Değerli parti yöneticilerim, değerli belediye başkanlarım, değerli muhtarlarım, değerli sivil toplum örgütü temsilcilerim, değerli basın mensupları,Cumhuriyet Halk Partisinin değerli üyeleri,sevgili gençler,hanımefendiler beyefendiler, saygıdeğer konuklar, Burdur’umun güzel insanları hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
Evet… yine hepimiz buradayız. Bir kez daha büyük sınava hazırlanmak için yarışıyoruz. Bu yarışın sebebi de parti içi demokrasiyi sağlamak amacı ile, bütün üyelerimizin söz sahibi olacağı bir ön seçimin gerçekleştirilmesidir. Adaylığımın kaynağı ön seçimdir. Bugün sizlere verilen yetkiyle buradayım. Sağlıklı bir ön seçim dönemi geçirmemiz için biz adaylara önemli görevler düşmektedir. Bu sürenin sonunda tek vücut olabilmemiz için, kırıp dökmeden bu süreci atlatmaya çalışmalıyız. Ben kendi adıma gerekeni yapmaya özen gösteriyorum. Aday olduğum takdirde, yıllardır özlemini duyduğumuz, ön seçimden çıkan meclis üyeleri arkadaşlarımla beraber çalışmaya hazırım. Bunun içindir ki hiç kimseye meclis üyeliği konusunda teklif de bulunup da söz vermedim. Bu konudaki düşüncelerimi açıklamam için bir örnek vermeme müsaade edin. Gezi parkı direnişi ile başlayıp tüm Türkiye’de yaşanan baskıcı uygulamanın şehrimizdeki uzantısı olan, gazi caddesi ağaç kesimi esnasında verdiğimiz mücadelede nasıl tek vücut olduysak, bundan sonraki olaylarda da aynı tutumu inatla sergileyebilmeliyiz. Arkadaşlar, BİZ HEP BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ sloganını benimsemeliyiz. Dün nasıl başardıysak yarında hep birlikte başaracağız. Unutmamalıyız ki BİZ BİRLİKTEYİZ SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ. Değerli arkadaşlarım çok küçük yaşta babasız kaldım. Çocukluğum ve gençlik yıllarım çok mücadeleli geçti kendimi bildim bileli sol görüş içinde oldum. Öğrenciliğim esnasında yaşadığım deneyimler memleketime sahip çıkma içgüdümü geliştirdi. Tahsil hayatımı tamamladığım İstanbul’dan 1977 yılında genç bir elektrik mühendisi olarak Burdur’a döndüm. Araya giren askerlik ve ailevi durumlar gibi sebeplerden sonra 1980 yılında tamamen Burdur’a yerleştim.
İnsanın başarılı olması için önce meslek hayatında bilinçli, düzgün, hilesiz, hurdasız, ödünsüz bir yapıya sahip olması gerekliliğini benimsediğim için, gayretim hep o yönde olmuştur. Partimize 1974 de İstanbul’da üye oldum. 1980 den beri Burdur Cumhuriyet Halk Partisi içinde bir fiil görev yapmaktayım. Sırası ile üyelik, il yönetimi, il sekreterliği, çok kısada olsa il başkanlığı ve partililerimin katkısı ile de belediye başkanlığı görevini üstlendim. Bu görevleri üstlenirken, bilinçli, düzgün, hilesiz, hurdasız, ödünsüz, sorumluluk sahibi olmaya gayret ettim. Siyaset hayatımda parti içi yarışlarda birçok seçimde başarılı oldum. Ön seçim kazandım, seçim kazandım ve çok enteresan bir şekilde seçim kaybettim. Kaybettiğim seçime enteresan diyorum; çünkü 1999 da 10500 oy, %31 oranla aldığımız seçimi,2004 de 15500 oy, %45.77 oranla 281 oy farkı ve 1586 geçersiz oyla kaybettik. Bu seçim sonucu 81 il içerisinde en yüksek oy oranını sağlayıp rekor kırdığımız halde ne yazık ki bu kaybı yaşadık. 2004 yılında yaşadığımız bu yıkımın sadece Burdur’da olmadığını, tüm Türkiye’de AKP rüzgarının dolaştığını ve sağın bütünleşmeyi öğrendiğini anlamamız epeği uzun sürdü. Bunun içindir ki; geçmişten ders alarak geleceğimizi kurup yolumuza devam edeceğiz. GELİYORUZ ,GELECEĞİZ YAKINDIR.
