Akaydın, “Türel'le benim kişisel hesabım ayrı, Antalya'nın çıkarları için benden destek istiyorsa o ayrı. Hakkımda söylediklerini, ortaya attığı iddiaları Antalya için kapatırım" diye konuştu.
Ankara'nın sıcak gündemine Antalya molası veren Mustafa Akaydın, DHA'ya koalisyon pazarlıkları, erken seçim üzerine değerlendirmelerde bulundu, meclisteki ilk ayını anlattı, yaklaşın örgüt seçimlerinde ne yapacağını aktardı.
GÖNLÜNDE YATAN BAKANLIK HANGİSİ?
Akaydın, erken seçimi çok olası görmediğini söyledi, Ak Parti ve CHP koalisyonunun diğer seçenekler içinde daha olası olduğunun altını çizdi. Bu gündem içinde Antalya'da parti çevrelerinde kendisinin olası bakanlığının tartışıldığının hatırlatılması üzerine Akaydın, gönlünde Milli Eğitim Bakanlığı'nın yattığını saklamadı. Akaydın, şöyle konuştu:
“Benim özel bir gayretim yok. Bana da yakışmaz. Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı görevleri üzerime düşerse kaçmam. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'na talip olurum. Ama hiçbir şekilde kulis yapmam. Ülkenin geleceğini şekillendirmede çok önemli bir bakanlık ve son 13 yılda çok önemli erozyona uğradı. Bu anlayış içinde şevkle talip olacağım bir görev."
'ANKARA'DA BEKLEDİĞİMİ BULAMADIM'
Akaydın, milletvekilliğinde henüz ilk ayını geride bırakırken Ankara'da beklediğini çok bulamadığını söyledi. Ancak partisinin meclis grubunun umut verici olduğunu dile getiren Akaydın, yaş ortalamasının düştüğü, kadın milletvekili ortalamasının arttığı bir gruba sahip olduklarının altını çizdi. Ancak Akaydın, kendisi için daha önemli bir başka özelliği, “Daha da önemlisi özgüveni yüksek milletvekilleri var. Genç yaşlarına rağmen uzun yıllar siyaset yapmışlar ve geçmişe de, önseçim yapılmayan, partinin vesayet altında olduğu döneme de öfkeleri var" sözleriyle anlattı.
'MESANESİ ŞİŞEN DE ARIYOR'
Mecliste emekli diplomat, CHP eski Milletvekili Osman Korutürk'ün danışman ekibiyle çalışan ve Ankara'nın protokolüne, alışkanlıklarına henüz alışırken binlerce seçmenin farklı taleplerle kendisine ulaştığını kaydeden Akaydın, “Ağırlıklı olarak da sağlık alanından" dedi. Taleplerin daha çok doktor tavsiyesi, o doktorla iletişimi kurmak veya cenaze, hasta nakline ilişkin olduğunu belirten Akaydın, “Değişik türde işler. Daha 2 gün önce, doktorunu bulup ameliyatını yaptırdığımız bir hastamız, hastanede yatarken mesanesi şişmiş. Gece 02.30'da beni arıyor. Hastaneyi, doktorları arıyorsun, hemşirelere ulaşıyorsun, sabaha kadar onunla uğraşıyorsun" diye konuştu.
MECLİS BAŞKANLIK SEÇİMLERİ
Mecliste 24 Haziran'daki yemin töreninin ardından en önemli sınavlardan birini meclis başkanlığı seçimlerinde veren Akaydın, partisinin adayı, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kaybetmesine parti olarak üzüldüğünü söyledi. Partisinin o seçimi mutlaka kazanmış olması gerektiğini dile getiren Akaydın, Baykal'ın eski genel başkan olmasından kaynaklanan bir durumu olduğunun altını çizdi, “Grup çok serbest davranmadı. Davransaydı Baykal aday olamazdı" dedi. Ancak süreçte MHP'nin de ayıplı bir parti konumuna düştüğünü savunan Akaydın, “Mecliste destek vermeyeceklerine ilişkin şüphem oldu ancak sıradan bir vatandaş olsam beklerdim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP, MHP'li bir adaya destek verdi bu kez de centilmenlik gereği destek vermesi gerekirdi" diye konuştu.
