Kadavra ithalatını yapan 'Uğur Optik' firmasının genel müdürü Ercan Turgut, ithalatın uzman doktorlar için daha yoğun olmak üzere, tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimleri için kullanıldığını söyledi. Maliyeti yüksek olduğu için şu an pek çok üniversitede kadavra olmadığını ya da yetersiz olduğunu kaydeden Ercan Turgut, mevcut üniversitelerde de kadavraların çok uzun süre kullanıldığını vurguladı. Kadavranın normalde 2 aylık bir kullanım ömrü varken bunların bazen 5 yıla kadar kullanıldığını anlatan Turgut, şöyle dedi:
"Bunlar tabi kadavralıktan çıkmış bir halde. Öğrenciler için az da olsa fayda sağlıyor olabilir, ama tam anlamıyla bir eğitim verilemiyor. Diğer taraftan yeni kadavraların kullanımı daha çok uzman doktorlara sunuluyor. Çünkü onlar yeni bir teknik çıktığı zaman diğer meslektaşlarıyla paylaşmak amacıyla eğitim toplantıları düzenliyor. Bu toplantılarda da kadavra üzerinde cerrahi işlemleri uygulayarak uzman arkadaşlarına konuyu anlatıyorlar."
Kadavranın ABD veya Çin'den alınabildiğini belirten Turgut, çoğunlukla ABD'nin tercih edildiğini söyledi. Turgut, "Çin'den de getirilen kadavralar var, ama sağlık konusunda çok emin olunamadığından ve Çinli kadavraların zayıf ve yağsız olmaları nedeniyle kullanım süreleri daha kısa" dedi.
İTHALAT ÖNCESİ 50'YE YAKIN TEST
Kadavranın ithalatı öncesi birçok sağlık taramasından geçirildiğini dile getiren Ercan Turgut, "Yaklaşık 50 kadar hastalığın testi yapılıyor" dedi.
ABD'de bu işi derneklerin yürüttüğünü aktaran Turgut, bağış alınan kadavralarda çeşitli işlemler yapıldığını, dondurulmuş, taze ya da üniversitelerin talebine göre parça olarak işlemler yapıldığını kaydetti. Bağışçıların çoğunluğunun da bilim adamı olduğunun görüldüğünü belirten Turgut, "Bunun gibi işlemler gerçekleştirildikten sonra ithalatını yapıyoruz. Ancak şu an için tam bir yasal mevzuat yok. Bununla ilgili bir kanun geçti, ancak yönetmeliği henüz hazırlanamadı" dedi.
Kadavra bağışının Türkiye'de de yapılabileceğinden bahseden Ercan Turgut, Türkiye'de bağış kadavranın üniversitede kullanıldığını hiç duymadığını anlattı. Turgut, "Ama diğer taraftan kimsesiz cesetleri kadavra olarak üniversitelerin kullanma şansı var. Bunun için uzun prosedürler gerekiyor. Özellikle devlet üniversitelerinin bazıları bu konuda kimsesiz cesetleri kadavra olarak kullanmak için başvurup, kendi bünyelerine alabiliyor. Ama pek çok üniversite bu yola değil, yurtdışından temin yoluna gidiyor" dedi.
10-20 BİN DOLAR ARASINDA DEĞİŞİYOR
Fiyat olarak da çeşitlilik gösterdiğini belirten Turgut, bütün kadavranın yanı sıra bir diş hekimliği fakültesi veya beyin cerrahisinin sadece kafa kısmını talep ettiğini ve fiyatların yeni, dondurulmuş, kimyasala yatırılmış gibi nedenlerle değiştiğini söyledi. Turgut, "Dernekler kadavralar için 300- 500 dolar gibi bir fiyat belirlemelerine rağmen ithalat sırasındaki işlemler nedeniyle çok fazla masrafı var. Bizim satışımız 10 binle 20 bin dolar arasında değişiyor" dedi.
YENİ TİP KADAVRALAR
Yeni tip denilen plastine kadavraların da ABD, Almanya ve Avusturya'da üretildiğini aktaran Turgut, Türkiye'de bu konuda Ege Üniversitesi'nin çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Bunların fiyatının 70 bin euroya kadar çıktığını belirten Turgut, "Bu kadavralarda vücuttaki kan ve yağ alınarak yerine silikon malzeme enjekte ediliyor. Böylece kadavranın çok daha uzun ömürlü olması sağlanıyor. 40-50, hatta 100 sene kullanılabileceğini söyleyenler var. Türkiye'de de ar-ge çalışmaları var ve belki bir gün biz de kadavra ihracatı yapabiliriz" diye konuştu.
Türkiye'de üniversitelerin kadavrayı en son seçenek olarak satın aldığını anlatan Turgut, "Üniversiteler diğer ihtiyaçlarını daha ön planda tutuyor. Uzun süre aynı kadavrayı kullanıyorlar. O yüzden şu an için Türkiye'de çok büyük bir pazarı yok. İthal edilen kadavranın yıllık 4-5 milyon dolar gibi ticari hacmi var. Yılda 250 kadavranın Türkiye'ye ithal edildiğini sanıyorum. Biz 6 ay önce sektöre girdik. Şu ana kadar ABD'den 3 kadavra ithal ettik" dedi.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)-