Sevgili dostlarım, parti içindeki yarışta eşim Nazan her zaman yanımda oldu. Ancak aklına yatmayan hiçbir konuda benim fikrimi destekler şekilde davranmadı, gereği neyse onu yaptı. Eşim Türk uyruğuna geçtiği 1988 yılında, oğlum Amaç ve kızım İnanç ‘da 18 yaşını doldurdukları gün Cumhuriyet Halk Partisine üye oldular. Türkiye’nin birçok şehrinde yaşayan bütün akrabalarım Cumhuriyet Halk Partilidir. Bunu da övünerek söylüyorum. Cumhuriyet Halk Partili doğdum, Cumhuriyet Halk Partili yaşadım, Cumhuriyet Halk Partili öleceğim. Bazı dostlarım tarafından şahsıma yöneltilen en büyük eleştiri partiden uzaklaştığım eleştirisidir. Buradan tüm samimiyetimle söylüyorum ki siyasi yaşamım boyunca inandığım fikre hiçbir zaman ihanet etmedim. Hele hele başta laik Türkiye Cumhuriyeti’ni n temelini oluşturan Cumhuriyet Halk Partisinin ilkelerinden ayrılmadım. Aksine sonuna kadar savundum, kalbim çarptıkça, dilim söyledikçe savunmaya devam edeceğim. Ama sonuçta bende etten kemikten yapılmış bir insanım. Bilerek hiçbir hata yapmadım. Bilmeyerek yaptığım hatalar varsa, bu partinin siz değerli üyelerinin huzurun da da özür dilemeyi bir erdemlik kabul ederim. Bu konuda bilgisi olmayan yeni arkadaşlarıma geçmiş yıllarda yokluklar içinde partimizi öne çıkarmak için nasıl çaba gösterdiğimizi anlatmaya çalışacağım. Bundan önceki parti binamız, adliye karşısında, kendi malımız olmayan eski bir bina idi. Şuan içinde bulunduğumuz binanın alınmasında, bodrum ve zemin katların yapılmasında maddi manevi emeğim çoktur. Bu hale gelmesinde emeği geçen tüm arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, çalışma hayatımda olduğu gibi belediye başkanlığım süresince de başarılı olmaya gayret gösterdim ve başarılı olduğumu da düşünüyorum. Bu süreçte yaptığımız işler 15 yıldır sürekli konuşulduğu için burada tekrarını yapmayacağım. 2004 yılındaki yerel seçimlerinde, yaptığımız ve yapacaklarımızı anlatan kitapçığın aynısını, AKP liler çıkartıp halka dağıttılar. Resmi işlemlerini tamamladığımız, istimlaklarını yaptığımız birçok yeri hazır bularak hazır ettiğimiz projeleri iptal edip, yeniden projeler yaptırarak çok iş başarmış görüntüsünü verdiler. Değerli arkadaşlarım, çağdaş düşüncenin gereği Burdur için yapılan her türlü faaliyetin içinde bulundum. 12-13 sivil toplum örgütünün kuruluşundan itibaren başkanlık, kurucu başkan ve üyeliklerinde yer aldım. Hizmetten kaçmadım. Burdur gölünün korunması konusunda rahmetli Armağan İLCİ ve rahmetli Gülçin İLCİ BOZKURT ile beraber, çok mücadeleler verdik. 20 yıl önce başlayan bu mücadeleye başkanlığım süresince de devam ettim ve hala devam etmekteyim. Belediye başkanlığı görevim sırasında 14 yıl aradan sonra Burdur sporu 3. lige çıkardık, ama maalesef çıktığı gibi düştü. Yine 3 lige çıkarmanın bizlere nasip olacağına inanıyorum.
Sevgili dostlar, sizlerin desteği ile kazandığım Belediye başkanlığım dönemimde sizlerle çok başarılı işlere imza attık. Bu başarıyı birlikte devam ettirmek için tekrar huzurlarınızdayım. Bu gücü, sizlerin desteği ile kendimde görüyorum. Kendimi bir cümle ile özetlersem ;FARKIM TECRÜBEMDİR.
Değerli dostlar, yoksullaşmanın giderek arttığı, yanlış politikalarla varlığımızı yitirmeye başladığımız, halkımızın ekmeğiyle aşıyla politika yapılan karanlıklardan, aydınlığa çıkmak için, mızrağı çuvala sığdırmak isteyenlere dur demek için, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün çağdaş ülküsünü yarınlara taşımak için ulusal birlik ve dayanışmaya eskisinden daha çok ihtiyaç duyduğum için, böyle bir göreve talip oldum. Görev ateşten değil alevden bir gömlek. Ama tecrübelerimle, ama çalışma arkadaşlarımın katkısıyla bu işin üstesinden geleceğimize eminim. Farkımı takdirlerinize sunuyorum.
Sözlerimi Nazım’ın bir şiiri ile bitiriyorum;
Dört nala gelip uzak Asya’dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde , dişler kenetli,ayaklar çıplak
Ve ipek halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın.
Yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim.
Evet sevgili dostlar yine tekrar ediyorum. BİZ BİRLİKTEYİZ SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ diyerek sözlerime son verirken hepinizi gönülden kucaklıyorum.