İnsan vücudunun kendini yenileme ve hastalıklarla mücadele yeteneği olduğu söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Erdoğan Güler, PRP tedavisi insanın kendi kendini yenileme özelliğinden yola çıkılarak geliştirilen bir tedavi yöntemi olduğunu vurguladı. Güler, dünyada kullanılan PRP tedavisinin Türkiye'de de geleceğin en güvenilir ve risksiz tedavi yöntemi olarak kullanılacağını söyledi.
DOĞAL TEDAVİ
Özel Olimpos Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Erdoğan Güler, doğal tedavi yöntemi PRP ile çeşitli hastalıkların tedavisinin mümkün olduğunu belirtti. PRP'nin 'trombositten zengin plazma' anlamına geldiğine işaret eden Güler, "PRP tedavisi başlangıçta antiaging'e yönelik kozmetik amaçlı bir tedavi olarak geliştirilmiş, sonraları kas iskelet sistemi hastalıklarında da iyileştirici etkisi fark edilerek bu alanda kullanılmaya başlanmış yeni bir yöntemdir. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlandığından doğal bir tedavi yöntemidir" dedi.
HASTANIN KENDİ KANINDAN HAZIRLANIR
PRP tedavisinin, son yıllarda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış yeni bir yöntem olduğunun altını çizen Erdoğan Güler, PRP'nin elde ediliş öyküsünü anlattı. Dr. Güler, trombositin kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücresi olduğunu, içerisinde büyüme faktörü ve bazı doğal koruyucu maddeler içerdiğini belirtti. PRP yöntemiyle trombositten zenginleştirilmiş plazmaya eklenen ilaçla trombositlerin aktive edildiğine işaret eden Güler, böylece trombositlerin içerdikleri iyileştirici faktörlerin açığa çıkmasının sağlandığını açıkladı.
HANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE KULLANILIR
Trombositten zenginleştirilmiş plazma sıvısının doğal ilaç gibi etki gösterdiğinin altını çizen Dr. Erdoğan Güler, "Zedelenen tendon kıkırdak gibi yapıların hücrelerini uyararak o bölgedeki iyileşmeyi hızlandırır. PRP'nin özellikle diz kireçlenmelerinde görülen kıkırdak zedelenmeleri ve aşınmaları üzerine iyileştirici etkisi görülmektedir" diye konuştu. Erdoğan Güler, PRP tedavisinin en sık diz kireçlenmelerinde, dizde kıkırdak hasarlanmalarında, erken yaşta ortaya çıkan kıkırdak aşınmalarında kullanıldığını vurguladı.
Saç dökülmesi ve cilt kırışıklıklarının giderilmesinde de PRP'nin kullanıldığını söyleyen Güler, "Bununla beraber tenisçi dirseği, omuz tendon romatizmaları ve yırtıkları, aşil tendiniti ve sporcularda rastlanan diğer tendinitlerde de kullanılmaktadır" dedi. Kortizon tedavilerinde görülen 6 ay-1 yıl sonra şikayetlerin tekrarlamasının, PRP tedavisi sonrası sık gözlenen bir durum olmadığına değinen Dr. Güler, "PRP tedavisi mutlaka diz egzersizleri ve kilo verme programlarıyla desteklenmeli" dedi.
Yöntemin, fizik tedavi ile beraber uygulandığında daha başarılı sonuçlar elde edildiğine vurgu yapan Dr. Güler, şu bilgileri verdi: "İyileşme uygulamadan sonra birkaç hafta içinde yavaş başlar ve iyileşme süreci 3 ay ile 12 ay arasında devam eder. Bu nedenle PRP enjeksiyonları sonrası kortizon enjeksiyonlarında olduğu gibi hızlı bir ağrı azalması olmaz. Özellikle diz kireçlenmelerinde PRP enjeksiyonu sonrası ağrı yavaş yavaş azalır ve aylar içinde geçer."
PRP TERAPİ NEDİR?
KANIN temel hücreleri eritrosit (alyuvar), lökosit (akyuvar), ve trombosit(pıhtılaşma hücresi) olmak üzere 3 temel hücreden oluşmaktadır. Trombositler kanın en küçük çekirdeksiz hücreleridir. Esas görevleri pıhtılaşmayı sağlamaktır. Bu işlem damarın yırtılması kesilmesi sonucu kanın dış ortamla temas etmesi sonucu başlar. Yani bir yerimiz kesildiğinde açığa çıkan kanın içindeki trombosit kanamayı durdurarak yara yerinde kanamayı önleyen bir koruyucu tabaka oluşturur. Bu tabaka aynı zamanda yara iyileşmesinde de önemli bir rol oynamaktadır. Yara yerinde 1-2 hafta gibi bir süre içinde trombosit fonksiyonları sayesinde yeni dokular oluşur. Yaranın üzerindeki kabuk düştüğünde altta yeniden derinin oluştuğunu görürüz. Trombositin bu gücü artık tıpta pek çok alanda kullanılmaya başlamıştır.
PRP NASIL ELDE EDİLİYOR
HASTADAN damar yoluyla yaklaşık 20 cc kadar kan bu iş için özel olarak hazırlanmış pıhtılaşma önleyici ilaç ihtiva eden tüpe alınır. Alınan kan özel santrifüj işleminden geçirilir. Santrifüj işleminden sonra kanın trombosit dışındaki hücreleri tüpün dibine çöker ve üzerinde trombosit hücrelerinden zengin sarı renkli bir plazma sıvısı kalır. Üstte kalan sıvının dip kısmında trombositlerin daha yoğun olduğu bölgeden her milimetreküpünde yaklaşık 1 milyon trombosit hücresi olan plazma enjeksiyonun uygulanacağı enjektöre çekilir. Son olarak enjeksiyon yapılmadan önce bu plazmaya trombositleri aktive edecek ilaç (kalsiyum klorür) eklenir. PRP artık kullanıma hazırdır ve bu aşamadan sonra bekletilmeden uygun teknikle dize enjekte edilir.
Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)