Reza Zerrab'ın tahliyesini değerlendiren Altaylı, Habertürk grubu hakkında çıkan "Alo Fatih"li ses kayıtlarını unutsa da bakın tahliyeleri nasıl eleştirdi:
"Adalet yerini bulsun" diye tahliye edilen "saygın işadamlarımızdan" Reza Zarrab'ın dün bir ses kaydını dinlettiler.
Geçenlerde dinlediğim ses kaydında "İçim acıdı" demiştim ya, bu kez de öyle oldu. 29 yaşındaki dolar milyarderi "saygın işadamı" Reza Zarrab, telefonda "rüşvet işlerini halleden" Rüçhan Bayar isimli adamıyla konuşuyor. Önemli birine verilecek "hediyeden" söz ediyorlar.
Adamı "bir saatten" söz ediyor. Reza Zarrab, söz konusu saatin bir an önce satın alınarak "hediye" edileceği "devlet büyüğüne" ulaştırılmasını emrediyor. Ve dedesinden öğrendiği "veciz bir cümle" ile "hediyenin önden gitmesi" gerektiğini "ders verir gibi" anlatıyor adamına. "Orospu ile memurun bahşişini baştan verin." Zarrab'ın bahsettiği kişi, büyük ihtimalle devletin bir bakanı veya üst düzey bir bürokratı.
Acaba o kişi, her kimse, bu kaydı dinlediğinde ne düşünmüştür. Ne hissetmiştir. Karşısındakinin gözünde ne olduğunu anlamış mıdır!
Devletin her noktasında ve bürokrasinin her kademesinde dün ve bugünden sonra Reza Zarrab'la "muhatap" olacaklar, Zarrab'ın kendilerine ne gözle baktığını ve bunda ne kadar haklı olduğunu öğrenmişler midir! Ama bana sorarsanız Reza Zarrab denilen ve salınmasıyla adaletin yerini bulduğuna inanılan "saygın" işadamı biraz ayıp etmiş.
Orospu dediklerine haksızlık etmiş. Orospu dediği aslında "seks işçisi" ve bahşişi kendi emeği, kendi bedeni üzerinden hak ediyor. Diğerleri gibi sizin, benim çocuklarımızın geleceği üzerinden değil. Diyeceğim o ki, orospu diye aşağıladıkları bunlardan daha namuslu ve daha şereflidir. Çünkü onlar vatanı ve milleti değil, ancak kendilerini satarlar."