Ak Parti'de aradığım kahramanlar bakın nerede çıktı?

Eylül ayında, bu köşede, balıkçıların elinden alınmaya çalışılan Antalya Balıkçı Barınağı’nın bazı sermaye gruplarının iştahını kabarttığını yazmış, “Buna dur diyecek, Ak Partili kahraman bir vekil aranıyor” demiştim.

Eylül ayı geçti gitti ama Ak Partili vekillerden biri de çıkıp, “Aradığın o kahraman benim” diyemedi.

Belki de birileri dedirtmediler.

Halbuki, o vekiller içerisinde yüreği balıkçılardan tarafa atanlar olduğunu, gidip dertlerini dinlediğini de biliyorum.

Bakın ekim ayı da yarın bitiyor.

Ak Partili 6 vekil hala çağrıma karşı sus pus…

Ben limanı kurtaracak kahramanı Ak Partili vekillerin içinde ararken, 3 hakim çıktı, “Biz buradayız” dedi.

Helal olsun…

Neden helal olsun dediğimi yazmadan önce, meseleyi bilmeyenlere kısa bir hatırlatma yapayım.

11 Eylül 2023’deki yazımda, Antalya Balıkçı Barınağı’nın balıkçılardan alınıp bazı para babalarına verileceğine ilişkin ortalıkta dolaşan iddiaları yazmıştım.

Sıçan Adası’nın tam karşısına denk gelen Antalya Balıkçı Barınağı’na bizzat gidip balıkçılarla görüşmüştüm.

2019 yılında, kanunen 10 yıllığına Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi ile Yeşil Antalya Su Ürünleri Kooperatifi’ne verilen balıkçı barınağı sözleşme bitmeden ellerinden alınmak isteniyordu.

Açıkça, 150 balıkçıdan teknelerini, ağlarını alıp 15 gün içinde bu limandan meçhule gitmeleri isteniyordu.

Bürokrasi cezalarını kesmişti.

Emir emirdi ve resmi yazılar da valilik kanalıyla yazılmış, balıkçılara tebliğ edilmişti.

Zaman balıkçıların aleyhine işliyordu.

İktidar partisinin ilçe ve il yönetimi, balıkçıların şikayetlerini duymazdan gelip kulaklarının üzerine yatmış, Ankara bürokrasisinin kapıları kooperatif başkanlarının yüzlerine kapatılmıştı.

Ve işte ben o gün çıkıp,  “Ak Partili kahraman bir vekil aranıyor” diye bir yazı kaleme almış, hem onlardan, hem de buranın devlet adına sahibi olan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkililerinden balıkçıların derdine derman olmalarını istemiştim.

Dediğim gibi hepsi de sus pus oldular, yer yarıldı da sanki içine girdiler.

Anlaşıldı ki seçilmiş siyasi irade, atanmış bürokratların kararına boyun eğmişti.

Bırakın vekilleri, Ak Partili biri çıkıp da, “Sözleşmeye göre daha bunların 6 yılı var. Balıkçıları bürokrasiye yedirmeyiz, limanı da birilerinin kabaran iştahlarına yem etmeyiz” demediler.

Rahmetli Süleyman Demirel’in unutulmaz bir sözü vardır;

“Demokrasilerde çare tükenmez”…

Ve, öyle de oldu…

Balıkçılara, “Derhal barınaktan çıkın” diyen bürokrasiye, bu karara sessiz kalarak bir anlamda destek veren siyasi otoriteye hakimler, “Durun” dedi.

Ben kahramanları vekillerin içinde ararken, hakimler adliyeden ses verdi.

Helal olsun…

Balıkçı kooperatiflerinin açtığı yürütmeyi durdurma kararına Antalya 4. Sulh Mahkemesi’nin verdiği “Ret” kararını, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi bozdu.

Bu istinaf kararının altına 2’si kadın, 3 hakim imza attı.

Balıkçı barınağı, Antalya halkının balık ihtiyacını karşılamaya devam edecek.

Balıkçıların iddia ettiği gibi, “Balıkçı barınağı boşalırsa buraya çökeriz” diye aklından geçirenler olduysa, işte onların hevesleri de şimdilik kursaklarında kaldı.

Haaa bu arada, yeri gelmişken bir notu aktarayım.

Ben ilk yazıyı kaleme aldığımda, balıkçı barınağının bağlı olduğu Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün İl Müdürü Gökhan Karaca’ydı.

İşte ona kötü bir haberim var.

Kendisini o yazıda, balıkçılara sahip çıkmamakla itham etmiş, barınağa göz dikenler arasında adı geçen bir balık çiftliği yöneticisiyle arasının sıkı fıkı olduğu iddiasını gündeme getirmiştim.

Bir de balıkçılar arasındaki dedikoduyu bu köşeden şu satırlarla aktarmıştım:

“Sayın Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Gökhan Karaca, sizin iddia edildiği gibi öyle üç-beş kasa avanta balığa ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum.”

O yazımdan hemen sonra, Kırklareli’ne tayini çıkan Karaca, Antalya’dan gitmeden önce hakkımda savcılığa başvurmuş, “Görevimi kötüye kullandığım, hatta açıkça rüşvet aldığım iddia edilmiştir” diye benden şikayetçi olmuş.

Ortada fol yok, yumurta yokken, yazının tek bir satırında rüşvetin ‘R’ si bile geçmezken, “Bana rüşvetçi dedi” diye şikayetçi olan bir bürokratı da böylece görmüş olduk…

Pes yani…

Allah’tan bu memlekette, hakkaniyet sahibi, sağ duyulu hakimler kadar, işini iyi bilen savcılar da var ki, bu şikayeti, “Kovuşturmaya gerek yok” diye reddetmiş.

Yaşasın cumhuriyet, yaşasın adalet…

DURSUN GÜNDOĞDU'NUN, "AK PARTİLİ KAHRAMAN BİR VEKİL ARANIYOR" YAZISI İÇİN TIKLAYIN