2011’de Alevi hak ihlali raporu hazırlamak Türkiye adına ayıplı bir durumdur!
Değerli Basın Mensupları,
Türkiye’de hem birey hem topluluk hakları sürekli ihlal edilen, özel sektörde veya kamuda açık bir ayrımcılığa uğrayan Alevilerin maruz kaldıkları sorunların çözümü için demokratik bir mücadele veren Alevi Bektaşi Federasyonu, yeni bir uygulama başlatıyor…
Alevi hak ihlallerine karşı “aleviRAPOR” başlıklı bir hak ihlali raporu yayınlamaya başlıyor!
Alevilerin kimliklerini özgürce ifade ve beyan edebilmeleri, sahip oldukları kimliklerine uygun yaşamaları ve Aleviliklerinden dolayı ayrımcılığa uğramamaları için yıllardır mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin, Türkiye’de gerçek anlamda demokrasinin gelişmesi, gerçek anlamda bir laiklik uygulaması için önemli olduğuna inanıyoruz. Eğer ülkemizde demokrasi bugün tam anlamıyla yerleşememiş ise bunun en temel nedenlerinden birisi başta Aleviler olmak üzere, farklı inançların ve kültürlerin önüne konan sistematik engellerdir. Bu engeller bir zihniyet mesesine dönüşmüştür ve bu zihniyet Aleviliğin asimile edilmesi gereken bir inanç olarak görmüş, bu nedenle de Aleviler genellikle güvenlik konseptleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Oysa, artık bilinen evrensel bir kural vardır: İnsan, haklarıyla vardır ve bu haklar tartışılamaz, müzakereye açılamaz!
Alevilerin hakları ne yazık ki bu ülkede hep tartışma konusu oldu. Alevilik, bir inanç olarak kabul edilmedi, ret ve inkar politikalarıyla yok edilmek istendi ve en doğal hakları müzakereye açıldı. Örneğin, AKP’nin Alevi Açılımı toplantılarından sonra yayınlanan Nihai Rapor’un 25. sayfasında müzakere sürecinin tarafları “Aleviler, Sünniler ve devlet” şeklinde takdim edildi. Alevilerin kimlik sorunlarının çözümü, Sünni kitlenin insafına, hoşgörüsüne, inayetine bırakıldı.
Değerli basın mensupları,
Bugüne kadar, Alevilerin uğradığı ayrımcılıklar ve baskı politikaları, Alevilerle ilgili oluşturulan önyargı örnekleri sistematik bir değerlendirmeye tabi tutulmamıştı. Ancak geldiğimiz noktada, Alevilerle ilgili hak ihlallerini, kin ve nefret söylemlerini düzenli şekilde kamuoyu ile paylaşma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Çünkü, Alevilerle ilgili önyargı, kin ve nefret söylemi, haklarının ihlali Sünni reflekslerle çerçevelendirilirdi, şimdi bu yaklaşıma siyasal bir boyut eklendi. Alevilerin orduyu ve yargıyı ele geçirdikleri, derin devlet yapılanmalarının kadrolarını oluşturduğuna dair haksız, insafsız, hiçbir mantık ve izanla açıklanamayacak saçma sapan düşünceler, bu siyasal lincin örnekleridir.
Alevi Bektaşi Federasyonu, artık Alevilerin uğradığı ihlaller, kin ve nefret söylemini deşifre edecek bir çalışmayı gerçekleştirecek. 3 ayda bir hazırlayacağımız ve sizlerle paylaşacağımız raporla, Alevilerin ülkemizde karşılaştıkları eşitsiz ilişkileri ortaya koyacağız ve bu eşitsizliğin nasıl bir köklü zihniyetin ürünü olduğunu, sistematikleştiğini, iktidar ilişkilerinden beslenerek güç aldığını gözler önüne sereceğiz. Almanca, İngilizce ve Fransızca’ya da çevrilecek olan “aleviRAPOR”u, insan hakları alanında faaliyet gösteren kişi ve kurumlara, valiliklere, medya kuruluşlarına, özellikle Avrupa ve Amerika’da bulunan insan hakları kurumlarına, Avrupa Parlamentosu’nun milletvekillerine, büyükelçiliklere, toplumun kanaat önderlerine, siyasi partilere, sivil toplum örgütlerine, aydın ve sanatçılara yollayacağız. Raporumuz, federasyonumuza bildirilen ya da kamuoyuna yansıyan ihlallerden doğruluk derecesi saptanan örnekleri içerecek, kuşku derecesi yüksek vakalar dikkate alınmayacaktır.
Türkiye’nin en ücra köşesinde bile olsa bize bildirilen ya da bizim bildiğimiz ihlalleri takip edeceğiz ve kamuoyuna yansıtacağız.
Bir çağrımız da Alevi ve demokrat kamuoyuna…
Alevilere karşı eşitsizlik ve ayrımcılık temelinde yapılan hak ihlallerini, nefret suçlarını kaynak göstererek bize gönderiniz. Size ve çevrenize yapılan haksızlıkları sineye çekmeyin ve deşifre edin, kimliğinize, onurunuza sahip çıkın. Kurum olarak bizler yanınızda olacağız.
Değerli basın mensupları;
Alevilerle ilgili bir ihlal raporu hazırlamak durumunda kalmak ve bunu kamuoyu ile paylaşmak Türkiye adına ayıplı bir durumdur. Bu rapor, demokrasi adına Türkiye’nin utancıdır. Keşke, böyle bir ihtiyacı hissetmeseydik.
Hiçbir inanca ve kültüre hak ihlalinin olmadığı güzel günler dileğiyle…
Selahattin Özel, ABF Genel Başkanı
Ankara, 22 Temmuz 2011