ANTALYA Milletvekili Mustafa Akaydın, 'Halk Kart' nedeniyle ortaya atılan iddialara cevap verdiği basın toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'e "O tabelaların başına sırıtan resimler koymakla bir yere gidilmez. Tıbbi dilde buna karizma sapkınlığı, narsisizm diyorlar. Antalyalılar o sırıtan resimlere bakıp dalga geçiyor" dedi.
'KAVGA ETMEK İSTEMİYORUM'
Akaydın açıklamalarına, “Hiçbir şekilde kavga etmek istemiyorum. Türkiye'nin içinde bulunduğu şu ortamda gerek Ankara'da gerek Antalya'da kavganın kimseye yarar getirmeyeceğini ve üslubun iyi seçilmesi gerektiğini düşünüyorum" sözleriyle başladı. Hatta bu nedenle dün akşam hazırlandığı konuşmasındaki üslubunu da olabildiğince yumuşatmaya çalıştığını aktaran Akaydın, “Mühim olan Antalya kazansın. İyi yapılanları da alkışlayalım" dedi. Ancak Başkan Türel'in hem kendisine hem il başkanı Esen'e yönelik ciddi sataşmaları bulunduğunu kaydeden Akaydın, söz konusu açıklamaların önemli bir bölümünün de yalandan ibaret olduğunu iddia etti.
'YIKIM VE KIYIM' DÖNEMİ
Türel'in 2 yıllık icraatlarını 'kıyım ve yıkım' icraatları olarak nitelendiren Akaydın, kendi döneminde açılan Behlül Dal Sinema Müzesi'nin yıkıldığını, Büyükşehir kaynaklarıyla yapılan öğrenci yurdunun TÜRGEV'e bağışlandığını, bitki üretim tesislerinin kapatıldığını, üniversite öğrencilerine dağıtılan çorbanın kesildiğini, demir döküm tesisinin kapatıldığını, sanayide çıraklara ve kalfalara verilen kahvaltının kesildiğini, Kaleiçi'nde yapılan kültürevinin yok edildiğini, öğrencilere artık süt dağıtılmadığını, ANSAN ve ÇYDD'yi yok etmeye çalıştığını savundu. Türel'e “Yıkımcı bir belediye başkanı olarak tarihe geçtin" diye seslenen Akaydın, diğer tarafta Büyükşehir'de binlerce işçinin ve emekçinin ya işinden edildiğini ya da sürgüne maruz bırakıldığını kaydetti.
Akaydın, Büyükşehir Belediyesi'ni 4 bin 500 işçiyle devraldığını ve 6 bin 948 işçiyle teslim ettiğini belirterek, “18 Ocak 2016 tarihi itibariyle Büyükşehir'de 9 bin 860 kişi çalışıyor. Hem işten çıkardın hem de personel sayısını artırdın. Yalan söyledin, halkı kandırdın. Eğer ben belediyeyi fazla işçi çalıştırarak zarara soktuysam, ki o maaşlar annelerinin ak sütü helal olsun, sen niye artırdın? Niye, çünkü Ak trollere iş lazım" dedi.
“BENİM FİRMAM"
Toplantıda kendi belediye başkanlığı döneminde Antalya'da toplu ulaşım araçlarında uygulanan elektronik ücret toplama sistemi, Halk Kart nedeniyle yöneltilen eleştirilere cevap veren Akaydın, ihale sürecinden başlayarak Halk Kart sisteminin şeffaf, dürüst ve berrak bir uygulama olduğunu savundu. Türel'in belediye başkanlığının ilk döneminde uyguladığı kart sisteminden çok daha ileri teknolojiye sahip bir ücret toplama sistemini Antalya'da hayata geçirdiklerini savunan Akaydın, sistemin Antalya maliyetinin de çok daha düşük olduğunu söyledi. Akaydın, “Birisi, sistemi işletmesinden dolayı KDV hariç yüzde 9 alıyordu, benim firmam KDV hariç yüzde 5 komisyon alıyordu" dedi.
AVUKATIN FİRMAYLA YAĞLI BALLI TOPLANTILARDA
Akaydın, hakkındaki iddialar karşısında şunları söyledi:
“Sonuç olarak bir firmayla 22.5 aydır çalışıyorsunuz. Önce bir kayyuma, sonra tahkime gidildi. Sonra da durup dururken 'Firma buharlaştı' de. Niye buharlaştırdın kardeşim? Hala tahkimdesiniz ve bildiğim kadarıyla senin avukatınla bu firma arasında yağlı ballı, pastalı çaylı toplantılar düzenleniyor. Muhtemelen sen de bu toplantılara katılıyorsun. Bu firmayla anlaşmanın feshedilmesi bile çok ciddi kamu zararı. Sözleşme hükümlerine göre 3 yıl daha sistem çalışmaya devam etse tüm teknolojik altyapı Büyükşehir Belediyesi'ne kalacaktı. Sistemde aksayan bir şey yoktu, sistem çalışıyordu."
'YARGILANDIM AKLANDIM'
Akaydın, kendisinin bu ihale nedeniyle yargılandığını ve aklandığını, İçişleri Bakanlığı müfettiş soruşmasıyla başlayan ve Danıştay'da sonuçlanan bir süreç yaşadığını ve son kararda Danıştay 1'inci Dairesi'nin ihalenin şeffaf olduğuna hükmettiğini aktardı. Konunun ayrıca başka bir iddia kapsamında yine İçişleri Bakanlığı müfettişlerince incelendiğini ve Ekim ayında bir rapor tanzim edildiğini belirten Akaydın, “Bu rapor Büyükşehir'de var. Diyor ki, 'Belediye başkanı ve onun avukatı bu işlerde hiçbir hukuki sorumlulukları yoktur.' Ama Menderes Türel bunları açıklamaz" iddiasında bulundu.
YENİ FİRMAYLA İLİŞKİLERİNİ GİZLİYORLAR
Halk Kart'ın sürekli gündemde tutulmak istendiğini, bunun da Büyükşehir Belediyesi ve yeni kart sistemini kuran firmayla ilişkinin örtbas edilmesi için yapıldığı iddiasında bulunan Akaydın, “Antalya'nın cebinden Kent Kart'a ne vereceksin? Belediye şirketi Ulaşım AŞ, ihalesiz bir şekilde firmaya verdin, bu ciddi bir suçtur" dedi. Akaydın, firmanın ayrı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleleri nedeniyle ihale yasaklısı durumunda olduğunu söyledi.
'EY MENDERES TÜREL'
Türel'e yönelik eleştirilerine, “Ey Menderes Türel, 2 yıllık belediye başkanlığın döneminde ne yaptın?" diyerek devam eden Akaydın, Türel'in Karayolları yatırımlarını kendi hesabına yazmaktan başka hiçbir iş yapmadığını savundu. Akaydın, şöyle konuştu:
“Mevlana Kavşağı, bozduğun yeri düzelteceğim diye şehrin görüntüsün bozdun. Şehir suçu işledin. Şehircilik bir kültürdür. Türel, bu kültüre ihanet etmiştir. Tabela üretmekle bir yere gidilmez. O tabelaların başına sırıtan resimler koymakla da bir yere gidilmez. Tıbbi dilde buna karizma sapkınlığı diyorlar. Diğer bir dille narsisizm diyorlar. 'Kendi kendini sevmek' demek. Ben biliyorum, Antalyalılar o sırıtan resimlere bakıp dalga geçiyor, Menderes Türel'le. Yapma bunları arkadaş. Kimse senin o suratındaki ifadeyi görmek istemiyor."
BÜYÜKŞEHİR: ANTALYA KART ANTALYA HALKININDIR
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, Milletvekili Mustafa Akaydın'ın Antalya Kart konusunda yaptığı açıklamaların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Antalya Kart'ın Antalya halkının olduğu kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
"Antalyalının, halkın malıdır. Eskiden olduğu gibi dışarıdan bir şirkete ihale edilmemiştir. Yasaya aykırı ihale yapıp bu milleti A-Kent firmasına muhatap edenler yargıdan tokat gibi ihalenin yasaya aykırı nedeniyle iptal kararını ellerine almışlar, yine de bu kararı uygulamayarak yasayı bir kez daha çiğnemişlerdir. Yine bu yasaya aykırı ihale nedeniyle sorumlular ağır cezada yargılanıyor. Adaletin eline düştüler. Akaydın meclise gitti dokulmazlık zırhına büründü, şimdi atıp tutuyor. Eski Halkkart belasını biz feshetmedik, mahkeme feshetmiş. Kararı uygulamamışlar ve işi tasfiye etmemişler. Şimdi tahkim yoluna gidildi ve kanunun gerekleri uygulanıyor. Bu defa işi dışardan bir firmaya vermedik. Belediye olarak kendimiz, şirketimiz eliyle sistemi kurduk. Artık Antalya halkı bir daha kart iptali ve değişiklik yaşamayacak. Sistem halkın maldır."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -