilimi tutuklamaya sevk etmiştir.

- Güven Özata: Ermiş’in beyanlarına aynen katılıyorum.

- Hüseyin Tarhan: Meslektaşlarımın beyanlarına katılıyorum.

- Doğan Atış: Sayın savcının sevk yazısında politika üretmesi ayrı bir problemdir.

- Vahap Kuzu: Sevk yazısı siyasi bir metindir, yasal bir parti suçlanarak sanıklar sevk edilmiştir.

- Abdullah Sarıca: Meslektaşlarımın beyanlarına katılıyorum. Savcının talebi, politik bir taleptir.

- Tuncay Sönmez: Meslektaşlarımın beyanlarına katılıyorum.

- Zeki Rüzgar: Tutuklamaya sevk yazısını okurken TRT ve Samanyolu TV haberlerini izlemişim gibi hissettim.

- Şengün Bayran: Bu metin hukuki değildir, siyasi bir metindir. Savcı siyasete atılırsa saygı duyarız ancak Meclis’te temsil edilen bir yasal parti aleyhine terör propagandası suçlamasında bulunamaz.

Derin elem ve üzüntü

Şanal’ın avukatı da bu sözlerin müvekkilini derin elyem ve üzüntü duyduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Bu sözler, savcılık makamının tüm gereklerini bugüne kadar eksiksiz ve makamına yaraşır şekilde şerefi ve namusuyla yerine getiren müvekkilin meslektaşları ve yargı camiasında rencide olmasına sebep olmuştur. Yargı makamı mensupları siyasi görüşleri ne olursa olsun bunu gözardı ederek somut olayı kanuna ve hakkaniyete uygun değerlendirerek karar vermeyi ilke edinmişlerdir. Manevi tazminatın bir nebze olsun üzüntüsünü gidereceği kanaatindeyiz.”

ERZURUM’DA ÜNLENDİ

Osman Şanal, Erzurum Özel Yetkili Savcısı’yken, dönemin Erzincan Başsavcısı, CHP milletvekili İlhan Cihaner’i tutuklatması ve makamını araması, bir başka soruşturmada istihbari telefon dinlemelerin delil sayılması talebinde bulunmasıyla gündeme gelmişti. (Milliyet)