MCBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın, Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege denizlerinden topladıkları 50 yosun türünü alzheimer hastalığının direncini azaltmasına yönelik 8 yıl önce incelemeye aldı. İncelemelerin ardından bu yosun sayısını 13'e düşürdüklerini belirten Prof. Dr. Taşkın, gelinen süreci şöyle aktardı:
"Deniz yosunları ve tatlı su yosunları üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bunların içerisinde en önemli olanı tıp ve eczacılara yönelik çalışmalarımızdır. Son zamanlarda artan birçok hastalığa karşı bitki özleri kullanılmaktadır. Özellikle son yıllarda üzerinde çalıştığımız alzheimer hastalığına karşı, bitkilerin ne tür etkileri olabileceğine dair araştırmalar yaptık. Son çalışmalarda ekibimle beraber alzheimer hastalığına neden olan enzimlerin, deniz yosunları tarafından ne şekilde engellenebileceğini araştırdık. Bu çalışma kapsamında 13 deniz yosunu örneğinden elde ettiğimiz özütleri test ettik. Bu testler sonucunda iki örnekte yüksek seviyede alzheimer hastalığına neden olan 'asetilkolinesteraz enzimini' yendiğini, dördünde ise iyi seviyede engellediği tespit ettik. Deniz yosunlarının bu hastalığın tedavisi noktasında ne şekilde etki gösterebileceğine yönelik incelemelerimiz devam etmektedir. Deniz yosunlarından alzheimer hastalığına yönelik yapmakta olduğumuz çalışmalardan ilk olarak olumlu yönde cevaplar aldık."
8 yıllık araştırma sonucunda alzheimer hastalığına iyi geldiğini buldukları iki yosun türünün ismini telif hakkı çalışmalarının da devam etmesi nedeniyle henüz açıklayamadıklarına dikketi çeken Prof. Dr. Taşkın, önümüzdeki süreçte bu yosun türlerinden ilaç yapım evresine geçilebileceğini belirtti.
'HAYVANLAR ÜZERİNDE DENEY YAPILACAK'
Alzheimer hastalığı tedavisi için alınan deniz yosunu örneklerini parazit bankasında inceleyen MCBÜ Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özbilgin de, "Laboratuvar alanında yaptığımız çalışmalar oldukça başarılı geçti. Şimdi sırada deney hayvanları var. Hayvanlar üzerinde deneyeceğiz. Ondan sonra da farklı fazlardaki ilaç çalışmalarını yapmayı planlamaktayız. Ardından etken maddelerin taranmasındaki süreç işleyecek. Hücre içinde çalışmalar yapılacak. Bu etken maddelerin moleküler yapısı, özellikle eczacılar tarafından tespit edilerek de bunun daha bilimsel yolla moleküler düzeyde üretiminin sağlanması da çalışılacak" diye konuştu.
Cemil SEVAL/MANİSA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |