Muharrem Atabay, "Sadece oğlumun katillerini istiyorum. Kimin eli, parmağı varsa bu işin içinde, cezalarını çeksin istiyorum" dedi.
Antalya'da 8- 14 Ocak 2018 tarihleri arasında 60 ilden bin 200 sporcunun katılımıyla düzenlenen Türkiye Kick Boks Şampiyonası'na, Kemer Alakuş Çamyuva Kick Boks Okulu adına katılan Alperen Atabay, 12 Ocak'ta çıktığı müsabakada başına aldığı darbe sonucu beyin kanaması geçirdi. Kaldırıldığı hastanede yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Alperen Atabay, 4 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti ve ailesinin oturduğu Kemer ilçesine bağlı Çamyuva Mahallesi'nde toprağa verildi.
2010'da, 9 yaşındayken kick boksa başlayan ve ölümüne kadar olan süreçte katıldığı turnuva ve şampiyonalarda 19 madalya kazanan Alperen Atabay, çevresinde genç yaşına rağmen ağırbaşlı tavırları, hayvan sevgisi ve yardım severliğiyle tanınıyordu.
Atabay ailesinin şikayeti üzerine olayda ihmali olduğu öne sürülen doktor, hakem ve antrenör hakkında dava açıldı.
'EVLAT KAYBETMEK ÇOK ACI BİR ŞEY'
Alperen'in babası Muharrem Atabay, "Olay günü eşimle otelde çalışıyorduk. Bir telefon geldi, antrenörü tarafından, 'Oğlunuz bir kaza geçirdi, acil buraya gelmeniz gerekir' diye söyledi. Biz de eşimle gittik hastaneye. O anda yoğun bakıma almışlardı zaten. Ameliyat yapılmıştı. Kafasına aldığı bir darbe sonucu beyin kanaması geçirdiğini söyledi doktor. Bütün beyin hücreleri ölmüş vaziyetteydi zaten. Ambulans çok geç gelmiş. İlk yardım çok geç ulaşmış. Ambulansla acil bir şekilde kaldırılmamış. Hastaneye çok geç getirilmiş. O yüzden de oğlumuz 4 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra yaşamını yitirdi. Evlat kaybetmek çok acı bir şey. Bugün hala bu acıyı yaşıyor ve hissediyorum" dedi.
Görüntü ve fotoğraflara ulaşamadığını öne süren Atabay, "Bu olay başka ailelerin de başına gelebilirdi. Olay günü sahada olan diğer ailelerden görgü tanığı varsa bize yardımcı olsunlar. Ki duyan ve gören var. Alperen'in pek çok arkadaşı bu sporu yapıyor. Olayı saha içinde görenler var, orada fotoğraf çeken, video çekenler de var. Bu görüntülerin aynı zamanda federasyonun elinde olduğunu da biliyorum. Fotoğrafı da var, kamera kayıtları da var, ama nedense federasyon bunu bize bir türlü ulaştıramıyor ve 'Bizde yok' diyor" diye konuştu.
'KİMİN ELİ, PARMAĞI VARSA CEZALARINI ÇEKSİN'
Olayı görenlerin başta şahitlik yapmak istediklerini, ancak ne olduysa sonradan vazgeçtiklerini anlatan Muharrem Atabay, şöyle konuştu:
"Görgü tanıkları da diyor ki 'biz gördük'. Baştan şahitlik yapmaya kalktılar. Sonra vazgeçtiler. 'Biz yapmıyoruz' dediler. 'Biz böyle bir şey görmedik' diyorlar. Yardım istiyorum açıkçası. Oğlumun katillerini istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum, sadece oğlumun katillerini istiyorum. Kimin eli, parmağı varsa bu işin içinde cezalarını çeksin istiyorum. Acım büyük. Çok çok büyük. İki yıl oldu hemen hemen. Ben bu acıyı hala yaşıyorum içimde. Yetkililerden yardım istiyorum. Bunu istemek herhalde bir babanın hakkıdır. 18 yaşında bir genci kaybettim."
'ODASI HİÇ BOZULMADI'
Alperen'in annesi Ceylan Atabay (40) ise gözyaşları içinde, "Söyleyecek söz bulamıyorum. Ailelerden yardım bekliyorum. Olayı gören şahitlerin bana şahitlik yapmasını bekliyorum. Başka diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Odası hiç bozulmadı ve kimse girmiyor" dedi.
'ALPEREN'İN EMANETİ'
Ceylan Atabay ayrıca oğlunun hayvan sevgisini de evde 12 yıldır baktıkları kediyle anlattı. Ceylan Atabay, 'Mina' adını verdikleri kedilerinin yanında durarak, "12 yıl oluyor. Geldiğinde 1 yaşındaydı. Alperen okuldan gelince onu karşılardı. Alperen uyanıp okula giderken de yola kadar götürür, geri gelirdi eve. Çok seviyordu kediyi ve kedi de onu çok seviyordu. Hala biz kedimize bakıyoruz evimizde. Alperen'in emaneti o da bize" diye konuştu.
'OLAYI GÖRÜP DE SÖYLEMEK İSTEMEYEN ÇOK KİŞİ VAR'
Alperen'den ablası Ceren Atabay (23) ise şunları söyledi:
"Aramızda 2.5 yaş vardı Alperen ile yani çocukluğumuz beraber geçti sayılır. Her şeyi beraber yapıyorduk. Beraber yiyip, beraber içiyor, beraber geziyorduk. Aynı odada beraber uyuyorduk. Alperen'in vefatından sonra bu odaya fazla giremiyorum. Girdikçe onu hatırlıyorum. Aynı yerde uyuyorduk. Onun yatağının yan tarafında benim yatağım var. Alperen'in vefatından sonra nadiren, yani işim olmadığı sürece çok nadir giriyorum. Çünkü Alperen'i hatırlatıyor. Bütün eşyaları burada, her şeyi burada. Benim ve ailemin isteği, arkadaşlarının şahitlik yapmaları. Çünkü olayı görüp de söylemek istemeyen çok kişi var. Bunları talep ediyoruz. Gerek savcılık, gerek federasyon, gerekse arkadaşları aileleri tarafından baskı gören arkadaşları var. Alperen için şahitlik yapmak istemiyorlar. Benim o ailelerden ricam, ailemin de ricası ufacık bir kelime bile yeterli şu anda bizim mahkeme sürecimiz için. Gelip bir kelime bile söyleseler bize yeterli. Tek isteğimiz bu ailelerden ve federasyon ile savcılıktan."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |