Usta gazeteci Ahmet Hakan, CNN Türk'te Tarafsız Bölge'de konuk ettiği Selahattin Demirtaş'ı cilaladığı eleştirilerine bugünkü köşesinde "Ne "Bal gibi adamsın, çok tatlısın, şekersin" diye yavşadık... Ne de "Aman da ne kadar çok yoruluyorsunuz, biraz da dinlenmeye zaman ayırsanız" diye goygoy yaptık." diye cevap verdi.
Hükümet tarafından Aydın Doğan medyası muhalefet partilerini öne çıkararak hükümete karşı tavır almakla suçlanıyor. Bu eleştirilerin hedefindeki isim de Ahmet Hakan olarak öne çıkınca cevap gecikmedi.
Geçtiğimiz günlerde Demirtaş'ı ağırladığı program sonrası eleştiri oklarının hedefindeki Ahmet Hakan tepkilere "Demirtaş'ı mı partalıyoruz?" başlıklı yazısında yanıt verdi.
Sorulması gereken her soruyu sorduklarını savunan Hakan, domuz etini, Taksim Kabe meselesini, Zerdüşt meselesini Kandil'de bulunan abisini dahi sorduğunu belirten Hakan, takdiri kamuoyuna bıraktığını yazdı.
Programa katılın çağrısına iktidar partisi kurmaylarının "Olmaz, gelmeyiz" dediğini söyleyen Ahmet Hakan, köşesinden AK Parti'nin önde gelen isimlerini saydıktan sonra açık davette bulundu:
İşte Ahmet Hakan’ın bugünkü yazısından ilgili bölüm:
Selahattin Demirtaş'ı CNN Türk'te Tarafsız Bölge'de konuk ettik.
* Sorulması gereken her soruyu sorduk:
- Abisinin durumunu sorduk.
- Domuz etini sorduk.
- "Taksim Kâbe" meselesini sorduk.
- Zerdüşt meselesini sorduk.
- "PKK tehdit mi ediyor" sorusunu sorduk.
- "Öcalan emrederse ne yaparsınız" sorusunu sorduk.
- Barajın altını da, üstünü de sorduk.
- Diyanet konusunu sorduk.
- Eşcinsel sorusunu sorduk.
- Kandil'i sorduk.
- İmralı'yı sorduk.
- "Bu millet size nasıl güvenecek" sorusunu bile sorduk.
*
Ne "Bal gibi adamsın, çok tatlısın, şekersin" diye yavşadık... Ne de "Aman da ne kadar çok yoruluyorsunuz, biraz da dinlenmeye zaman ayırsanız" diye goygoy yaptık.
*
Sorulması gereken her soruyu sorduk.
Takdiri de kamuoyuna bıraktık.
*
Fakat o da ne! Televizyonlarında tek partinin, tek liderin, tek sesin, tek mitingin, tek görüşün, tek yaklaşımın dışında kalanlara asla ve kat'a yer vermeyen iktidar goygoycusu takım, "Bunlar Demirtaş'ı parlatıyorlar" diye kara çalmaya başlamasınlar mı?
*
- Kılıçdaroğlu'nu çıkarıyoruz. "Kılıçdaroğlu'nu parlatıyorsunuz" diyorlar.
- MHP'lilere yer veriyoruz. "MHP'yi parlatıyorsunuz" diyorlar.
- Demirtaş'ı çıkarıyoruz. "Demirtaş'ı parlatıyorsunuz" diyorlar.
- "Milli İttifak"ın iki liderini çıkarıyoruz. "Milli İttifak'ı parlatıyorsunuz" diyorlar.
- Doğu Perinçek'i çıkarıyoruz. "Vatan Partisi'ni parlatıyorsunuz" diyorlar.
*
Kendilerine... "Buyurun gelin, biraz da sizi parlatalım" diyoruz. "Olmaz, gelmeyiz" diyorlar.
*
İşte buradan açık davet yapıyorum:
- Buyursunlar Sayın Cumhurbaşkanımız...
- Buyursunlar Sayın Başbakanımız...
- Buyursunlar Sayın Yalçın Akdoğan'ımız...
- Buyursunlar bütün kıymetli bakanlarımız...
- Buyursunlar AK Parti'nin adayları...
- Hatta... Buyursunlar Sayın Süleyman Soylu'muz... Buyursunlar ve konuk olsunlar programlarımıza...
Demirtaş'a sorduğumuz gibi...
Onlara da sorular soralım. Onları da parlatalım.
*
Hatta kendilerine torpil de yapalım. Demirtaş'a sorduğumuz gibi sormayalım. Demirtaş'a sorduğumuz gibinin sadece yüzde 25 kadarını soralım.
- Arada "Bal gibisiniz, şeker gibisiniz" diyelim.
- Türkü söylüyorlarsa türkü söyletelim.
- Şiir okuyorlarsa şiir okutalım.
- Flüt çalıyorlarsa flüt çaldıralım.
- Uzun hava söylüyorlarsa uzun hava söyletelim.
- Beraber ıslanmak istiyorlarsa beraber ıslanalım.
Yeter ki buyursunlar, gelsinler.
*
"Hem kel, hem fodul" diye bir deyim var ya...
Hem gelmeyip hem gelene laf etmek durumuna "cuk" oturuyor galiba.
Yazının devamı Hurriyet....