Antalya, nesli tehlike altında olan caretta carettaların en önemli yuvalama alanı sahillerine sahip. Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü'nce Türkiye'de belirlenen toplam 22 yuvalama kumsalının 9'u Antalya sahillerinde. Bu kumsallardan bazıları carettalarda olduğu gibi yine nesli tehlike altındaki yeşil deniz kaplumbağalarının da yuvalama alanı.
GÖNÜLLÜ EKİP SAHASI DÖRDE ÇIKIYOR
Antalya sahillerindeki 9 yuvalama alanından üçünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, DKMP 6'ncı Bölge Müdürlüğü ile bağlı birimler, kaymakamlıklar, belediyeler ve bölge sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle oluşturulan gönüllü ekipler çalışma yapıyor. Bu üç bölge Belek, Çıralı ve Patara'da bu sayede koruma ve farkındalık hem yöre halkı hem de yerli ve yabancı turistler açısından artırıldı. Bu sayede, denizle buluşturulan yavru sayısında rekor artış gözlendi. Çıralı'daki ekibin desteğiyle Kumluca Mavikent'teki yuvalama alanında da bu yıldan itibaren Kumluca Kaymakamlığı, belediye, Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası, DKMP, Sınav Koleji ve gönüllü öğretmenlerin desteğiyle benzer bir çalışma başlatılıyor.
BEŞ AY HER GECE NÖBET TUTTULAR
Dünyaca ünlü iki sahilden yan yana Çıralı ve Olimpos'ta carettaların yuvalama alanı kumsalda çadır kurmak, ateş yakmak, eğlence partileri düzenleme, araçla giriş, gece ışıklandırma gibi sorunlara karşı Çıralı Kıyı Koruma Koordinasyon Komisyonu kuruldu. DKMP 6'ncı Bölge Müdürlüğü, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü, Kemer ve Kumluca kaymakamlık ve belediyeleri, beldelerin esnaf ve sivil örgütleri bir araya geldi. 4'ü maaşlı 40 gönüllü, mayıs-ekim ayları arasındaki caretta yumurtlama ve yavruların yumurtadan çıkıp denizle buluşturulması sürecinde her gece nöbet tuttu.
AÇIKTA ÇİFTLEŞMELER GÖRÜLDÜ
Çıralı'da geçen sene ilk yuvanın 29 Nisan'da oluştuğunu belirten Komisyon Başkanı Erdal Elginöz, bu yıl havaların soğuk ve yağmurlu gitmesi nedeniyle hem deniz hem kumun yeterince ısınmadığını, henüz bir anne çıkışı saptanmadığını söyledi. Carettalar çiftleşirken Çıralı'nın hemen açığında görülebildiğini belirten Elginöz, "Bu da yaklaşık en geç bir haftada ilk yuvayı görebileceğimizi gösteriyor. Çünkü çiftleşen carettaları 1 Mayıs'ta gördük, iki hafta içinde çıkması ve yumurtalarını bırakması gerekir. En geç 15 Mayıs'ta ilk yuva oluşur" dedi.
YUVA SAYISI YÜZDE 100 ARTTI
Önceki senelerde yuva sayısının 140'lardan 74'e kadar gerilediği sahilde koruma çalışmaları sonrasında geçen yıl 151 yuva oluştuğunu belirten Elginöz, 7 bin 612 yavru carettanın denizle buluşturulduğunu açıkladı. Elginöz, “Bir önceki yıl 74 yuva vardı, 4 bin 432 yavru denize ulaşmıştı. Geçen yıl ciddi bir çalışma yapıldı ve mevsimin de sıcak olması yuva sayısını yüzde 10-15, koruma çalışmalarımız sayesinde de yüzde 100 artırmış oldu. Bu çok büyük bir rakam. Bu konudaki farkındalığın artmasından ve destekten çok sevinçliyiz" diye konuştu.
DKMP'DEN İŞKURLU KORUMA DESTEĞİ
Maaşlı ve sabaha kadar sahilde nöbet tutan caretta koruma görevlisi sayısının bu yıl DKMP'nin İŞKUR vasıtasıyla verdiği destekle 6'ya çıkartıldığını belirten Elginöz, gönüllü sayısının da 50'nin üzerinde olduğunu, dönüşümlü olarak her gün 20'nin üzerinde gönüllünün sahilde nöbette olacağını kaydetti. İl veya yurtdışından da gönüllüler için DKMP'nin konaklamaları ve eğitim ve tanıtım çalışmaları için bir alan tanımladığını belirten Elginöz, “Bu yıl daha kalabalık bir kadroyla inşallah koruma çalışmalarına devam edeceğiz" dedi.