NİYE ÜNİVERSİTEDEN BAŞLADI
Mecliste milletvekillerinin hükümeti denetlemede en çok başvurduğu yöntem olan soru önergelerine Akdeniz Üniversitesi'yle başlayan Akaydın, “Neden Büyükşehir Belediyesi değil?" sorusuna “Vermeme vakit bırakmadılar" diye karşılık verdi. Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara'nın kendisinden önce Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan sürgünlere ilişkin önerge verdiğini aktaran Akaydın, şunları söyledi:
“Şunu belirtmekte fayda var, Genel Başkan Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki, 'Lütfen sürekli soru önergesi vermeyin. Çoğuna hükümet cevap vermez, birçoğunda da çakışırsınız. Kafadan basın toplantısı yapmayın. Grup disiplini içinde hareket edin.' Belediye sürgünlerini etik olarak benim vermem lazımdı ama araştırma önergesi için hazırlık yapıyorum."
YAPMAM GEREKEN VARSA YAPARIM
Mustafa Akaydın, 2011 genel seçimlerinden sonra belediye başkanı olarak Antalya'nın 14 milletvekiline bir mektup kaleme aldığının hatırlatılması ve “Benzer bir mektup şimdi Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'den gelse ne yaparsınız?" sorusuna tereddüt etmeden “İlgilenirim" diye karşılık verdi. Akaydın, “Yapmam gereken bir şey varsa sonuna kadar iyi niyetle yaparım. Türel'le benim kişisel hesabım ayrı, Antalya'nın çıkarları için benden destek istiyorsa o ayrı. Hakkımda söylediklerini, ortaya attığı iddiaları Antalya için kapatırım" diye konuştu.
DENGEYİ TUTTURAMADIK
Başkan Akaydın, partisinin Antalya'da seçim dönemi merkezinde başlayan danışma kurullarına ilişkin yaptığı değerlendirmede ise CHP Genel Merkezi'nin örgütlere en az para gönderdiği bir dönemi yaşadıklarını söyledi. Partiye gelen paranın milletvekili aday aday adaylarının adaylık başvurusunda yatırdığı para kadar (430 bin lira) olduğunu belirten Akaydın, mali yönden zayıf olduklarını söyledi. Seçim süreci sorumluluğunun seçim komitesine ait olduğunu, bir aday olarak komite ne diyorsa onu yaptıklarını belirten Akaydın, “Onlarla kavga da etmedim. Yalnız 'Bu dönemde iktidarı hedef alan açıklamalar yapmayın, siz sadece projeleri anlatın' denildi. İlk defa bu kadar proje anlatıldı ama halk rakibe vurmaktan hoşlanıyor. Ancak böyle kahvehaneler doluyor" diye konuştu. Ancak bu durumda bir ikilimle baş başa kaldıklarını belirten Akaydın, “Tersi yapıldığında da eleştiri olarak 'CHP'nin projesi nedir?' deniyordu. Bu sefer sadece projeyle kampanya yapalım dedik, yine eleştiri alıyoruz" dedi.
SEVDİĞİMİZ İNSANLAR VARDIR
Bu eksende devam eden danışma kurullarının çok verimli olmasa bile gerekli olduğunu belirten Akaydın, Gazipaşa'da yapılan son Danışma Kurulu'nda bu toplantıların barışma kurulu olması çağrısı yaptığını söyledi. Akaydın, bir soru üzerine özellikle Kepez İlçe Danışma Kurulu'nda CHP'li belediyeleri hedef alan bir eleştiri içine girmediğini belirterek, “Belediye başkanlıklarını kazandığımız bazı yerlerde ikinci parti çıkmışız. Birinci çıktığımız yerlerde de oy düşüşü var. Bunun sebebi ne? Bunu bulabilmek için bu konuşmaları yapıyorum" dedi.
Akaydın, CHP'de örgüt seçimleri için takvim açıklanırken kendisinin bu sürece dahil olmayacağını söyledi. Partinin halk tarafından seçilmiş isimlerin ister belediye başkanı ister milletvekili olsun örgüt seçimlerine dahil olmaması gerektiğini savunan Akaydın, şunları söyledi:
“Tabi sevdiğimiz insanlar vardır. Parti tabanı da bunu algılar. Öyle ilçe başkanı vardı ki, önseçimde taraf oldu. Öyle parti yöneticisi vardı ki adaylardan birinin aracını kullandı. Etik değil. O zaman o görevden ayrılacaksın. Böyleyken de Akaydın'a yakın diye Muratpaşa İlçe Kadın Kolları Başkanını görevden aldı. Bu ne perhiz ne lahana turşusu."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -