Antalya Kültür Sanat Merkezi binanızın tanıtımı ile ilgili yumurta kokulu kahvaltı davetiyenizi aldım.
Sağ olun, var olun…
Bir sanat merkezine, sosisli yumurta kokusu eşliğinde girmeyeli epey olmuştu.
Kahvaltı yerine, akşam saatlerinde mini bir kokteylle süslenecek tanıtım daha hoş ve sanatın ruhuna daha uygun olmaz mıydı?..
Sanata ve sanatçıya her zaman değer veren, bundan sonra da verecek olan Antalyalı gazetecilerden biri olarak, ballı-reçelli, soğan kokan çiğ börekli bu davetinize gel-me-ye-ce-ğim…
Nedenine gelince…
ATSO’nun siz değerli yöneticileri, bazı konularda yeri geldi mi malgalda kül bırakmıyorsunuz…
Misal; kurum olarak doğal üyesi olduğunuz bazı kurum ve kuruluşların yönetim kurulu toplantılarında, yöneticileri, ‘Aman ha, ticareti Antalya’dan yapın, Antalyalı esnaf kazansın. İhalelere Antalyalılar da girsin’ diyorsunuz, yapılmayınca da güya bozuluyorsunuz.
Bunu siz kendi kuruluşunuz ATSO’da maalesef yapmıyorsunuz.
Yani, ele veriyorsunuz talkını, kendiniz yutuyorsunuz bir tomar salkımı…
Meseleye, taa o görkemli hizmet binanızın yapım faturalarını bir çıkarın da görelim, ne kadarını Antalyalı , ne kadarını Antalya dışından firmalar yapmış diyerek başlamak isterdim ama yeri ve zamanı değil…
O kadar uzağa gitmeye gerek yok.
Antalya’da meslek komiteleriniz içinde, halkla ilişkiler (PR), tanıtım, reklam yapan
üyeleriniz varken, eski ATSO binasının yerine yaptığınız Antalya Kültür Sanat Merkezi’nin tanıtım ve reklam işini neden bir İstanbul firmasına verirsiniz anlamış değilim.
Ben bir gazeteci olarak, sadece mesleğim gazetecilikle ilgili derneklere üyeyim.
ATSO gibi, AESOB gibi ticaret, sanayi ve esnaf kuruluşlarına üye değilim.
Ama, buralara üye olan arkadaşlarım var.
ATSO’nun Antalya’yı bırakıp İstanbul’dan hizmet aldığı konu ve konularla ilgili iş yapan dostlarım var.
İşte, sizin bu işi yapan meslek komitesi üyeleriniz ne der onu da bilmem?..
Fakat ben şunu bilirim, şunu söylerim…
Demek ki, mum dibine ışık vermiyor…
Demek ki, ATSO o meslek komitesindeki üyelerine diyor ki; siz bu işi bilmezsiniz, beceremezsiniz, anlamazsınız…
Demek ki, ATSO’da öncelik Antalya değil, Antalyalı değil…
Demek ki, başka firmalara verilen öğüt, ATSO’da hiç mi hiç geçerli değil.
Demek ki, bazı ATSO yöneticilerinde Antalyalılık bilinci pek gelişmemiş.
Demek ki, onlara göre ATSO’nun ‘A’sı Antalya demek değil…