OLYMPOS'TA 19 YIL SONRA U DÖNÜŞÜ
Sahili daha çok ateş yakma, çadır, araç girişi ve eğlence partilerine maruz kalan 300 metrelik Olympos sahilinde ise 2000 yılı öncesine kadar 17'ye kadar çıkan yuva sayısının sıfıra düştüğünü hatırlatan Elginöz, Çıralı'daki tedbirlerin aynen Olympos sahilinde de uygulandığı geçen yıl ilk defa caretta çıkışlarına şahit olduklarını söyledi. Elginöz, “20'ye yakın U dönüşü tespit ettim. Çıkıyorlar ama kokudan mı artık beğenmiyorlar, yumurta bırakmadan geri döndüler. Bu sene inşallah yuva olacak" dedi.
PATARA'DA YUVA SAYISI 30'DAN 243'E YÜKSELDİ
Kaş ilçesindeki 12 kilometrelik dünyanın en güzel plajları arasında gösterilen Patara Plajı'nda, 2009'dan itibaren Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Kurtuluş Olgun ve ekibinin çalışmalarıyla yuva sayısı ciddi düzeyde artış gösterdi. 1990'lı yıllarda kaplumbağaların yumurta bıraktığı yuva sayısının 30'lara kadar gerilediğini belirten Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, koruma çalışmaları sayesinde 243'e kadar yükseldiğini söyledi.
BAŞARI ORANI YÜZDE 74
Yıllardır yaptıkları çalışmalarla hem yöre halkı hem de tatilcilerin bilinçlendirildiğini belirten Prof. Dr. Olgun, “Geçen yıl 243 yuvada 17 bin 559 yumurtadan yüzde 13'ü insan faktörü veya domuz, tilki, çakal yemesi gibi nedenlerle tahrip edildi. Yavru çıkışı olmayan yumurta sayısı 1177. 12 bin 991'i denize ulaştı. 2010 yılında yüzde 30, bir önceki yıl yüzde 50 olan başarı oranı yüzde 74. Bu çok önemli bir artış" dedi.
AKDENİZ'İN EN BÜYÜĞÜ BELEK
Kundu, Kadriye, Boğazkent ve Denizkent'ten oluşan 30 kilometrelik Akdeniz'in en büyük yuvalama alanı Belek sahilinde ise 20 yıldır Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) ekibi, gönüllü koruma çalışmaları yapıyor. Bu sahillerde de traktör ve ağır iş makineleriyle girilmesi, sahilden belediye dahil kum alınması, otellerin hatalı aydınlatmaları, düğünlerde izinsiz havai fişek kullanımı, şezlong ve şemsiyelerin caretta yuva alanlarını kapatmaları, günübirlik sahilleri kullananların sahili kirletmesi ve araçlarıyla kumsala girmesi gibi pek çok sorun var.
GEÇEN YIL 80 BİN YAVRU DENİZE ULAŞTI
EKAD ekibi bu yıl 40'a yakın gönüllüyle Belek'teki çalışmalarına 15 Mayıs'ta başlayacak ve eylül sonuna kadar sürecek. 1999'daki ilk çalışmalarında 400 yuva tespit ettiklerini açıklayan EKAD Başkanı Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Ali Fuat Canbolat, 2016 yılında bu sayının 2 bin 600'e çıktığını, geçen sene ise 2 bin 100 yuva oluştuğunu söyledi. Bu yuvalardaki 168 bin civarında yumurtadan yaklaşık 80 bin yavru kaplumbağanın denize ulaştırıldığını aktaran Canbolat, “Yuva sayısındaki artışın küresel ısınmadan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Kuzey Afrika'daki popülasyon bizim kıyılarımıza doğru geliyor olabilir" dedi.
EN BÜYÜK SORUN IŞIK
Aksu ve Manavgat Sarısu çayları arasındaki bu sahillerde oteller, konutlar, günübirlik alanlar gibi Türkiye kıyılarında görülebilecek her çeşit faaliyetin mevcut olduğuna dikkati çeken Canbolat, 1999'a göre yuva sayısında 5 kat artış olduğunu, ancak bunun 'kaplumbağaları çok güzel koruduk ve bu noktayla getirdik' anlamı taşımadığını vurguladı. En temel sorunun da ışık kaynakları olduğunu belirten Canbolat, “Ergin bireyler yuva yapmayı pek tercih etmiyor. O nedenle turizm tesislerinin olduğu yerlerde kesinlikle ışık kaynaklarını azaltmamız lazım. Yavrular da denize gitmek yerine tersine gidiyor ve onların da çoğunluğu ölümle sonuçlanıyor" dedi.
BİN YUMURTADAN SADECE 2-3'Ü ERGİNLİĞE ULAŞABİLİYOR
Denize ulaşan yavru sayısı 80 bin dediklerinde 'inanılmaz bir rakam' gibi görüldüğüne dikkat çeken Ali Fuat Canbolat, bu yavruların büyük bölümünün denize ulaştıktan sonra da büyük tehditler yaşadığını ve çok büyük bölümünün yok olduğunu söyledi. Canbolat, “Denize ulaşan 80 bin yavrudan ancak 400-500'ü erişkinliğe ulaşabilir. Çünkü denizlerde yavruların ölüm oranları çok daha yüksek. Bin yumurtadan sadece 2-3'ü erişkinliğe ulaşabiliyor" dedi.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |